T24 Ankara
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin yaptığı çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu, yeni dönem ‘ittifak’ politikalarına ilişkin sinyaller verdi. Beste Argat Balcı’nın hazırlayıp sunduğu Fikir Durağı isimli YouTube programında değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, Türkiye’de ‘otoriter ve faşist bir rejim inşa edilmeye’ çalışıldığını fakat toplumun buna rıza göstermediğini söyledi.
Hatimoğulları, “İktidar toplumun üzerinde tam olarak istediği tahakkümü kuramıyor. Bunu hem yerel seçimde hem de sahada, gündelik yaşamda görüyoruz. Halklar bu iktidarın zulmünden bıkmış durumda" ifadelerini kullandı.
“Otoriter rejimler zor aygıtlarını kullanarak iktidarda kalırlar tam da bu sebeple muhalefete dönük topyekûn bir saldırı var” diyen Hatimoğulları, bundan en çok nasibini alanın da DEM Parti olduğunu söyledi, “Fakat bu saldırılar, geri adım attırmıyor. Aksine daha fazla mücadeleye sebep oluyor. Sistematik biçimde bir yıldırma politikası hayata geçirilmek isteniyor fakat toplum her şeye rağmen yılmıyor. Geçmiş süreçlerde, 10 Ekim Gar Katliamı’nda ve sonrasındaki pek çok saldırıyla beraber bir geri çekilme, moralsizleşme oldu elbette fakat bu günler artık geride kaldı” diye konuştu.
“Şimdi ‘89 Bahar Direnişleri, TEKEL Direnişi, Gezi Direnişi, Kürt halkının serhildanlarını referans alarak, cesurca adım atmamız gerekiyor” diyen Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada elbette bir öncülüğe ihtiyaç var. Bunun gerçekleşmesi için de DEM Parti olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları sıklıkla değerlendiriyoruz. Tek çareyi birleşik bir demokratik mücadele hattının oluşmasında görüyoruz. Bu bildiğimiz klasik bir ittifaktan ziyade bir mücadele birliği olmalıdır. Özcesi demokratik bir güç birliğine ihtiyacımız var.”
‘Çıkışımızı Demokratik Güç Birliği ile yapacağız’
Bu güç birliğinin hangi odaklar etrafında şekilleneceği yönündeki soruya ise Tülay Hatimoğulları, şu yanıtı verdi:
“Esas öncülüğü sistem karşıtı siyasi özneler ve toplumsal muhalefetin kendisi yapmalıdır. DEM Parti ve sol-sosyalist partiler, yapılanmalar, Kürt halkı, Aleviler, kadınlar, gençler, doğa ve insan hakları savunucuları, işçiler, emekçiler, emek-meslek örgütleri gibi geniş bir yelpazeyi kapsamalıdır.
Tüm bu kesimlerin masa etrafına toplanıp kararlaşmasının yanı sıra eylemlerde, alanlarda birlikte olmayı ve bir fikir birliği ile hareket etmeyi önemsiyoruz. Son süreçte özellikle demokratik güç birliği ile ilgili önemli adımlar atılıyor. Bu birlik, hem bizim hem de diğer siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin gündeminde yer alıyor. Çok yakın bir zamanda demokratik güç birliği ile ülkede önemli bir çıkışa imza atacağız.”
Bu konuda çok istekli ve kararlı olduklarını vurgulayan Hatimoğulları, “Hepimizin elini taşın altına koyarak hareket etmesi gerekiyor. Baskının bu kadar arttığı, bıçağın iliklerimizde olduğu bir dönemde, her şey normalmiş gibi davranamayız. Süreç normal ilerlemiyor. Hepimizin bunun farkında olarak daha bilinçli, daha cesur ve daha örgütlü olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu konuda eminim herkes üzerine düşen görev ve sorumluluğu konuşacak, tartışacak ve bu güç birliğini birlikte oluşturacağız” ifadelerini kullandı.
