05 Mart 2025 12:34
Güncelleme: 05 Mart 2025 13:10
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, "Artık Türkiye'yi, Avrupa'dan müstakil bir ülke olarak görmek, Türk ticaret ve yatırımlarını çerçevenin dışında tutmak Avrupalı dostlarımız için de imkansızdır. Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği ve ekonomisi mümkün değil, yeni bir hikâye yazmanın tam zamanı." ifadelerini kullandı.
Yalçındağ yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği'nin ve Türkiye-Avrupa ilişkilerinin geleceği üzerine değerlendirmede bulundu.
Güncel gelişmelerin beklenen ve beklenmeyen boyutlarının dünyayı ve Türkiye'nin bulunduğu bölgeyi meşgul ettiğinin açıkça görüldüğünü belirten Yalçındağ, şunları söyledi:
"Rusya-Ukrayna Savaşı özelinde ortaya çıkan durum, yaklaşık bir asır boyunca alışık olduğumuz ezberleri bozuyor, Avrupa Birliği'nin ve Türkiye-Avrupa ilişkilerinin geleceği üzerine çeşitli sorgulamalara sebep oluyor. Şunu çok net olarak söyleyebilirim ki artık Türkiye'yi, Avrupa'dan müstakil bir ülke olarak görmek, Türk ticaret ve yatırımlarını çerçevenin dışında tutmak Avrupalı dostlarımız için de imkansızdır. Türkiye'yi Avrupa Birliği dahil, bölgemizde kurulmuş, faaliyet gösteren politik ve ekonomik ortaklıkların dışında tutmak günün sonunda AB'ye zarar verecektir."
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği mümkün değil. Bunun yanında, savunma konseptini, stratejik mekanizmaların işleyişini, savunma sanayi sektöründeki harcamaları değiştiren ve rekor yatırımlara imza atan Avrupa ülkelerinin, bu ekosistemde Türkiye ile iş birliğini artırması, bu konjonktürde atabilecekleri en rasyonel adım olacaktır. Çünkü Türkiye, batı ittifakının etkili bir üyesi olarak, savunma sanayi sektöründeki kamu ve özel yatırımlarıyla, atılımında bir bütün halinde başarılı olmuş ve sektörde global bir oyuncu haline gelmiştir. Öyle ki, 2024 yılında savunma ve havacılık ihracatımız 7.1 milyar dolara ulaşarak bir rekor kırdı. Savunma sanayimizde AR-GE bütçesi ise geçen yıl 3 milyar dolar yaklaştı ve yerlilik oranı yüzde 80'e ulaşarak hepimizi gururlandırdı. Bugün sektörde 100 milyar dolarlık bir proje hacmimiz var."
Yalçındağ, sadece savunma alanında değil, enerji, ticaret gibi birçok alanda daha fazla iş birliğine ihtiyaç olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Bu noktada 'Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği mümkün olmadığı gibi, Türkiye'siz bir Avrupa ticareti ve yatırım ekosisteminden bahsetmek de mümkün değil' diyebiliriz. Çünkü 2024 yılında toplam ihracatımız olan 262 milyar doların yüzde 41,4'ünü (109 milyar dolar) AB üyesi ülkelere gerçekleştiren Türkiye, ithalatının yüzde 32,1'ini AB'den sağladı. Bunun yanında, Avrupa şirketlerinin son 20 yılda Türkiye'deki yabancı yatırımlardaki payı yüzde 73 ile lider durumda. Türk firmalarının da Balkanlar'da, Orta ve Batı Avrupa'da, enerji, inşaat, altyapı, hafif sanayi ve teknoloji gibi sektörlerde yaptığı yatırımlar, son 20 yılda gerçekleşen 58 milyar doların 46,5 milyar dolarını Avrupa'ya yaptığımız verisini ortaya çıkarıyor. Enerji sektöründe, tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğinde, enerji ve ulaşım koridorlarının artan önemi ve Avrupa güvenliği için yapılacak savunma harcamalarının 2. Dünya Savaşı'ndan itibaren rekor bir seviyeye geldiğini göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizin tüm bu konu başlıklarında öne çıkan bir Avrupa ülkesi konumunda olduğu kesindir."
Yalçındağ, Türkiye ile Avrupa arasındaki ticari gelişmeler için yeni bir hikâye yazmak için tam zamanı olduğunu belirterek, "Türk iş dünyasının temsilcilerinden meydana gelen DEİK olarak, bizler de bu gerçeği uzunca bir zamandır görüyor, eforumuzu bu yönde sarf ediyor ve Avrupalı dostlarımıza 'gelin yeni bir hikâye yazalım!' diyoruz. Zira Avrupa Birliği dünyada gerçekleşen değişimi yakalayamazsa oyunun dışında kalma ihtimalini güçlü görüyorum. AB'nin bu değişimi iyi okuması ve buradaki fırsatları görebilmesi lazım, aksi takdirde AB dünyada bir güç olarak anılmayacak. AB artık kendi yarattığı engelleri kaldırmalı, karar alma mekanizmalarını güçlendirmelidir. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi şarttır," ifadelerini kullandı.
Açıklamasında Türk iş insanlarının vize sorununa da dikkati çeken Yalçındağ, bu durumun Türkiye'den daha fazla AB'ye zarar verdiğini bildirdi.
Yalçındağ şu değerlendirmede bulundu:
"Avrupa Birliği'ni en önemli ticari partneri olarak gören Türk iş insanlarına neden vize verilmediğinin altında yatan mesajı anlamamakla birlikte, bu durumun Türkiye'den daha fazla AB'ye zarar verdiğini söyleyebilirim. 2024 yılında yapay zekâ şirketlerinin küresel finansmanı 100 milyar doları aştı. Biz vize sorunlarını konuşmak yerine, bu alanda iş birliklerimizi nasıl geliştirebileceğimizi konuşmak istiyoruz
DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı olarak, tüm Türk iş dünyasını ve Avrupalı paydaşlarımızı, güncel gelişmelerin gösterdiği gerçekleri iyi analiz ederek, kazan-kazan prensibiyle daha çok çalışmaya ve ihtiyacımız olan yeni hikayeyi yazmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki iş dünyasının ortaya koyacağı kararlılık ve gelişmeleri doğru okumamız, bölgemize de fayda sağlayacak ve Avrupa'nın stratejik karar alma mekanizmalarını daha etkin çalıştırmasına fayda sunacaktır. Bunun da Türkiye'siz gerçekleşmeyeceği ortadadır."
Şakir Paşa Ailesi: Aile albümü mü, yasak aşk arşivi mi? |
© Tüm hakları saklıdır.