TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu taslak raporunda din eğitimi konusunda uyarıda bulunuldu. Raporda "Son yıllarda sadece ilahiyat fakültelerinin müfredatına dair girişimlerde bulunulması, klasik medrese eğitimine öykünerek bazı müfredat değişikliklerinin dayatılması, özgür, özgün ve üniversal üretimi sınırlandırmaya matuf talihsiz adımlar olarak tarihe geçmiştir" dendi.
Habertürk gazetesinden Saliha Çolak'ın haberine göre, TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda din eğitiminde sorun alanları ve öneriler şöyle:
- Kuran kursları, halkımızdan gördüğü rağbetle, Diyanet İşleri Başkanlığı dışındaki bazen resmi, bazen de gayriresmi çeşitli yapılarca büyük bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Bu tür eğitim faaliyetlerinin, modern eğitim yöntemlerine ne denli uygun oldukları, binaların uygun olup olmadığı, eğitimin ne ölçüde denetlenebildiği, mezun olduklarında nasıl istihdam edilecekleri, gelir-giderin şeffaflığı gibi birçok sorun henüz tatmin edici bir çözüme kavuşturulamamıştır. İmam hatip liseleri için de müfredat ve nitelik gibi sorunlar söz konusudur.
- Milli eğitim sisteminde sağlıklı bir din eğitiminin sağlanamaması halinde, dini yanlış öğreten, yetkisiz, liyakatsiz, FETÖ lideri tipi insanlar hoca kisvesinde ortaya çıkabilecek ve 13 yaşında ortaokula başlayan bir çocuğun dini, milli, pedagojik, duygusal tüm eğilim ve ihtiyaçlarını istismar ederek beynini yıkayabilecek ve emirlerini sorgulayamaz bir bağlısına dönüştürebilecektir.
- İmam hatip liselerinde ve ilahiyat fakültelerinde dini eğitim alanlar arasında FETÖ’ye eğilim gösterenlerin sayısının sınırlı kaldığına dikkat çekilmiştir. Bunun nedeni tüm kusurlarına rağmen bu kurumlarda bilimsel ve eleştirel usullere önemli ölçüde uygunluk gösteren gerçek bir din eğitiminin verilmesidir. Eğitim sisteminde doğru din öğretilir ve yanlış otoritelere itaati öğreten ve yücelten eğitim tarzının dinin özünde olmadığı, bunun sonradan çeşitli yollarla dine sokulduğu etkili bir şekilde gösterilirse, öğrenciler beyin yıkama faaliyetlerine karşı daha korunaklı olabilecektir.
"Kaliteyi düşürdü"
- Dini eğitim alanında İslam’dan hareketle yeni bir söylem geliştirilmelidir. İlahiyat fakültelerinin müfredatı da bu çerçevede yeniden masaya yatırılmalıdır. Nitelikli öğretim üyelerinin yetiştirilememesi, açılan kadroların bazen yetersiz elemanlarla doldurulması, yüksek din öğretiminin kalitesini iyice düşürmüştür.
- Son yıllarda sadece ilahiyat fakültelerinin müfredatına dair girişimlerde bulunulması, klasik medrese eğitimine öykünerek bazı müfredat değişikliklerinin dayatılması, özgür, özgün ve üniversal üretimi sınırlandırmaya matuf talihsiz adımlar olarak tarihe geçmiştir.
- Eğitim ile ilgili diğer bir sorun da öğrencilerin konaklama ihtiyaçlarıdır. Son yıllarda devlet yurtlarının sayısal ve niteliksel anlamda arttığı görülmektedir. Ancak daha fazla yurt binasına ve güvenilir personele ihtiyaç duyulmaktadır. Örgütün öğrencileri devşirmede kullandığı en büyük imkân, tüm ülke sathında hatta yurt dışında açmış oldukları öğrenci evleri ve yurtlar olmuştur.
"Mali boyutun göz ardı edilmesi zaaf"
Mali istihbarat alanında kurumsal taassup nedeniyle bilgi paylaşımında sorun olduğu belirtilen raporda, darbe girişiminin ortaya çıkardığı zaaflardan birinin suç örgütleriyle mücadelede mali boyutun göz ardı edilmesi olduğu vurgulandı. Raporda, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı’nın daha fazla yetkiye, personele ve özerkliğe sahip olması gerektiği vurgulandı. Raporda, “Mali İstihbarat” başlığı altında yer alan tespit ve öneriler şöyle:
- Bugüne kadar terör örgütleriyle mücadelede ideal seviyede sonuç alınamamasının belki de en önemli sebebi, organize suçlulukla ve terörle mücadelenin tek boyutlu olarak sadece faillerin derdest edilmesi yönüyle ele alınmasıdır.
- Suç soruşturmalarındaki tüm boyutların eşzamanlı olarak ele alınmamasındaki sebep, kurumların zaman zaman birbirlerine güvenmemesi, kurumsal bir taassupla bilgiyi kendisine saklaması ve paylaşmaya yanaşmamasıdır.
- MASAK’ın üretmiş olduğu istihbaratın paylaşılması yönünde de mevzuat anlamında engel bulunduğu anlaşılmaktadır.