Politika

Davutoğlu: Gerektiğinde gençlerin isyan etmesinden daha doğal bir şey yoktur

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 19 Mayıs Gençlik Bayramı nedeniyle gençlerle buluştu

19 Mayıs 2015 16:23

19 Mayıs Gençlik Bayramı nedeniyle Çankaya Köşkü'nde gençlerle buluşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dünyanın öbür köşesinde bile insan onurunu zedeleyen bir davranış varsa, gençlerin seslerini yükseltmelerinden, gerektiğinde o davranışa karşı isyan duygusuyla harekete geçmelerinden daha doğal bir şey yoktur" dedi.

Başbakan Davutoğlu 19 Mayıs Atatürk 'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Çankaya Köşkü'nde gençlerle buluştu. Burada yaptığı konuşmada gençlere hitap eden Davutoğlu şunları söyledi:

Hep hayatımı gençlerle geçireceğimi düşünmüştüm. Hep gençlerle birlikte gelecek noktasındaki ideallerimizi paylaştım. Şimdi başbakan olarak, öylesine gençler var ki Suriyeli, Filistinli, Somalili gençler. Biraz önce bilgi aldım, Myanmar’dan bir gelecek için botlara binip Tayland’a doğru açılan 6 bin insanın arasındaki gençler… Onların bir 19 Mayıs’ı yok.

Onların yarını planlayacak dahi planları yok. Talimat verdik. Myanmar’dan yola çıkan genç yaşlı kadın erkek çilekeş insanlara ulaşmak için göç örgütüyle birlikte silahlı kuvvetlerimize ait gemiyle birlikte elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz.

 

'Rektörü kenara çekip soruyorum'

 

Ben Anadolu’ya her gittiğimde, ilk sorduğum şeylerden birisi, rektörü kenara çekip üniversitede durum nedir diye soruyorum. Üniversiteler ihmal edilirse geleceğin meselesi ihmal edilmiş olur. Yurt kapasitesi itibariyle 547 yurt var. Krediler, 441 bin öğrenciye veriyorduk şu an 996 bin öğrenciye. Bir öğrenci bursu 45 liraydı. Şu anda 330 lira. Yüksek lisans bursu 660 lira, doktora bursu 990 lira. Bunlar 90’lı yıllarda maaş ölçeğinde rakamlardı. Dolayısıyla demokrasiyi inşa ederek, özgürlükçü ortamı teşvik ederek sizin zihinlerinizin önünü açtık ve tabi bunların olabilmesi içinde kapsamlı bir kalkınma hamlesi için her türlü çabayı gösterdik.

 

'Gerektiğinde isyan etmekten daha doğal bir şey yok' 

 

İnsan onuru kavramını temel şiar edinin. Birbirinizle muamelede bulunurken, bütün insanların saygıya layık olduğu bilinciyle davranın. Nerede olursa olsun insan onurunu zedeleyen bir davranış varsa, kim yaparsa yapsın ona karşı çıkın. Onuru zedelenen kim varsa onun yanında olun. Din ayrımı, mezhep ayrımı, etnik ayrımı yapmayın.

Bu çerçevede dünyanın öbür köşesinde bile insan onurunu zedeleyen bir davranış varsa, gençlerin seslerini yükseltmeleri, gerektiğinde o davranışa karşı isyan duygusuyla harekete geçmekten daha doğal bir şey yoktur. Eğer bir olay oluyor da, siz genç olduğunuz halde ona tepki vermiyorsanız, yaş olarak genç ama psikolojik olarak genç değilsinizdir. Genç denilen insan nerede bir zulüm görürse, ayağa kalkar ve ona karşı sesini yükseltir.

 

'İşte biz böyle bir nesil istiyoruz'

 

Çok beni etkileyen bir şeydir, özgüvendir. 2011 seçimleriydi, Konya Beyşehir’de mitinge çıkacağım. Bir şey, orada bir vatandaş yanında bir genç, daha küçük. Sizi görmek istiyoruz sayın bakanım dedi. Kucakladım şöyle sarıldım. Sizin gibi olmak istiyorum gibi bir şey söyledi. Aman iyi yetiş dedim, adam gibi adam lazım bize dedim. Aradığınız adam benim dedi. Dedim ki tamam madem ki biz 11 yaşındaki gençliğe doğru adım atan çocuğa bu bilinci vermişiz, hem kendisini adam görüyor hem de aranılan adam olduğu söylüyor. İşte biz böyle bir nesil istiyoruz. Sağına soluna bakmadan ben varım diyen gençten söylenen bu. Özgüveniniz sağlam olacak. Ha görüşleriniz farklı olacak.

Biz çeşitliyiz, tek tip yaratılmamış. Yüksek lisansa gelen öğrencilerden yaptığım ilk şeylerden biri kendi makalemi veririm, beni eleştireceksiniz derim. Eleştiriyle edebi birbirine aykırı görmemek lazım. Edep içinde eleştirebilmek, ama eleştirirken de edebi bırakmamak lazım. Farklı görüşlere sahip olduğunuzda kaybetmemeniz gereken hususiyet ortak kader bilincidir.

 

'Protesto etmek, eleştirmek, şiddet uygulamak çok farklı şeyler'     

 

Daha lise çağlarında, sağ görüşlü olduğunu bildiğimiz benim de yakın tanıdığım Levent arkadaşımız da öldü, sol görüşlü Kenan diye bir arkadaşımız da öldürüldü. İkisi de yaşıyor olsaydı, ikisi de bir şirkette bir arada olabilirlerdi. Ne olursa olsun, hiçbir gencimizin bir başka gencimize şiddet uygulamasını maruz göremeyiz. Hiçbir şekilde şiddet uygulamayın. Sadece fiili şiddet değil, aşağılamakta şiddettir, kötü söz söylemek de şiddettir. Nefret kültürünün olduğu yerde huzur olmaz.

Protesto etmek, eleştirmek, şiddet uygulamak çok farklı şeyler. Özgür birey olarak davranırken, eleştirirken belli bir standardın hakim olduğuna önem gösterin. Sakarya depremi olduğunda, şu veya bu siyasi görüşlere sahip, deprem olmamış olsaydı karşı cephede olacak gençler aynı binanın altında birbirlerine yardım çağrısında bulundular. Allah vermesin ama zor bir günle karşılaştığımızda omuz omuza olacağımızı unutmamamız lazım. Ve şunu da ifade etmek isterim. Bir hedefiniz, bir iddianız olsun. Apolitize olmayın, iddianız olsun.

Son meclis kapanmadan önce parti kapatılmasıyla ilgili tartışmalar olduğunda, parti kapatmayı kaldıran teklifi hazırladığımızda, 18 yaşında seçilme hakkının görüşülmesini gündeme getirdik ama muhalefet partileri buna destek vermedi.

Bir Siirtliyle Edirneliyi, Urfalıyla Çanakkaleliyi aynı ailenin parçası yapamazsak, bu ülkenin üzerinde oynanan oyunları engelleyemeyiz. Şuraya baktığımda ben her birinizde bu toprakların kokusunu alıyorum. Siz de birbirinizi hissedin. Birisi derse biz şunlarız, siz de şunlarsınız derse hep beraber ayağa kalkın biz sadece biziz deyin. Ben size dostça, yerimizde.

 

'E-mail mi WhatsApp grubu mu ne derseniz deyin'

 

81 kardeş diye bir network kurun, e-mail mi whatsapp grubu mu ne derseniz deyin 81 kardeş. Planlamadım bunu. Sizinle göz göze konuşmak istiyorum. Yaptınız mı? Akıl bir. Ve devam ettirin bunu. 10 sene sonra 20 sene sonra inşallah çok iyi konumlarda birbirinizi destekleyeceğiniz bir kardeşler toplumu olur. Dolayısıyla milli bir vizyonu ayakta tutun. Bakın etrafımızda en az 6 ülke ateş çemberi içinde.

Hiçbir adaletsizliğe gözünüzü kapatmayın. Biz dahi bunu yapıyorsak sayın başbakanım öyle değil böyle deyin. Ama şiddete başvurmadan, nefret kültürüne izin vermeden. Şimdi hep beraber seçime gidiyoruz. Ama gençler olarak mutlaka sandığa gidin. 18 yaş şartını getirirken, 18 yaşa bu imkanı sağlarken, hepimizin zihnindeki temel hedefi buydu. Ve bu çerçevede de demokrasiye siz sahip çıktıkça Türkiye ’nin geleceği parlak olacaktır.

Özgürlüklere açık, her türlü tek tipçiliğe karşı bir Türkiye istiyoruz.

Size de çağrıda bulunuyorum. Bütün gönül coğrafyamızı gezin, balkanları gezin, Avrupa ’yı gezin, yurtdışı seyahatler için gençler için özel bir indirim uygulayalım THY ile konuşarak. Yeter ki siz dünyayı tanıyan kendinden emin olan özgüveni yüksek insan onuruna saygılı en önemlisi de kendisiyle ülkesiyle ilgili zihninde bir hedef rüya olan gençler olarak yetişin.