Politika

Demirel: Özal benim ikiz kardeşimdi, onu çok severdim

Işın Çelebi'nin Türkiye'nin 50 yıllık siyasi tarihini anlattığı "Türkiye'nin Dönüşüm Yılları" adıyla yayımlanan kitabında Süleyman Demirel'in notu da yer aldı

30 Aralık 2012 15:51

Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde bakanlık yapan Işın Çelebi, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Özal için "Benim ikiz kardeşimdi ve ben onu çok severdim. Onun 12 Eylül hükümetinde yer almasını arzu ettim" dediğini söyledi. Çelebi, Demirel'in "Herkesin birbirini affetmesi gerek, ülkenin bir sevgi seline ihtiyacı vardır. Bu siyasetin işidir, ülkenin geleceğini yapalım" sözlerini de aktardı.

Işın Çelebi'nin "Türkiye'nin Dönüşüm Yılları" adıyla kitabı yayımlandı. Türkiye'nin 50 yıllık siyasi tarihi ve özellikle Özal'ın 'reformist siyaseti' hakkında önemli bilgiler aktaran kitabın ilk baskısı bir haftada tükendi.

Akşam gazetesinden Gülay Altan'la konuşan Işın Çelebi, kitabında yer alan ayrıntıları anlattı. Çelebi özetle şunları dile getirdi:


'Özal'a haksızlık yapıldı'


"Türkiye'nin çözülemeyen sorunları kafamı hep meşgul ediyor. Çok temel olarak 'demokrasi eksikliği' problemi var. Kürt meselesi, gündemin ilk sırasında ama buna karşılık Türkiye'nin bazı tercihleri terörün artmasına yol açmış. En önemlisi de Turgut Özal'a 300-500 kişilik belli bir kesim, ötekileştirme mantığıyla çok haksızlık yaptı. Özal'ı toplumun yeniden tanıması gerekiyordu.

Birtakım adamlar çıkıp 'Alışamadım' tişörtleri giydi. Bunu kampanya haline getirdiler, sonra 'Koskotas Dosyaları'... Sefa Giray, kahrından öldü; sonra o dosyaların hepsi boş çıktı. O dönem 'yolsuzluk yaratma bakanlığı' kuruldu, sırf bunu organize etsin diye. Başbakanlığı döneminde başlayarak o ötekileştirme süreci devam edip geliyor. Bunun için kitabın adı 'Türkiye'nin Dönüşüm Yılları'. Belli dönüm noktaları üst üste çakışıyor ve zincirin halkaları birbirini tamamlıyor."


'Özal yaşasaydı Kürt sorununu çözecekti'


"Özal yaşasaydı Kürt sorununu kesinlikle çözecekti. Parlamento içinde, konuşarak çözmek gerekiyordu. Özal'ın öldüğü 17 Nisan 1993 bu yüzden dönüm noktası. Ondan sonra karanlık bir dönem başlıyor; sertleştikçe çözüm de zorlaşıyor.

Dar bölge seçim sistemi ile belediye başkanı ve valilerin bir ölçüde birleştirilmesi; henüz karar verilmemişti ama etüt ettiğimiz konulardı. 

Özal'ın HEP'in kurulmasını teşvik ettiğini yazdım. HEP'in kurulmasını ve gelişmesini teşvik etti çünkü Kürt meselesinin Meclis içinde ve konuşarak çözüleceğini düşünüyordu."


'Türkiye üniter devlet yapısını korumalı'


"Kuvvetler ayrılığı Başkanlık Sistemi için olmazsa olmaz... Türkiye'de Başkanlık Sistemi'nin gerekli olduğunu düşünenlerdenim ama sistem bütünlüğünün sağlanması koşuluyla. Denetim mekanizmaları güçlü olacak. Ya Anayasa Mahkemesi daha güçlü olacak ya senato olacak. Ve o mekanizma toplumun vicdanında kabul edilen yasaları çıkardığı sürece başkanlık sistemi daha kolay ve rahat işler; verimli olur.

Türkiye üniter devlet yapısını korumalı ve bütünlüğünü muhafaza etmeli. En önemlisi de Fırat ve Dicle'ye sonuna kadar sahip çıkılmalı."