Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin El Nusra yolu ile El Kaide'ye destek verdiği iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Suriye, bizi El Kaide terörü ile baş başa bırakmak istiyor. Oradaki El Kaide yapılanması en fazla bizi rahatsız eder" dedi.
Türkiye gazetesini ziyaret eden Davutoğlu, orada yaptığı açıklamalarda, PYD'yi eleştirerek, "PYD'ye bir çağrı yaptım, çözüm süreci de başladığı için: 'Şu üç şeyi yapın, sizi muhatap alalım.' dedim. 'Bir, rejimle ilişkinizi kesin. İki, muhalefet içinde yer alın. Üç, yeni Suriye Meclisi oluşana kadar 'de facto' bir bölge ilanına gitmeyin. Bunu Araplarla, Türkmenlerle birlikte yapın.'PYD, 'Bunları yerine getireceğiz.' diye söz verince, Salih Müslim'i Türkiye'ye getirtip görüştük. Söz verdiler. Geri döndüler, Kamışlı'da rejimle işbirliğine devam ettiler. Bakıyorlar, rejim kazanıyorsa, rejimin yanında yer alıyorlar" dedi.
Davutoğlu'nun Türkiye gazetesinde yer alan açıklamalarının bir kısmı şöyle:
Suriye'de rejim bizi el kaide ile karşı karşıya bırakmıak istiyor
Mesele bizi El Kaide terörü ile karşı karşıya bırakmak. Suriye'deki rejim de bunu istiyor. Ben her gün El Kaide'ye yönelik açıklama yaparsam, El Kaide bu sefer bana dönecek. Ben içlerindeki kavgayı niye üstüme alayım? Ama oradaki bir El Kaide yapılanmasından en fazla bir rahatsız oluruz
Nusra'ya destek vermedik
"Nusra'ya gelince… Hiçbir gruba destek vermedik. Bu grupların çıkışı da bizim haklılığımızı gösteriyor. Biz 'Bir-iki yıl eğer meşru muhalefete destek olunmazsa, muhalefet radikalleşir' dedik. 2 yıldır bunu söylüyoruz. Meşru muhalefet güç kaybettiğinde oradaki 120 bin insanın akrabaları, önünde bir ufuk görmediği zaman radikalleşiyor. Radikallerin ortaya çıkmasında iki sebep çok etkiliydi. Birincisi, Suriye'deki hapishanelerden mahkûmlar çıkartıldı. İkincisi de, Irak'ta Ebu Gureyb Hapishanesi şüpheli bir şekilde basıldı ve binlerce insan oradan kaçtı. Ebu Gureyb bizim kontrolümüzde mi?"
PYD, Suriye'nin silahlarını PKK'ya aktardı
Suriye'de yaşanan çatışmaları değerlendirirken, PYD'nin bölgedeki varlığına dikkat çeken Ahmet Davutoğlu, 2012 yazında, Esad rejiminin silahlarını alan PYD'nin bu silahları, o sırada Türkiye ile çatışan PKK'ya aktardığını anlattı:
"PYD o kadar oportünist bir tutum sergiledi ki, Suriye'deki rejim PYD'yle uzlaştı, PYD'nin olduğu yerlere hiç dokunmadı. Rejim ayrıldığı yerlerde tankları, silahları PYD'ye bıraktı. PYD bir yandan muhalefet toplantılarına katıldı, bir yandan da rejimden silahlar aldı ve belli bir alanı kontrol etmeye çalıştı. Bu, muhalefette büyük bir öfke uyandırdı. Biz de 2012 yazında PKK'yla Şemdinli'de savaşıyoruz. Şemdinli'deki bazı silahlar, rejim tarafından PYD'ye, PYD tarafından PKK'ya aktarıldı. Rejim bizi rahatsız etmek için PYD ve PKK'yı kullanarak bir Kürt sorunu çıkarmak istedi. İkincisi de Acilciler üzerinden Türkiye Nusayri'lerine oynamaya; hem etnik hem mezhepsel olarak Türkiye üzerine oynamaya kalktı. Böyle bir dönemde dahi biz PYD'ya karşı herhangi bir operasyona gitmedik.Çözüm süreci başlayınca, PYD bayrak açtığında, içerideki Ergenekoncular, Kuzey Suriye diye bir haritayı çıkardılar. Derik'ten, Nusaybin'den Lazkiye'ye kadar bir Kürt kuşağı varmış gibi bir algı oluşturarak anti-Kürt bir etki oluşturmak istediler. Rejim de bunu istedi. Ben kalktım Erbil'e gittim ve Suriye Kürtleriyle toplandım. Suriye Kürtlerini buraya getirdik ve bunun bir Türk-Kürt çatışmasına dönüşmesi senaryosunun önüne geçtik. Bunu Malik'i de istiyordu, Kuzey Irak'la aramız açılsın diye. Esad da istiyordu, PKK, Türkiye'yi rahatsız etsin diye."
PYD ikili oynuyor
"Muhalefet de bunu sezdiğinden PYD ile çatışmak durumunda kaldı. Biz muhalefete PYD'yle çatışsın diye destek vermedik. Zaten destek veriyoruz muhalefete. Bu sene Nisan, Mayıs ayı gibi PYD'ye bir çağrı yaptım, çözüm süreci de başladığı için: 'Şu üç şeyi yapın, sizi muhatap alalım.' dedim. 'Bir, rejimle ilişkinizi kesin. İki, muhalefet içinde yer alın. Üç, yeni Suriye Meclisi oluşana kadar 'de facto' bir bölge ilanına gitmeyin. Bunu Araplarla, Türkmenlerle birlikte yapın.'PYD, 'Bunları yerine getireceğiz.' diye söz verince, Salih Müslim'i Türkiye'ye getirtip görüştük. Söz verdiler. Geri döndüler, Kamışlı'da rejimle işbirliğine devam ettiler. Bakıyorlar, rejim kazanıyorsa, rejimin yanında yer alıyorlar."
Şenyurt Kapısı'nı açtık, yardımları gönderemediler
PYD'nin çatıştığı bölgede, bazı BDP milletvekillerinin de ricası üzerine, çok zor şartlarda insani yardım yapmak üzere bizzat kendisinin çalıştığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiğini belirten Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Daha önce hiç çalışmayan Şenyurt Kapısı'nı, onların ısrarı üzerine açtık. Oradan bir yol da yoktu. Günlerce yardım malzemeleri neden bekledi biliyor musunuz? Kamışlı'nın karşısında alacak taraf yoktu. 'Türkiye göndermedi' diye bir şey yok!" dedi.