Şarkıcı Davut Güloğlu, “16 yıldır Erdoğan’a inanıyorum, Linç edildiğim de oldu ama kendisini her zaman sevdim. Ömrüm yettiği kadar da yanındayım” dedi.
Sabah gazetesinden Ömer Karahan’a konuşan Güloğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
Bilinçli bir şekilde geri çekilmiştim. 'Nurcanım' albümü çocukluk dönemiydi. Sonra 'Katula Katula' albümüne kadar yoğunluğum devam etti. Dört yıl sonra yorulduğumu hissettim. O dönem kendimi para makinesi gibi görüyordum. Bu sektöre verdiğim emeğin karşılığını alamadım; dışlandım, kötülendim.
Bu süreçte ticarete ağırlık verdim ama müziği bırakmadım. Karar aldım; halk konseri hariç gelen teklifleri kabul etmiyorum. Özellikle düğünleri ve barları...
Stüdyom, evime çok yakın. İşlerden daraldığımda stüdyoya koşuyorum ve müzikle rahatlıyorum.
Her sene Rize'ye gidip çay toplarım. En mutlu olduğum anlardan biridir çünkü annemle babamı o çaylıklarda hatırlıyorum.
Kendi tarzımın savaşını veriyorum. Erkin Koray, Barış Manço ve Cem Karaca'nın bir tarzı var; ben de öyleyim. Etnik popu bu ülkeye ilk getiren kişiyim. - Ailesinin evinde yaşayan, okula giden bir kızla beraberim. Temiz duygularla evlenme niyetim var.
Dostum yok, sanat camiasından dost olmaz zaten. Ekranda halka oynayan oyuncuları, sunucuları da gördüm. Sahtekarlıklardan midem bulandı ama müzikten soğumadım.
16 yıldır Başkan Erdoğan'a inanıyorum. Linç edildiğim de oldu ama kendisini her zaman sevdim. Ömrüm yettiği kadar da yanındayım. Herkesi içine alan bir milliyetçiyim ben. Erdoğan'ın sanatçıya bakışını, duruşunu, kibarlığını, alçakgönüllülüğünü çok iyi biliyorum. 15 Temmuz'dan sonra birbirimize destek olduk. Devletin sıkıntı yaşadığı yerde, sadece elimi değil tüm bedenimi taşın altına koyarım.