Dünya

DAVUTOĞLU: BİZİM MUHATABIMIZ BAŞKAN OBAMA VE BAKAN CLINTON WASHINGTON (A.A)

01 Aralık 2010 11:41

-DAVUTOĞLU: BİZİM MUHATABIMIZ BAŞKAN OBAMA VE BAKAN CLINTON WASHINGTON (A.A) - 01.12.2010 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Washington'da dünyanın saygın dergilerinden Foreign Policy'nin bu yıl ikincisi düzenlenen ve kendisinin de yer aldığı ''En Önemli 100 Küresel Entelektüel'' listesiyle ilgili etkinliğe katıldı. Corcoran Sanat Galerisi'ndeki etkinliğe eşi Sare Davutoğlu ile birlikte katılan Davutoğlu'na katılımcılar tarafından yoğun bir ilginin gösterildiği gözlendi. Birçok kişi Davutoğlu'yla tanışmak isterken, Foreign Policy'nin listesinde yer alan, Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim de toplantıdaydı. Geçen mayıs ayında Türkiye, Brezilya ve İran arasındaki Tahran Bildirisi'ne imza atan isimlerden biri olan Amorim ile Davutoğlu'nun samimi sohbeti dikkati çekti.  Davutoğlu, etkinlik sırasında, Brezilya Dışişleri Bakanı Amorim ve Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı John Kerry'nin de katılımıyla düzenlenen panelde de konuştu.  Panel sonrasında Davutoğlu, yanına gelen ABD'nin Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi Richard Holbrooke ile bir kenarda baş başa görüştü. Daha sonra Amorim'in de katıldığı görüşmede üçlünün çok samimi bir sohbet yaptığı gözlendi.  -"DAVUTOĞLU VE AMORİM DÜNYANIN EN AKTİF DIŞİŞLERİ BAKANLARI"- Foreign Policy dergisinin baş editörü Susan Glasser, panelin öncesinde yaptığı kısa sunumda, Davutoğlu ve Amorim'i, "dünyanın en aktif dışişleri bakanlarından ikisi" sözleriyle takdim ederken, Türkiye ve Brezilya'nın son 10 yılda sadece olağanüstü ekonomik büyüme deneyimini yaşamakla kalmadığını, uluslararası güç ve prestijlerinde de önemli yükselme kaydettiğini belirtti. Glasser, iki ülkenin bu başarısında, Davutoğlu ve Amorim'im kişisel çabalarının büyük payı olduğunu söyledi. Davutoğlu, paneldeki konuşmasında, dönüşümden geçen küresel siyasetin doğu-batı ve kuzey-güney ayrımları yaparak değil, küresel düşünce perspektifiyle yeniden yorumlanması gerektiğini söyledi.  İnsanlığın geleceğini ilgilendiren konulara, ulus devletlerin bakanları olarak değil, insanlığın bakanları olarak yaklaşmak gerektiğini belirten Davutoğlu, bu küresel dönüşümde özellikle çevre ve enerji konularında yeni ve daha farklı bir ulusal farkındalık ve bilinç yaratmanın önemine işaret etti. Davutoğlu, "Çünkü konuştuğumuz bu konular sadece ulusal çıkarlar değil, sonraki nesillerin geleceğini ilgilendiriyor. Dolayısıyla bu zorluklarla dolu tarihi anda, çok kritik jeopolitik konumda yer alan ve doğu ile batı, kuzey ile güney arasında kültürel ve ekonomik köprü olan bir ülke olarak, küresel sorumluluk sahibi bir aktör olarak rol oynamak istiyoruz" dedi.  "Yeni küresel çağda, uluslararası ilişkilerde kutuplaşmalara dayanmayan, kapsayıcı yaklaşıma sahip olunması gerektiğini" dile getiren Davutoğlu, "Bizim Türkiye olarak yapmaya çalıştığımız şey de bu" diye konuştu.  -"DİPLOMATLARA SAYGIM TAM AMA..."- Davutoğlu, Wikileaks belgeleriyle ilgili olarak da "Diplomatlara saygım tam ama diplomatların bireysel ürünü olan bu raporlar iktidarların siyasi pozisyonlarını illa ki yansıtmaz" dedi.  ABD Başkanı Barack Obama'nın geçen yıl TBMM'de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en önemli stratejik oyunculardan biri olduğunu ve Türkiye ile model ortaklık geliştirmek istediğini söylediğini hatırlatan Davutoğlu, "Bu model ortaklık yeni birşey, sıradan bir stratejik ortaklık istemediğini, yeni birşey istediğini söylemek istedi. Bunlar (Wikileaks belgeleri), diplomatik raporlar. Bizim muhatabımız Başkan Obama ve Bakan Clinton. Bu şu anlama geliyor, raporlar Washington'a geldi ancak ciddiye alınmadı ve Obama ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye düzenleme yönünde stratejik bir seçim yaptı" dedi.  ABD ve Türkiye'nin oluşan yeni küresel düzende birbirine ihtiyacı olduğunu belirten Davutoğlu, "Belki bu diplomatlar, bu yeni duruma ayak uyduramadılar, dolayısıyla bizim mantığımızı anlamadılar. Eminim ki Obama ve bugünkü Amerikan yönetimi ve Kongre üyeleri, bu küreselliğin yeni ortaya çıkan jeopolitiğini çok iyi biliyorlardır. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda güçlü bağlarımız olacak ve Ankara'dan gelecek raporlar çok daha iyi olacak" dedi.  Türk televizyonlarının, Washington'dan sonra en fazla belgenin Ankara'dan gittiğini yazdığını hatırlatan Davutoğlu, "Türkiye gündemin en üst sırasında, kimse Türkiye'yi inkar edemez" ifadesini kullandı.  -"TELİF HAKKI İSTEYECEĞİZ"- Amorim de aynı coğrafyada bulunmamalarına rağmen, İran konusunda Türkiye ile ortaklaşa verdikleri çabalara işaret ederek, "Tamamen farklı bölgelerde olmamıza rağmen, böyle bir durumda hiçbir şey size yabancı değildir. Dünyanın başka bir bölgesinde neler olduğuyla ilgilenmeyebilirsiniz ama orada olanlar, isteseniz de istemeseniz de sizi etkileyecektir. Bu, sadece ülkelerimizin bakanları olarak değil, daha istikrarlı ve barışçıl bir dünya inşa etmeye çalışan kişiler olarak ortak girişimlerimizin bir parçası" dedi. Dünyanın değiştiğini, bu nedenle zihniyetlerin de değişmesi gerektiğini dile getiren Amorim, "Aynı hedeflere sahip olsanız bile, bir sorunla mücadele etmenin farklı yolları da var. Türkiye de Brezilya da BM tarafından önerilen teklif temelinde İran sorununu çözmek istedi. '5 artı 1' üyesi olmadığımızdan mı bilmiyorum, bilmediğim bir nedenle, bizden istenen birşeyi yapmamıza rağmen, hiç kimse bunun mümkün olduğuna inanmadı" diye konuştu. Ancak bu süreçte iyimser olduğunu ifade eden Amorim, "(5 artı 1) ülkeleri bir anlaşmaya varacak, bizimkine çok benzeyecek ve telif hakkı isteyeceğiz" diyerek espri yaptı.  -"ŞU ANDA OYUNDA BİLE DEĞİLİZ AMA TÜRKİYE OYUNUN İÇİNDE"- John Kerry de, dünya hızlı şekilde yeni modernleşme ve küresel sorumluluk tanımını kabul ederken, ABD'nin buna ayak sürmeye devam ettiğini belirterek, "Şu anda oyunda bile değiliz. Brezilya oyunda, Türkiye oyunda, Hindistan, Çin, Meksika oyunda" dedi. Kerry, ABD'nin kapsamlı bir enerji, ekonomi politikası olmadığını, 20. yüzyıldaki dış politikayı sürdürecek büyüme ve ekonomik stratejilerini benimsemediğini anlattı.  Kerry, "Şimdi çok farklı bir dünyayla karşı karşıyayız. 2 yıl önce Çin, dünyadaki güneş panellerinin yüzde 5'ini üretti, halbuki biz bunu 50 yıl önce icat ettik. Bugün Çin bu panellerin yüzde 60'ından fazlasını üretiyor. Bizim (bu alanda), dünyanın en büyük 10 şirketi arasında şirketimiz bile yok. Kongrenin bir çok üyesi bile, bu geriye gidiş konusunda bilgili değil" diye konuştu.  Bu arada Davutoğlu, Washington'daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde (CSIS) basına kapalı olarak düzenlenen bir toplantıya katıldı. Edinilen bilgiye göre, toplantıya, ABD'nin eski genelkurmay başkanı Peter Pace, eski dışişleri bakan yardımcısı Marc Grossman, eski Ankara büyükelçilerinden Robert Pearson ve Morton Abramowitz gibi birçok üst düzey tanınmış isim de katıldı.