Gündem

Demirtaş: Güvence sağlanırsa PKK 3 ayda sınır dışına çıkar

Diyarbakır Valisi Toprak: Şiddet kavga olmasın, insanlar ifadelerini ortaya koysun. Birbirimize de güvenmeliyiz

23 Mart 2013 11:09

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecine ilişkin olarak “Artık yarınlarımız var” dedi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da, “Bir yol kazası olsa bile artık geri dönülmez” diye konuştu.

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu ve beraberindeki Hürriyet gazetesi çalışanları, Abdullah Öcalan’ın mesajının okunduğu Nevruz sonrası Diyarbakır’da nabız tuttu. Heyet kentin yönetici, siyasetçi ve kanaat önderlerini ziyaret etti.

Hürriyet gazetesi dün yazıişleri toplantısını Diyarbakır’da gerçekleştirdi. Okan Konuralp ve Faruk Balıkçı'nın haberine göre, Yazıişleri toplantısının sabahki bölümüne Diyarbakır’ın tarihi mekânlarından Erdebil Köşkü’nün On Gözlü Köprü’yü gören bahçesi ev sahipliği yaptı. Erdebil Köşkü’ndeki toplantıya önce Muş Milletvekili Sırrı Sakık, ardından da İmralı’daki son iki görüşmeye katılan ve Öcalan’ın mesajını Nevruz’da Türkçe okuyan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder katıldı. BDP Genel Başkanı Demirtaş’la da görüşen Hürriyet ekibi, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Recep Güven’le de buluştu.

 

‘Diyarbakırlılar ‘terör bitecek’ umuduna sahip’

 

Diyarbakır Valisi Toprak, “Şiddet kavga olmasın, insanlar ifadelerini ortaya koysun. Birbirimize de güvenmeliyiz. Çünkü şiddetin olduğu yerde güven olmuyor. Geçmişte Nevruz Bayramı’na yüklenen politik bir misyon olduğu için olaylar yaşanıyordu. Bu Nevruz bunlardan uzak gerçekleşti. Bu Nevruz’da herkesten ne beklenildiği, nasıl davranılacağını ortaya koydu. Burada ‘Terör bitecek’ diye insanların inancı var. Bir yol kazası olsa bile artık geriye dönülmez. Nevruz mesajları bu bağlamda çok önemliydi” dedi.

 

‘Artık yaşanacak bir yarınımız var’

 

BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, “Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrıyla birlikte özellikle son üç yıldır yaşadığım travmadan kendimi bir anda kurtulmuş buldum. Muazzam bir rahatlama var. Hem bende hem de tüm kentte, bölgede” diye konuştu. Demirtaş, “Peki gündelik hayatta ne değişecek. Bu süreç insanların hayatına nasıl etki edecek?” sorusuna “Burada, bu bölgede, herkes ‘yaşamımın son günü’ gibi yaşardı. Şimdi artık ‘yaşamımın son günü’ diye düşünmeyecek. Artık yaşanacak bir yarınımız var’ diye düşünecek” karşılığını verdi.

 

‘Hepimiz suç işliyoruz’

 

Demirtaş, “Vakit geçirmeksizin hukuksal sürecin tamamlanması lazım. Öcalan’la görüşmeler, heyetlerin gidip gelmesi, Kandil’le kurulan temas vb. Fezlekeler hazırlanmıyorsa, sürecin rüzgârından kaynaklanıyor. Yoksa şu anda suç işleniyor, hepimiz suç işliyoruz” dedi.

Demirtaş, “Sayın Öcalan bize, devlet heyetiyle neler konuştuğunu, tartıştığını anlatıyor. Ancak biz heyetten duymuyoruz bunları. Sürecin şeffaflığından her şeyin noktasına virgülüne açıklanmasını kastetmiyorum. Ancak hükümetin bir şekilde kamuoyuna devlet heyetinin görüşmeleri hakkında açıklama yapması gerekir. Kim, neye destek verdiğini bilsin” diye konuştu.

 

‘Kandil karşı çıkmaz’

 

Demirtaş değerlendirmesini şöyle tamamladı: 

“Kandil’in Sayın Öcalan’ın çağrısına karşı çıkması söz konusu değil. Durum zaten Kandil’in düşüncelerine aykırı değil. ‘Gidin önderimizle görüşün, sorunu çözün’ diyorlardı. Gidildi, görüşüldü. Süreç bir yere oturdu. Dolayısıyla hükümetin bu konuyu en kısa sürede yasal çerçeveye oturtması lazım. Güvence altına alınırsa 3 ya da 3,5 ayda en kısa sürede çıkış tamamlanır. Türkiye’de tek bir silahlı kişi kalmaz.”   

 

Türk bayrağı hepimizin

 

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, “Umuda doğru bir yolculuğa çıktık. İnanıyorum ki bundan sonraki Nevruzlarda Türk Bayrağı da olacak. Türk bayrağı hepimizin bayrağı. Ve inandığım bir başka şey de bundan sonraki Nevruzlarda buralarda Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız da olacak” temennisini dile getirdi.

Sakık, “Burada zulme, acıya dair ne yapıldıysa Türk bayrağının altına saklanılarak yapıldı. Bayrak ele alınıp saldırıldı, işkence, etnik ayrımcılık, ölme, öldürme... Bugün bile batıda üniversitelerde Türk ırkçılığı adı altında ‘Kürtleri yok edelim’ diyen bir anlayış var. Artık silahların değil, mantığın sesinin yükselmesi gerekiyor. Ortak bir yol haritasına ihtiyacımız var. Gerilla ne kadar süre orada bekleyecek. Süreç uzun zamana yayılırsa kötü günler yeniden yaşanabilir” uyarısında bulundu.