Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin tarihi bir ekonomik kriz yaşadığını ifade ederek eleştirilerde bulundu. "Hangi ekonomik veriye ve uygulanan politikaların yarattığı tahribata bakarsak bakalım Türk ekonomisinin bir çöküş sürecinden geçmekte olduğu açıktır" diyen Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi dünyada ekonomi alanında ilk 10'un arasına sokacağı vaadi için "palavra" dedi.
Davutoğlu, " Bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile Türkiye’nin ilk 20 ekonomi arasında kalması bile tartışmalı hale gelmiştir" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, ekonomiye ilişkin şu eleştirileri getirdi:
"Kimsenin aklında ülkenin bir uçuruma doğru sürüklendiği konusunda maalesef soru işareti kalmamıştır. Bırakın Sn. Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz hafta söylediği gibi 'ülkemizin dünya milli gelir sıralamasında 2023 hedefi olan ilk 10 ülke arasına girme hedefine en yakın olduğu dönemden geçmekte olduğu' iddiasını, ilk 20’de kalabilmesi dahi gören gözler için artık ciddi bir risk halini almıştır. Bakın bu açık bir akıl tutulması ve sorumsuzluktur. Ülkenin Cumhurbaşkanı çok rahat bir şekilde Türkiye’nin üç yıl sonra dünyanın ilk on ekonomisi arasına gireceğini ve bu hedefe en yakın noktada olduğumuzu iddialı bir şekilde söylemektedir. Ülkemizin elbette dünyadaki ilk on ekonomiden birisi olmasını herkesten fazla biz isteriz. Ancak milletimizin gözlerinin içerisine bakarak bu denli açık palavraların ve doğru olmayan bilgilerin söylenmesini hayretle izliyoruz. Ülkemizin ekonomisi bu liyakatsız iktidarın elinde her geçen gün biraz daha küçülürken ilk on ekonomi arasına girmesi söz konusu değildir.
Hele hukuku, en temel iktisat kurallarını, siyasi ahlakı, şeffaflığı ve denetlemeyi bu denli ihlal ederken Türkiye’nin dünyada ilk on ekonomi içerisine girmesi söz konusu değildir. Bırakın ilk on ekonomi plavrasını. Bu ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Türkiye’nin ilk 20 ekonomi arasında kalması bile tartışmalı hale gelmiştir.
Şimdiden uyarıyorum. Eğer 2020 sonrasına ülkemizi bir küme ölçüsü sayılan 20. sıranın altına düşürürseniz bunun hesabını biz de milletimiz de sorar. "
"Dün FETÖ’nün AK Parti’ye yaptığını bugün hükûmet başkalarına yapmak istiyor"
Davutoğlu, çoklu baro sistemine ilişkin de eleştirilerde bulundu. "Dün FETÖ’nün AK Parti’ye yaptığını bugün hükûmet başkalarına yapmak istiyor" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Dün FETÖ’nün AK Parti’ye yaptığını bugün hükümet başkalarına yapmak istiyor. Dün HSYK’yı tekeline almak isteyen FETÖ’nün yapmak istediğini bugün iktidar zihniyeti istiyor. En fazla demokrasiden, çoğulculuktan ve farklı fikirlerin hakkıyla temsilinden yana olması gereken baro ise en fazla şikayetçi olduğu çoğunlukçuluktan yana… Yani bir oy fazla alan herşeyi alsın, başka kimseye hayat, söz hakkı tanımasın. En fazla FETÖ’den, bölücülükten, farklı gruplaşmalardan ve çok başlılıktan şikayet eden hükümet ise çoklu barodan yana… İktidar bu yaptığı ile hukuk sisteminin en temel ayaklarından savunmanın mezheplere, etnik kimliklere göre bölünmesi ihtimalinin farkında bile değil. Ya da daha kötüsü çok iyi farkında ve bizzat bu bölünmeyi istiyor."
Kıdem tazminatı eleştirisi
Ahmet Davutoğlu, son günlerde tartışmaya açılan Kıdem Tazminatı konusunda iktidarı eleştirdi:
“Basına yansıyan bilgilere bakılırsa iktidar Kıdem Tazminatını kullanarak yeni bir 'fon' yaratma hevesine kapılmış. Sormazlar mı? Siz işçi ve işverenin alın teri ile oluşturulan işsizlik fonunu kullanıp Kamu Bankalarına sermeye benzeri kredi sağlamış bir iktidar değil misiniz? Yine aynı fonu korona sürecinde işçiye işverene yardımcı olmak için kullanmak yerine kamu bankalarına mevduat sağlamak için kullanmış bir iktidar değil misiniz? Benzer biçimde Türkiye Varlık Fonu gibi 'sözde bir varlık fonu' kurup yıllardır sorunsuz çalışan Kamu İktisadi Teşekküllerini tarihi zararlara uğratmış bir iktidar değil misiniz? Yine aynı fonu kullanıp daha geçtiğimiz hafta Ziraat Bankası'ndaki bir batık krediye kurtarma operasyonu yapmış bir iktidar değil misiniz? Hangi işçi hangi çalışan inanır sizin emekçinin menfaatine bir fon kurup sözüm ona tamamlayıcı emeklilik sistemi kurabileceğinize?”