Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Orta Doğu'da kapsamlı barışa ulaşmak için bölge ile ilgili bütün süreçlerde birlikte çalışılması gerektiğini, sorunların çözümünde kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyledi. Davutoğlu bu çerçevede Filistinli bütün grupların muhatap alınması gerektiğini de belirtti.
Bakan Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ile görüşmesinin ardından BM'de Türk gazetecilere temaslarını değerlendirdi.
Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeliği dolayısıyla 2009-2010 döneminde BMGK'yı ilgilendiren tüm konularda aktif olarak katkıda bulunacağını belirtti. BMGK'nın Orta Doğu konulu özel oturumu dolayısıyla New York'a geldiğini belirten Davutoğlu, toplantıya katılan İngiltere, Fransa, Rusya ve Avusturya Dışişleri Bakanları ve Japonya'nın dışişleri bakan yardımcısıyla görüşme imkanı bulduğunu, ayrıca BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la da çok detaylı bir görüşme yaptığını söyledi.
Orta Doğu barışı için birlikte çalışmak şart
Türkiye'nin Orta Doğu konusundaki dış politikasının çok açık temel ilkelere dayandığını belirten Davutoğlu, bunun "bölgesel ve küresel barışı temin etmek için Filistin meselesinin çözümünü esas alan bir yaklaşım" olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu kapsamda Orta Doğu'da tek bir süreçte değil, bütün süreçlerde birlikte çalışılması halinde, kapsamlı bir bölge barışı gerçekleşmesi halinde başarıya ulaşılacağını düşündüğünü vurguladı.
Davutoğlu "Bu yüzden biz bütün süreçlerde, yani Filistin-Lübnan, Suriye-İsrail, hatta Filistin-İsrail uyuşmazlığıyla doğrudan ilgisi olmasa bile Irak ve diğer konularda birlikte hareket edilmesi durumunda kapsamlı barışın gerçekleşeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin, Orta Doğu'da geçmiş dönemlerde bölgesel barış için çok ciddi çaba harcadığını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin bu konudaki çabalarının BM'deki temasları sırasında da takdirle karşılandığının kendisine aktarıldığını belirtti.
Davutoğlu, kapsamlı barış sağlanması için Gazze'deki insani durumun biran önce düzelmesi ve Gazze'de halen yaşanmakta olan barınma, ilaç, yiyecek sıkıntılarının aşılmasının büyük önem taşıdığını ve insani boyuta dikkati çekmek gerektiğini belirtti. Dışişleri Bakanı, kapsamlı barışın sağlanabilmesi için Filistinlerin kendi aralarında uzlaşmalarının sağlanması ve bu çerçevede Filistinli bütün grupların muhatap alınması gerektiğini özellikle vurguladığını söyledi.
Davutoğlu, Filistin'de 2010 yılının ocak ayında seçimlerin yapılacağını hatırlatarak, bu döneme kadar sağlıklı bir seçimin ortamının oluşturulması için Filistinli bütün grupların sürece en aktif şekilde katılımının temin edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
İsrail'de yeni bir hükümetin olduğunu anımsatan Davutoğlu, son dönemde Yahudi yerleşimcileriyle ilgili politikaların, Doğu Kudüs ve Kudüs çerçevesinde yaşananların çok dikkatle ele alınması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, gerçek barışın sağlanması için barışı bir anlamda gölgeleyecek bu gibi tutumlardan kaçınılması gerektiğini ısrarla vurguladığını söyledi.
İkili görüşmeler hakkında bilgi verdi
Davutoğlu ikili görüşmelerinin içeriğine ilişkin de bilgi verdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ile görüşmesinde Kıbrıs, Irak, Afganistan, Pakistan gibi iki ülkenin tüm ilgi alanlarına giren konuları gözden geçirdiklerini belirten Davutoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile görüşmesinde ise Azerbaycan-Ermenistan meselesi bağlamındaki gelişmeleri ve özellikle AGİT Minsk Grubu çerçevesinde yapılan Prag'daki son görüşmeleri ele aldıklarını söyledi.
Bakan Davutoğlu bu kapsamda Minsk Grubu'nun daha aktif rol alması gerektiği konusunda görüşlerini Kouchner'le paylaştığını, ayrıca Orta Doğu başta olmak üzere diğer konuları da gözden geçirdiklerini ifade etti.
Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de başta Kafkasya olmak üzere Orta Doğu, Irak gibi konuları ele aldıklarını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile yakında Soçi'de görüşme yapacağını anımsatan Davutoğlu, bu kapsamda Lavrov ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
BM Genel Sekreteri ile görüşme
Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la yaptığı kapsamlı görüşmenin önemine dikkati çekti. KKTC'ye yaptığı ziyarette KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la Kıbrıs müzakerelerinde gelen noktayı gözden geçirdiklerini hatırlatan Davutoğlu, müzakerelerde ulaşılan noktayı BM Genel Sekreteri Ban'la kapsamlı şekilde ele aldıklarını söyledi.
Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin, Kıbrıs müzakerelerindeki tutumunun gayet açık olduğunu belirterek "Bu müzakerelerin mümkün olan en süratli şekilde, kapsamlı bir barış çerçevesinde, siyasi eşitliğe, iki kesimliliğe, iki kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortaklık sistemine dayalı temel ilkeler etrafında en kısa zamanda tamamlanması hedeflenmektedir" diye konuştu.
Davutoğlu, Genel Sekreter Ban'la Irak, Orta Doğu, Afganistan, Pakistan konularındaki son gelişmeleri de gözden geçirdiklerini, Ban'ın, Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı ve bölgesel girişimleriyle küresel ve bölgesel barışa yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ettiğini ve kendisinin de Türkiye'nin BMGK üyesi olarak bu katkılarını ve aktif tutumunu her zaman sürdüreceğini belirttiğini ifade etti.
‘Bizim için artık her konu önemli’
Davutoğlu, BM'deki temaslarından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türk Hariciyesi'nin önem verdiği konular ve öncelikleriyle ilgili bir soru üzerine, "Türk dış politikasının son derece çeşitlilik kazandığının görüldüğünü, her konunun kendileri için önemli olduğunu" söyledi.
Bazı konuların zaman zaman öne çıktığını belirten Davutoğlu "Türkiye artık tek bir konuya odaklanmış ve diğer konuları ihmal edebilen bir ülke değil. Zaten dünya da Türkiye'nin her konuya bir şekilde çözüm bulacağını düşünüyor" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin bu nedenlerle BMGK seçimlerinde 151 oy aldığını söyledi.
Bu yıl Kıbrıs ve Kafkaslardaki gelişmelerin ön sırada yer aldığını belirten Davutoğlu, Türk Hariciyesi'nin her an, her konuyla yakından ilgilendiğini, bu kapasiteye ve etki gücüne sahip olduğunu vurguladı.
Ermenistan ile ilişkiler
Davutoğlu, Türkiye'nin Ermenistan politikasıyla ilgili bir soru üzerine, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan sürecin herkes tarafından bilindiğini, bu konudaki perspektiflerini BM'deki temasları çerçevesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile paylaştıklarını söyledi.
Güney Kafkasya'da tam bir normalleşmenin gerçekleşmesi için hep beraber çalışılmasının zorunlu olduğunu vurguladıklarını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun devam edeceğini belirtti.
Hamas dahil bütün taraflar…
Bakan Davutoğlu "Türkiye'nin Hamas ile dünya arasında arabulucu olma yönünde" kendisine herhangi bir talebin gelip gelmediğinin sorulması üzerine ise konjonktürün geçen yıl ya da bundan 4-5 ay öncesindeki gibi olmadığını belirtti.
"Türkiye'nin, Orta Doğu'daki bütün taraflarla iyi ilişkilere sahip nadir ülkelerden birisi olduğuna" dikkati çeken Davutoğlu, bu ilişkilerin Türkiye'nin etki gücüne ve ilkesel tutumuna dayalı bir güven ilişkisi olduğunu ve bunun Türkiye'nin son Gazze krizi sırasında Orta Doğu barışına yaptığı katkıda da kendisini gösterdiğini belirtti.
Ahmet Davutoğlu "Hamas da dahil olmak üzere, bütün taraflarla bu derece iyi ilişkilere sahip olmamız burada herkes tarafından uluslararası barışa katkı anlamında ciddi bir potansiyel olarak görülüyor. Görüştüğümüz bütün ülkeler, Türkiye'nin sadece Hamas'la değil, bütün taraflarla sürdürdüğü bu ilişkilerin BM'nin misyonunun yerine gelmesi bakımından çok ciddi bir kazanç olduğunu ifade ettiler" dedi.
Kissinger benzetmesi
Davutoğlu, "kendisinin ABD'de son 7 yılda Türk dış politikasının mimarı ve Türkiye'nin Henry Kissinger'ı" olarak görülmesi ve adlandırılmasıyla ilgili bir soruyu da "Bu tür benzetmelerden çok, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türk bilim adamı Ahmet Davutoğlu olarak bilinmeyi ve bununla yetinmeyi tercih ederim" diyerek yanıtladı.
‘Bütün konuları görüştük’
Bakan Davutoğlu, daha sonra iki yabancı gazetecinin sorularını da yanıtladı. Davutoğlu bir Rum gazetecinin BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile neler görüştüğünü sorması üzerine Genel Sekreteri ile Kıbrıs, Irak, Orta Doğu, Afganistan-Pakistan ve Medeniyetler İttifakı konularının gündeme geldiğini söyledi.
Bütün bu konuların Türkiye'nin de gündeminde yer aldığını kaydeden Davutoğlu, "BM gündemi, Türk dış politikasının gündemine benziyor. Bütün bu konuları görüştük" dedi.
Aynı gazetecinin "Kıbrıs'ta geçmişe göre daha iyimser olup olmadığını" sorması üzerine ise "2004 yılında daha iyimserdik. Çünkü, ortada BM tarafından, uluslararası toplum tarafından, AB tarafından kabul gören esaslı, kapsamlı çözüme yönelik bir plan vardı. Ancak, maalesef Rumlar bu planı reddetti" dedi.
Bakan Davutoğlu bu kapsamda Kıbrıslı Türklere verilen sözlerin de son 5 yıldan bu yana yerine getirilmediğini hatırlattı.
Davutoğlu, buna rağmen Türk tarafının iyi niyeti ve sadece Kıbrıs'ta değil, tüm Doğu Akdeniz bölgesinde barışa odaklanması dolayısıyla Ada'da iki lider arasındaki yeni görüşmeleri desteklediklerini ve buna devam edeceklerini belirtti.
Bakan Davutoğlu, "Umarız bu görüşmeler başarılı olur. Biz buna tam destek vereceğiz. (Umarız) bu görüşmelerin sonunda hepimize çok iyi haber getirecek gerçek ve kapsamlı bir çözüme ulaşılır" dedi.
‘Yakında Yunanistan’a gideceğim’
Rum gazetecinin "Atina'ya yakında gitmeyi planlıyor musunuz?" sorusuna ise bunu planlamayı düşündüklerini, iki ülke arasındaki ilişkilerin son derece iyi olduğunu belirtti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'in açıklamasını okuduğunu ve iki dost olduklarını belirten Davutoğlu, "Gitmek istiyoruz, planı yapacağız ve yakında oraya gideceğim" dedi.
New York'taki temaslarını tamamlayan Bakan Davutoğlu daha sonra Türkiye'ye dönmek üzere New York'tan ayrıldı.