Darbe girişimini tüm yönleriyle araştırmak ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Reşat Petek, Gülen cemaatine yönelik başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak "Ben bu davaların uzun süreceğini tahmin etmiyorum. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmalar tamamlanmış, Ankara ve İzmir'de davalar açılmaya başlanmış" dedi. "Bilgisine başvurmak için 160 kişilik bir liste oluşturduk" diyen Petek "Genel bilgilerimizle birlikte değerlendirirsek FETÖ kesinlikle kökü dışarıda bir organizasyon. Her renge girebilen, değişebilen, kullanmayı amaçladığı kurumu çok iyi analiz eden, çok tehlikeli bir örgüt. Bu örgütün kesinlikle mutlaka uluslararası boyutu var" iddiasını ileri sürdü.
Sabah'tan İsa Tatlıcan'a konuşan Reşat Petek'in açıklamaları şöyle:
160 kişinin bilgisine başvuracağız
Reşat Bey bilgisine başvuracağınız isimleri nasıl belirliyorsunuz?
Komisyonumuz 4 siyasi partinin ortak önergesiyle kuruldu. Meclisteki temsil oranına göre 15 üyenin 9'u AK Parti, 4'ü CHP birer üye de MHP ve HDP'den oluşuyor. Dinlenecek ve bilgisine başvurulacak kişiler için komisyon üyelerinden isimler aldık. Dün itibariyle 160 kişilik bir liste oluşturduk. Biz soruşturma komisyonu değiliz. Zorlama şansımız yok. Bazı bilgisine başvurmak istediğimiz kişilerin çeşitli mazeretleri de olabiliyor. 15 Temmuz gecesi sorumluluk mevkiinde olan kamu görevlilerini dinlemek istiyoruz.
İtirafçı ve pişman olan darbecileri dinleyeceğiz
Komisyonun darbecileri de dinleyeceği söylendi. Bu bilgi doğru mu?
Cezaevlerinde itirafta bulunan, darbe suçuna iştirak edip pişmanlık duyan, emniyet ve yargı mensuplarının yaptığı soruşturmalarda yardımcı olan, doğru bilgi ve belgeleri sunan, önemli gördüğümüz kişileri de belirlemeye çalışıyoruz. Onları da dinlemeye başlayacağız. Bu konuda Adalet Bakanlığı'ndan yardım istedik. İsimler henüz belli değil. Ama 10-15 gün içinde netleşeceğini düşünüyorum.
Komisyon uyumlu çalışıyor
Komisyon üyeleri arasında bir uyumsuzluk var mı?
Zaman zaman uyumsuzluklar olabiliyor. Ama genel olarak ifade edersek Yenikapı uzlaşma ruhunu canlı tutmaya çalışıyoruz. Ben devamlı şunu hatırlatıyorum. Bu darbe girişimi iktidara karşı değil, demokrasimize, meclisimize ve Cumhurbaşkanımıza karşı yapıldı. Eğer darbe gerçekleşseydi vekiller arasında bir ayırım olmayacaktı. Çünkü her parti burada iken Meclis bombalandı.
Çok titiz bir rapor hazırlıyoruz
Komisyonun aldığı sonuçlar hangi kuruma rapor edilecek? Bu rapor nasıl değerlendirilecek?
Komisyonda uzmanlarımız var. Devletin çeşitli birimlerinden bu konuda uzmanlarımız var. Sadece dinleme yapmakla yetinmiyoruz. Başkanlık divanı olarak diğer bakanlıklardan bilgiler istiyoruz. Dinlediğimiz kişilerin söylediklerinin analizini yapıyoruz. Eğer bunları yapmazsak komisyon görevini yapmamış olur. Bizim muhatabımız meclistir. Bu rapor tamamlandıktan sonra meclis başkanlığına sunulacak. Bu raporu hazırlamak için 4 ay gibi bir süremiz var.
Kışanak hakkındaki spekülasyonlar doğru değil
Gültan Kışanak komisyona ifade verdikten kısa süre sonra tutuklandı? Komisyon Başkanı olarak ne söyleyeceksiniz?
Gültan Kışanak Diyarbakır Başsavcılığı'nın soruşturması gereği gözaltına alındı. Komisyona yaptığı açıklamanın bununla ne ilgisi var? Komisyonda bu gözaltı konusu protesto edildi. Komisyonumuz bunun protesto edileceği yer değildir. Bu komisyonu kimsenin propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Kanun ve tüzük ne ise ona uygun çalışıyoruz.
FETÖ ile ilgili her konuda olduğu gibi komisyonunuzu da sulandırmak için özel bir gayret olduğunu görüyoruz. Bu konu sizi rahatsız ediyor mu?
Komisyonumuz FETÖ'yü tüm çıplaklığıyla ortaya koymak için çalışıyor. Bu gayretimizi medya da yakından takip ediyor. Komisyon ölü doğdu diyenler vardı. Şimdi aynı isimler "bu komisyon olumlu sonuç alacak" diyorlar.
Gülen 1971'de MİT ile görüşmeye başlıyor
Birçok isim dinlediniz. En çok hangi ismin verdiği bilgilerin önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
Elbette böyle bir ayırım yapmam uygun olmaz. Bütün bilgiler önemliydi. Ancak şu var. Fetullah Gülen kim? Tahsili tartışmalı olan bir vaiz. 1971 yılında MİT Müsteşarı Fuat Doğu, Yaşar Turnagör isimli bir din alimi Fetullah Gülen ile birlikte Vehbi Koç'un evinde bir toplantı yapıldığını söyledi bir davetlimiz. Genç yaşta yeni bir vaizin bir MİT müsteşarı ile ne işi olabilir? Bu çok ciddi bir soru işaretidir. 71 muhtırası, 80 darbesi ve 28 Şubat 1997'da darbecilerin yanında yer alıyor. 82 yılında askeri okullarda FETÖ'cülere özel sınıflar oluşturuluyor. Bu sınıftan mezun olan 11 general 15 Temmuz darbesine katılıyor.
Hürriyet David Keynes olayını çarpıtıyor
Ertuğrul Özkök yazısında FETÖ davasını sulandırmaya çalışan David Keynes ya da Alpaslan Demir'in komisyon tarafından dinleneceğini iddia etmişti. Bu bilgi doğru mu?
"Komisyonumuzun adı David Keynes olduğu ve By Lock'un patent sahibi olduğu iddia edilen kişiyi dinleme kararı aldığı doğru değildir. Bu konuda medyada çıkan haberler gerçekleri yansıtmamaktadır. Sadece komisyon üyesi bir milletvekilinin böyle bir talebi oldu. Ancak komisyon bu talebi konuşup bir karara bağlamadı. Biz haftalık olarak komisyonda kimlerin dinleneceğini medya ile paylaşıyoruz. Bu kişiler arasında adı David Keynes olduğu iddia edilen kişi bulunmuyor."
Arkasında dış istihbarat var
Peki FETÖ'nün arkasında da bir ülke ya da istihbarat servislerinin olduğunu düşünüyor musunuz?
Devlet 40 yıl boyunca bu örgütü deşifre edememiş. Geçmiş hükümetler çeşitli raporlar hazırlamış ama hep genel ifadeler. Genel bilgilerimizle birlikte değerlendirirsek FETÖ kesinlikle kökü dışarıda bir organizasyon. Her renge girebilen, değişebilen, kullanmayı amaçladığı kurumu çok iyi analiz eden, çok tehlikeli bir örgüt. Bu örgütün kesinlikle mutlaka uluslararası boyutu var.
Batı'nın da FETÖ'nün de hedefinde Erdoğan var
Batı 15 Temmuz darbesi hakkında kötü bir sınav verdi ve vermeye devam ediyor. Batı'nın bu iki yüzlü tavrını nasıl okumamız gerekiyor?
Türkiye'de demokrasinin yerleşmesini istemeyen dış güçler FETÖ'yü çok iyi kullandı. Türkiye'de 10 yılda bir darbe oldu. Amaç Türkiye'yi kukla bir yönetim ile idare etmekti. Son hamlelerini 15 Temmuz'da yaptılar. Baktılar ki Türkiye'de millilik ve demokrasi hızla yükseliyor. Türkiye'yi 14 yıldır yöneten AK Parti iktidarının kurucusu, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Erdoğan "dünya 5'ten büyüktür. Büyük bir medeniyetin varisi olarak biz varız" diyor. Bunu söylerken de demokrasiye sahip çıkarken dünyadaki hukuksuzlukları da batının yüzüne çarpıyor. Bundan açıkça rahatsız olan ülkeler darbeye destek verdiklerini biliyoruz. Batı'nın derdi demokrasi olsaydı Mısır'da darbe yapan Sisi'yi desteklemezdi.
Örgütten ayrılanlar darbeyi tahmin etmişti
Böyle bir darbeyi bekliyor muydunuz?
Silahlı bir darbe yapacaklarını tahmin edecek kadar örgütü yakından araştırma fırsatı bulamadım. Ancak örgütün aforoz ettiği, TSK'dan ayrılmış bazı kişiler bize "Bunlar kendilerine muhabbet fedaileri derler, Fetullah Gülen'in bir emriyle kamikaze dalışları yaparlar, insanları öldürmekten çekinmezler" demişti. Darbe gecesi TBMM'de vekillerimiz toparlanmaya başladığında bu bahsettiğim eski asker beni arayarak "Fetullahçı hainlerin gözü döndü. Bunlar meclisi de bombalarlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni de demişti. Kısa süre sonra Meclis bombalandı. Ben ihtimal vermiyordum ama örgüt içinden çıkmış isimler bu darbeyi yapabileceklerini öngörüyordu.
Adil Öksüz'ün kaçtığına dair somut veri yok
Komisyonda Adil Öksüz konusu da gündeme geldi mi?
Adil Öksüz'ün nasıl kaçırıldığı konusu çok sık gündeme geliyor komisyonumuzda. Kaçtığına dair somut bilgiler bize ulaşmadı. Adil Öksüz yakalanmasa da devletin kayıtlarında bu kişi hakkında ciddi bilgi birikimi oluşmuş vaziyette.
Medya mağduriyetleri abartıyor
Mağduriyetler konusu da çok tartışılıyor. Sizin bu konuda görüşünüz nedir?
Mağduriyetin çok olduğunu düşünmüyorum. Başbakanımızın verdiği bilgilere göre 136 bin itiraz dilekçesi var. Hakkında işlem yapılandan fazla itiraz dilekçesi var. Bu FETÖ'nün yeni bir taktiği. Devleti itirazlara boğarak gerçek mağdurların üzerini örtmeye ve mağduriyet sayısının inanılmaz rakamlara ulaşmasına çalışıyorlar. Bakanlıklarımız bu itirazlar konusunda çok titiz davranıyor. Görevine iade edilenler var ve bu sayı sürekli artıyor. Ama devletin bu konudaki refleksini de anlamak lazım. Bir darbe olmuş ve bu tehtidin hızla savuşturulması için bir tedbir alınması gerekiyor. Baştan söylediğim gibi bu konuda devletimiz titiz bir çalışma yürütüyor ama mağduriyetlerin çok fazla olduğunu düşünmüyorum.
Davaların uzayacağını düşünmüyorum
15 Temmuz darbe girişiminin uzayacağı ve sulanacağı gibi bir endişe var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ben bu davaların uzun süreceğini tahmin etmiyorum. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmalar tamamlanmış, Ankara ve İzmir'de davalar açılmaya başlanmış. Hakim ve savcılarımız FETÖ davalarını içinden çıkılmaz hale getirmeyeceğini yakından takip ettiğim için biliyorum. Yılan hikayesine döneceğini düşünmüyorum. Süre tayin etmek istemem ama özellikle silahı sıkan, bombayı atan, köprüleri kapatan, devlet kurumlarını basan, emirleri verenlerle ilgili kararların kısa sürede sonuçlanacağını düşünüyorum.