Çeşitli ziyaretler yapmak için Muş'a giden Davutoğlu, gazetecilerin Bülent Arınç'ın açıklamalarını hatırlatması üzerine, "Tecrübeli bir siyasetçi ve devlet adamı olarak bu görüşleri çok öncesinden zikretmesini beklerdim. Muhtemeldir ki Yüksek İstişare Kurulu’nda zikretmiş olması icap eder. O Yüksek İstişare Kurulu. Sadece Cumhurbaşkanı’nın eylemlerini meşrulaştırıcı bir görüntü, bir vitrin olarak değerlendirilmemesi icap eder. Oradaki bütün hepsinde tek tek tanıdığım, devlet tecrübesine güvendiğim bütün dostlarımızın gerek o toplantılarda gerek dışarda artık gidişatın yanlışlıkları konusunda adalet ve ekonomi alanında, insan hakları alanında yaşananlar konusunda, mutlaka görüş beyan etmesi gerekir" diye konuştu.
TIKLAYIN: Erdoğan'dan Bülent Arınç'a tepki: Reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz
TIKLAYIN | Bülent Arınç da yargıya isyan etti: Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın tahliyesi olabilir; delil uyduramazsınız, çocuk bile yazmaz bu iddianameleri!
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenerek, "Eğer size karşı içerden ve dışardan seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak birisi tehdit ederse, birisi hakaret ederse eleştiri sınırlarını aşarsa hele hele 15 Temmuz'da olduğu gibi içerden ve dışardan bir darbe teşebbüsü olursa bilin ki şu anda sizin yakınınızda, yörenizde olanlar sizi terk edebilir. Ama bu milletin onur makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamının onurunu korumak üzere sizi son nefesimize kadar koruyacak olan da biziz" dedi.
"Türkiye’de yürüyen bütün hukuki süreçlerde, ciddi hukuk zaafları var"
Davutoğlu'nun ifadeleri şöyle:
"Gerek Demirtaş gerek Kavala dosyalarıyla ilgili ise, tutuklu yargılanmalara esastan karşıyım. Eğer bir suçlama varsa uzun süreli tutukluluk telafi edilemeyecek sonuçlar doğurur. Hukukçulara talimat verilmez. Hakimlere talimat verilmez. Bizim anlayışımız şudur; hakimler kendi vicdanlarıyla çalışırlar, savcılar dosyaları vicdanlarıyla oluştururlar. Ama maalesef Türkiye’de yürüyen bütün hukuki süreçlerde, ciddi hukuk zaafları var. O hukuk zaaflarının giderilmesi ve hukuk sisteminin gerçek anlamda tarafsız ve bağımsız kılınması esastır. Siyasi nitelikli herhangi bir yargılama sürecine esastan karşıyım."
"Bütün partilerden randevu istedik"
Büyük kongrelerini de yaparak Türk siyasetine yeni bir mühür vurduklarını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
Bundan sonra artık insan onuru diyen, hak, adalet, hukuk, refah, huzur, güven diyen bir parti var ve o partinin sembolü olan çınar yaprağı altında toplanacak milyonlar var. Güçlendirilmiş parlamenter sistemini kamuoyuyla paylaştık. Bu çerçevede bütün partilerden randevu istedik. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener ile görüştüm. Her bir dile, o dili kullanan insanlara, onların örfüne, adetine saygı göstermeyen birisi milli birlikten ve beraberlikten bahsedemez."
"'2K' kıskacını kırmaya geliyoruz"
Kayyım uygulamasına ilk andan itibaren karşı çıktığını, aynı şekilde terör örgütünün demokratik seçimler yapıldıktan sonra iş başına gelen belediye başkanının yanına bir KCK görevlisi atayarak vesayet kurmasına da karşı çıktığını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İşte burada bütün bölge halkına sesleniyorum biz '2K' kıskacını kırmaya geliyoruz. KCK kıskacını da kıracağız, kayyım kıskacını da kıracağız. Buradan Sayın Erdoğan'a sesleniyorum, eğer size karşı içerden ve dışardan seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak birisi tehdit ederse, birisi hakaret ederse eleştiri sınırlarını aşarsa hele hele 15 Temmuz'da olduğu gibi içerden ve dışardan bir darbe teşebbüsü olursa bilin ki şu anda sizin yakınınızda, yörenizde olanlar sizi terk edebilir. Ama bu milletin onur makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamının onurunu korumak üzere sizi son nefesimize kadar koruyacak olan da biziz."
