Başbakan Ahmet Davutoğlu, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'un T24'te yayımlanan yazısına tepki göstererek, "HDP'ye 'Kürt Baası' benzetmesi yapmıştım; teyidi geldi. Çıktı biri, AK Parti'ye karşı 'seküler güçler'i göreve çağırdı. Cumhuriyet mitinglerinde 'Ordu göreve' diyenler gibi" diye konuştu.
Karaman'ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin maden ocağına dolan su altında mahsur kalmasıyla ilgili hükümeti eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevap veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ermenek kazasıyla ilgili tüm detaylar araştırılacak, ihmal varsa bulunacak. Bahçeli'ye sesleniyorum. Bahçeli, Başbakan Yardımıcısı olduğu dönemde 17 Ağustos depreminin olduğu bölgelere ne zaman gidebildi? Bunun hesabını versin" dedi.
"Onun iktidarında bu ülkenin başbakanı Ankara'dan Sakarya'ya gitmek için günlerce beklemişti" diyen Davutoğlu, "Bizim iktidarımızda haber gelir gelmez bakanlarımız bölgeye gitti. Kazanın yaşandığı madene indim. Bahçeli Başbakan yardımcısı olarak depremin olduğu bölgeye ne zaman gitmişti. Kocaeli ve Adapazarı depremlerinin ardından o şehirlerin kaç senede ayağa kalkabildiğinin hesabını versinler. Bu acıyı paylaşmaya herkesi davet ediyorum" diye konuştu. Davutoğlu, "Eski Türkiye OHAL Türkiye'siydi. 3 Kasım'da iktidara gelen AK Parti kadrolarının ilk icraatı OHAL'i ortadan kaldırmaktı" ifadesini kullandı.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine ve toplantıyı izlemeye gelenlere seslendi.
Davutoğlu'nun açıklamasından satırbaşları şöyle:
3 Kasım 2002'de AK Parti güneşi doğdu. Bu güneşin aldığı mesafenin idrakini yapmalıyız. Devletlerin yükselişinde 12 yıl çok da uzun bir süre değil. 3 Kasım 2002'den önce milli irade vesayet altındaydı. 28 Şubat'ın gölgesindeydi. Eski Türkiye'de insanlar dışlanıyordu, tehdit olarak algılanıyordu ama artık herkes özgürlüğe sahip oldu. Kimse bu özgür ülkede düşüncesi, kıyafeti ve inancı yüzünden dışlanmayacak. Eski Türkiye'de 16 ayda bir hükümet değişiyordu. O hükümetler hep ayakta kalmaya çalışıyordu. 28 Şubat döneminde nasıl bir hortumculuğun yaşandığını gördük. Eski Türkiye'de bir felaket olduğunda o alan ulaşamayan bir hükümet vardı. Depremleri gördük, nasıl bir ızdırap yaşamıştık.
Bahçeli 99'un hesabını versin
Ermenek kazasıyla ilgili tüm detaylar araştırılacak, ihmal varsa bulunacak. Bahçeli'ye sesleniyorum. Bahçeli, Başbakan Yardımıcıs olduğu dönemde 17 Ağustos depreminin olduğu bölgelere ne zaman gidebildi? Bunun hesabını versin. Onun iktidarında bu ülkenin başbakanı Ankara'dan Sakarya'ya gitmek için günlerce beklemişti. Bizim iktidarımızda haber gelir gelmez bakanlarımız bölgeye gitti. Kazanın yaşandığı madene indim. Bahçeli Başbakan yardımcısı olarak depremin olduğu bölgeye ne zaman gitmişti. Kocaeli ve Adapazarı depremlerinin ardından o şehirlerin kaç senede ayağa kalkabildiğinin hesabını versinler. Bu acıyı paylaşmaya herkesi davet ediyorum. Eski Türkiye OHAL Türkiye'siydi. 3 Kasım'da iktidara gelen AK Parti kadrolarının ilk icraatı OHAL'i ortadan kaldırmaktı.
Değil namerde, merde bile
muhtaç olmayan yeni Türkiye
Eski Türkiye IMF kapısında faizleri ödemeye çalışan bir ülkeydi. O zamanları hatırlayıp Bahçeli'nin özeleştiri yapması lazım. Şimdi Türkiye bırakın namerdi merde bile boğun eğmeyecek. Eski Türkiye ekonomide faiz ödemelerini yapmaktan acizdi.Eski Türkiye IMF’nin sıradan memurlarıyla görüşerek faizler ödemekteydi. Yeni Türkiye’den kastettiğiniz nedir diye soruyorlar. Yeni Türkiye değil namerde, merde bile muhtaç olmayan bir Türkiye’dir.
Eski Türkiye terör ve
depremle gündeme geliyordu
Onlar iktidar olmayı amaç olarak görüyordu, biz iktidar olmayı bir araç olarak görüyoruz. Biz bu yolda neferleriz, hizmetkarlarız. Eski Türkiye, ekonomide faiz ödemelerini yapmaktan aciz bir ülkeydi. Bütçenin yüzde 85’ini faize ödemek zorundaydı. Yeni Türkiye, GSMH’yı 3,5 kat büyüttü. Eski Türkiye, dünya gündemine sadece terörle ve depremle gelen bir ülkeydi.
MHP ve CHP lideri hiç halkın karşısına çıktılar mı? Onlara çağrım şu, siyaset yapacaksınız bu ülkenin insanlarıyla buluşun. Kendi partileriniz içindeki olaylarla uğraşmayı bırakın. 2015 seçimlerine doğru giderken inşallah 2023'e kadar giden iktidarımızın vizesini alacağız.
‘Kılıçdaroğlu aynayla konuşuyor’
Kılıçdaroğlu muhtemelen aynayla konuşuyor ama birileriyle konuştuğunu sanıyor. Siz Kılıçdaroğlu'nun herhangi bir siyasetçiyle konuştuğunu gördünüz mü? Ya da birinin arayıp muhalefet nasıl düşünüyor diyerek Kılıçdaroğlu'nun aradığını gördünüz mü? Biz herkesle gönül diliyle konuşmayı biliriz ama bizi eleştirenler acaba kimlerle konuşuyor. Dünyaya verdikleri bir mesajları var mı? CHP, MHP veya HDP'nin siyaset yaklaşımı şudur diye bir yazı okunuz mu? Biz mazlumların yanındayız, zalimlerin düşmanlıklarından da korkmayız. Şimdi dünya ekonomisinin çalışmasına göre Türkiye'nin orta sınıfının büyümesi iki katı arttı.
Ekonomide yeni planları açıklayacağız
Perşembe günü ekonomide yeni planlarımızı açıklayacağız. Türkiye'de yapısal dönüşümlere ihtiyaç var ilkesiyle hareket edeceğiz. 25 öncelikli yapısal dönüşüm programını tamamlıyoruz, ilk 9'unu perşembe günü açıklayacağız. Sayın Babacan dün ilk 9 paketi Bakanlar Kurulu'na sundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu yatırımların artmasının sebebi çözüm sürecidir. Terörü sonlandırmak önemli bir hedef ama asıl kaynağı ülkede aidiyet duygusunu güçlendirmektir.
HDP Kürt Baas'ı dedim, teyidi geldi
HDP'ye 'Kürt Baası' benzetmesi yapmıştım; teyidi geldi. Çıktı biri, AK Parti'ye karşı 'seküler güçler'i göreve çağırdı. Cumhuriyet mitinglerinde 'Ordu göreve' diyenler gibi.
PKK silahlarıyla Türkiye'yi terk etmedi
Biz çözüm süreciyle aidiyet bağını güçlendirmeye çalışırken biriler de bu aidiyet bağını zedelemeye çalıştı.
Terör belasından kurtulmak için yoğun bir çaba içine girdik. Beklenti mayıs ayında terör unsurlarının Türkiye’yi terk etmesiydi.
Ancak bunu yapmadılar. Çünkü onlar bu zamanı kazanıp Türkiye’yi tekrar istikrarsızlaştırma çabasına girdiler.
Tam da bu dönemde yaşanan Gezi provokasyonları nedeniyle geri adım attılar.
17-25 Aralık girişimine karşı o zamanki BDP yani HDP kararlı bir tutum sergilemedi.
Eşkıyalıklarını zirveye çıkardılar
Yeni hükümet kuruluğunda yaptığım ilk toplantı çözüm süreci mekanizmasını oluşturma toplantısı oldu. Cevap ne oldu 6-7 Ekim’de eşkıyalıklarını zirveye çıkardılar. Biz bu iradeyi sürdüreceğiz. Onlarla değil bizim sürecimiz. 77 milyon vatandaşımız adına bu süreci sürdürüyoruz. Çıksınlar açık şekilde “6-7 Ekim’de yapılanlar çözüm süreci ve demokrasiye yapılan ihanettir” desinler.
Hükümetimizin çözüm süreci konusundaki iradesi tam ve kesindir. Ama çözüm sürecinin başarıya ulaşması konusunda kamu düzeninin koruma irademiz de tam ve kesindir.
Eğer bu hususlarda mutabık kalınırsa herkes elinden gelen çabayı gösterirse bizim için muhataptır.
Toplantılar farklı şehirlerde
Bundan böyle Ak parti genişletilmiş İl başkanları toplantısı Türkiye’nin her yanında olacak. Şanlıurfa’dan başlatacağız bunu. Adım atmadığımız vatan toprağı kalmayacak.
Bugün sabah mangalda kül bırakmayan Bahçeli gelecek hafta “adım atmadığım vatan toprağı kalmayacak” diyebilecek mi acaba?