CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Oslo ve İmralı'da PKK'yla yapılan görüşmelere dair açıklamalarını eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, "'Açıklarsam zor durumda kalır' dedi. Açıklamazsan namertsin. Ne biliyorsa açıklasın. Bugün de çıkmış, Paralel yapıdan aldığı telkinlerle Oslo belgeleri diyor. Ne biliyorsan açıkla. Karnından konuşmak siyasetçiye yakışmaz" dedi.
Partisinin Şanlıurfa'da düzenlediği seçim mitinginde konuşan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarını satır başları şöyle:
"Şanlıurfa'nın bize karşı muhabbeti bitmez. Bizim de bitmez. Hz. İbrahim'in toprakları burası bu. Biz elde edilen başarı ile yetinen bir parti değiliz. Yeni döneme hazırlandık. Özgürlük ve demokratikleşme alanında yeni bir anayasa yapacağız. Türkiye darbe anayasalarıyla yönetilemez. Herkes TBMM'yi bilecek. Yönetim de istikrar olmalı. Bizim istikametimiz milletimizin gösterdiği yöndür. İbrahim Tatlıses aday olmuştu, çekildi. Kendisine teşekkür ediyorum.
İşiniz var, maaşınız var, aşınız var... Ne kaldı, eş kaldı eş... Biz bu toprakların insanlarının bereketlenmesini istiyoruz, çoğalmasını istiyoruz. Eş lazım dediğinizde önce anne babanıza gideceksiniz. İnşallah onlar size hayırlı bir eş bulacak. Bulamazsa bize başvuracaksınız. Gençlerimize 50 Bin lira karşılıksız destek vereceğiz. Çocukları için çeyiz hesabı açtıran ailere yüzde 20 oranında destek verecek. Ev alırken yüzde 15 oranında destek vereceğiz. Devletten birisi yanlış yaparsa bunun hesabını biz sorarız. Kimseye bırakmayız. Sizi iş, güç, eş ve ev sahibi yapacağız. Bütün emeklileri yılda 1200 lira ek destek sağlayacağız.
Partilerine yönetirken bile sıkıntı yaşıyorlar. CHP'li bir vekil çıktı HDP'ye oy istedi. Kılıçdaroğlu ne yaptı her zamanki gibi sustu. 78 milyon için siyaset üretemiyorlar. Blok diyorlar cetvel diyorlar.
Sayın Bahçeli daha ilk günden dükkanı kapattı. MHP tabanı sorumluluk almak istiyordu ama Bahçeli her şeye 'hayır' dedi. CHP ve Kılıçdaroğlu ise başka bir alem. Hizipçi siyasetten kurtulamıyor. Ülke yönetmekte onların gözü yok. Parti yönetmekte bile sıkıntı yaşıyorlar. Birinin dediği başka birini tutmuyor. Bunlar iktidara gelebilirler mi? Bir gün ağızlarından 'Tek başına iktidara geleceğiz' dediklerini duydunuz mu? Bunların bir iddiaları yok. Savundukları tek şey AK Parti'yi iktidardan etmek. Seçimlerden sonra AK Partisiz bir hükümet için blok siyaseti tutturdular. Bu memleketin mayası AK Parti maya olmadan hükümet tutar mı? Bizimle koalisyon için görüşme noktasına geldiler ama öyle bir taleple geldiler ki, AK Parti kimliğinden vazgeçer mi?
Şimdi meydanlarda yoklar. Birtakım haberlerle korkutmaya çalışıyorlar. Bu çapulculara meydanı bırakacak mısınız?
Güvenliği özgürlüğe, özgürlüğü güvenliğe kurban etmeyiz.
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün bir şehidimizin evini ziyaret ediyor. O şehidin evinde utanmadan 'PKK niye silah bıraksın' diyor. Ey Kılıçdaroğlu sen PKK'nın avukatı mısın? Ankara saldırısının ardından Kılıçdaroğlu ile görüştük. Ama bir gün sonra 'Açıklarsam zor durumda kalır' dedi. Açıklamazsan namertsin. Ne biliyorsa açıklasın. Bugün de çıkmış, Paralel yapıdan aldığı telkinlerle Oslo belgeleri diyor. Ne biliyorsan açıkla. Karnından konuşmak siyasetçiye yakışmaz.
Aziz Şanlıurfa’nın yiğitleri, biz terör odaklarına kardeşliğimizi kurban verir miyiz? Türkçe, Kürtçe, Arapça hep aynı türküleri, aynı ağıtları söylüyoruz. Eskiden bunlar yasaktı. Esselamunaleyküm diyeceğiz, rojbaş diyeceğiz, hayırlı sabahlar diyeceğiz.
Kardeşlik ortamını kim bozdu. Silahları kim terk etmedi? Akan kandan, patlayan bombadan kim rant sağladı. Sırtını teröre yaslayanlar, terörle işbirliği yapanlar. 7 Haziran’da kaos olur, ülkeyi yakarız diyenler kimlerdi? Bunlar eski Türkiye’nin karanlık odaklarıyla aynı zihniyette. Barış bunların işine gelmiyor. Onlar ne kadar çok asker öldürürse kardeşi kardeşe düşman kılacaklarını sanıyor. Barışın teminatı kimdir Şanlıurfalılar?
Altını çizerek söylüyorum. Kimseyi tehdit etmeden söylüyorum. İnsanlarımızın kardeşliğini, ülkemizin istikrarını korumak noktasında Türk’ün Kürt'e, Kürt'ün Arap'a, Arap'ın Zaza’ya kardeşliğini bozmamak adına kimse bizden taviz beklemesin.
Terörle mücadeleyi de bırakmayacağız, sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu millet, bu seçimin bir memleket meselesi olduğunun farkında. Memleket meselesi namerde muhtaç olmamaktır.
