Politika

Davutoğlu ve Günay Kırım'a gitti ANKARA (A.A)

02 Ekim 2011 15:34

-Davutoğlu ve Günay Kırım'a gitti ANKARA (A.A) - 02.10.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kırımlı yazar Cengiz Dağcı'nın cenaze törenine katılmak üzere Kırım'a gitti. Kalabalık bir heyetle Kırım'a giden Davutoğlu ve Günay, Esenboğa havaalanında kısa birer açıklama yaptılar. Bakan Davutoğlu,  ailesinin önce Dağcı'yı Londra'da defnetmeyi planladığını, ancak gerek İngiliz yetkililer gerek ailesi nezdindeki girişimleri sonucunda cenazeyi Kırım'da defnetmek konusunda mutabık kaldıklarını bildirdi. "Zaten kendisi çok çileli bir hayat yaşadı. Bu çileli hayatın her aşamasında kendisi fiziken başka yerde olsa bile ruhen, manen hep Kırım'da yaşadı. Kırım'ın çektiği her acıyı kendi şahsi hayatında da yaşadı" diye konuşan Davutoğlu, Dağcı'nın esirlikleri ve sürekli Kırım'a duyduğu özlemi eserlerinde hep dile getirdiğini kaydetti. Dağcı'nın eserleri hakkında "Türkçe ile, anamın dili ile yazdım" dediğini hatırlatan Davutoğlu, yazarın böylelikle Türkçeye olan bağlılığını ifade ettiğini belirtti. Dağcı'nın Türkçenin bugün uluslararası alanda edebiyat dili haline gelmesine özel katkılarda bulunmuş, büyük bir isim olduğunu söyleyen Davutoğlu, yazarın vefatı ile de büyük ders verdiğini, çok güçlü bir arzu ile Kırım'a dönmek istediğini, birçok kişinin teşviki ve hükümet olarak kendilerinin devreye girmesi ile cenazesinin Kırım'da defnedilebileceğini bildirdi. Davutoğlu, Günay ile birlikte cenazeye katılmalarının, Dağcı'nın edebiyata yaptığı büyük katkı nedeniyle bir şükran borcu ifadesi olduğunu söyleyerek, "Dağcı'nın ata topraklarına dönüşünü sağlamak bizim için de büyük bir onur meselesi olmuştur" dedi. Davutoğlu, Türkiye'den seçkin aydınlar, entelektüeller, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Kırım'dan göç etmiş bazı önemli isimlerle birlikte cenazeye gitmekte olduklarını belirtti. -"Türkçe'nin dünyadaki ses bayraklarından biriydi"- Kültür Bakanı Günay da Türkçenin büyük ustalarından birine karşı bir görevi yerine getirmek için kalabalık bir heyetle yola çıktıklarını söyleyerek, şunları kaydetti: "Cengiz Dağcı gerçekten 20. yüzyılın Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bütün acılarına tanıklık etmiş, bütün serüvenlerini içinde yaşamış birisiydi ve Türkçe'nin dünyadaki ses bayraklarından biriydi. Çağdaş uygarlık yürüyüşümüz itibarıyla Avrupa değerlerini benimsediğimiz, inanç bağlarımız nedeniyle Ön Asya dünyası ile yakın ilişki içinde olduğumuz gibi, dil ve tarih itibarıyla da Asya'nın bütünü ile yakın ilişki içindeyiz. Dağcı bizim bu yakın ilişkilerimizin somut kanıtlarından birisiydi."