Halkbank, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı'na bağlı İstanbul Şehir Üniversitesi'nin tüm varlıklarına tedbir koydu. Üniversite "Burada amaç, alacaklarını temin etme konusunda sorun yaşamayacak olan bankanın çıkarlarını korumak değil, başarılı bir yükseköğretim kurumunu çalışamaz hale getirmektir" diyerek tepki gösterdi.
Üniversiteden konuyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:
“TMMOB tarafından kampüs arazisinin devri ile ilgili açılan kasıtlı dava üzerine Halkbank üniversitemize tahsis ettiği kredi limitlerinin kullanılmasına izin vermemiştir. Bununla birlikte geçen yıl yaşanan ekonomik kriz ve ülkemizin içinden geçtiği olağanüstü şartların da etkisi ile ödeme takviminde kısa süreli bir aksama yaşanmıştır. Ödeme planında meydana gelen sorun üzerine banka ile yapılan görüşmelerde önemli bir ilerleme sağlanmıştır. Üniversitenin bankaya verdiği gelecek projeksiyonu ve ödeme planıyla ilgili kredi borcunun ödenebileceği anlaşılmış ve iki kurum yetkilileri bu konuda 09.10.2019 tarihinde fikir birliğine varmıştır. Hal böyle iken sadece iki gün sonra, 11.10.2019 tarihinde Halkbank, dürüstlük ilkesine aykırı şekilde Üniversite’nin bankalardaki tüm varlıklarına tedbir koydurmuştur. İyi niyetten uzak bu girişim neticesinde ortaya çıkan bu durum, bir hukuk devletinde yaşanmayacak boyutlar içermektedir. Burada amaç, alacaklarını temin etme konusunda sorun yaşamayacak olan bankanın çıkarlarını korumak değil, başarılı bir yükseköğretim kurumunu çalışamaz hale getirmektir.
Üniversitemizin hesaplarında tüm ihtiyaçlarını görecek, tüm ödemelerini yapacak, sorumluluklarını yerine getirecek kaynağı vardır. Nitekim bugüne kadar üniversitemiz gerek eğitim-öğretimin sürdürülmesi gerekse mali yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda herhangi bir aksaklık yaşamamıştır. Burada amaç, alacaklarını temin etme konusunda sorun yaşamayacak olan bankanın çıkarlarını korumak değil, başarılı bir yükseköğretim kurumunu çalışamaz hale getirmektir."
"Kimsenin bir üniversiteye ve öğrencilerine bunu yapmaya hakkı yoktur"
"İstanbul Şehir Üniversitesi kimseye değil halkımıza aittir. ŞEHİR’e baskı kurmak, meşru haklarını ihlal etmek önce bu ülkenin öğretim görevlilerinin, parlak gelecek hayali kuran gençlerinin sonra da bu ülkenin eğitimine güvenerek gelen uluslararası öğrencilerimizin haklarını ve eğitim idealini gasp etmektir. Kimsenin bir üniversiteye ve öğrencilerine bunu yapmaya hakkı yoktur.
Kamu bankaları ülkenin ekonomik hayatının devamını sağlamak yanında eğitim sisteminin desteklenmesi için vardır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir üniversitede öğrenciler, öğretim elemanları, öğrenci aileleri finansal bir anlaşmazlık nedeniyle cezalandırma yoluna gidilmemiştir. Bu sadece mali bir karar değil, aynı zamanda eğitim-öğretim hayatına vurulmuş bir darbedir.
Bugüne kadar mukayese edilemeyecek kadar zor durumda olan başka eğitim kurumları haklı bir şekilde korunmuş, mali yükümlülüklerini yerine getirememelerine rağmen eğitim hayatlarına devam etmeleri için her türlü adım atılmıştır. Ekonomik kriz sebebiyle zor duruma düşen birçok şirketin, spor kulübünün ayakta kalması için kimi zaman mali imkanları zorlayan koruyucu adımlar atılırken İstanbul Şehir Üniversitesi’nin maruz kaldığı haksız uygulama kabul edilemez. Üstelik yakın zamanda çıkarılan kanun ile tanınan yeniden yapılandırma hakları da üniversitemize kullandırılmamaktadır."
"Hesabını veremeyecekler"
"Şunun bilinmesini özellikle isteriz: Tüm hayatı boyunca bilim, araştırma ve eğitim için çalışmış, ülkemizin gençliğine daha kaliteli şartlarda eğitim-öğretim sağlanması için mücadele etmiş bir topluluk olarak her şeyimizden kıymetli öğrencilerimizin üniversite hayatlarının sorunsuz bir şekilde devam etmesi bizim için her şeyin üzerindedir.
Böylesi olağanüstü şartlarda ayakta kalan, eğitim veren, küresel çapta ülkemizi temsil eden bir yükseköğretim kurumunu hedef alanlar gerek hukuk nezdinde gerek toplum vicdanında yaptıklarının hesabını veremeyeceklerdir."
Danıştay bedelsiz tahsili iptal etmişti
Kartal Orhantepe Mahallesi’nde bulunan TEKEL’e ait 297 bin metrekarelik arazinin İstanbul Şehir Üniversitesi’ne ‘bedelsiz’ olarak tahsis edildiği ortaya çıkmıştı. Bedelsiz tahsis geçtiğimiz yıl Danıştay tarafından iptal edilmişti.