-DANIŞTAYIN 143. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ ANKARA (A.A) - 10.05.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinin yolunun, hukuk devleti ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmak, bu ilkeleri ruhuna uygun biçimde korumak ve yaşatmak olduğunu bildirdi. Erdoğan, ''Danıştayın Kuruluşunun 143. Yıl Dönümü ve İdari Yargı Günü'' dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin, anayasasında da açıkça ifade edildiği gibi, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirten Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: ''Demokrasiyi, hukuk devleti ilkelerini benimsemiş uygar ülkelerde, bu niteliklerin hiçbiri bir diğerine feda edilemeyeceği gibi, birbiri aleyhine de kullanılamaz. Unutmayalım ki demokrasi bir hak ve özgürlükler rejimidir. Demokrasinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinin yolu da, hukuk devleti ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmak, bu ilkeleri ruhuna uygun biçimde korumak ve yaşatmaktır. Demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin layıkıyla yaşatılması ve korunmasındaki en büyük görev ve sorumluluklardan biri de, Danıştay ve İdare Mahkemeleri'ne düşmektedir. Bu düşüncelerle, Danıştayın Kuruluş Yıl Dönümü ve İdari Yargı Günü'nü kutluyor, başta değerli hâkim, savcı ve avukatlar olmak üzere tüm idari yargı çalışanlarına başarılar diliyorum.'' -CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kendi yargısını oluşturmaktan başka bir şey düşünmediğini ve içte de dışta da gözlerini, kulaklarını hukuka, 143 yıllık hukuk birikimine, tecrübesine kapattığını'' ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, Danıştayın kuruluşunun 143. yıl dönümü ve İdari Yargı Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, yüksek yargının, iktidarın hedef tahtasında bulunduğu ifade etti. Kılıçdaroğlu, mesajında, şunları kaydetti: ''Kendi yargısını oluşturmaktan başka bir şey düşünmeyen Başbakan, içte de dışta da gözlerini, kulaklarını hukuka, 143 yıllık hukuk birikimine, tecrübesine kapatmış bulunuyor. AB dahil, ABD dahil yargı çevreleri, hukukçular diyor ki: Masumiyet karinesi kural, tutuklama istisna iken Türkiye'de tersi oluyor. Ülkemizdeki saygın ve seçkin hukukçular diyor ki: Gerekçesiz, ucu açık tutuklama kararları insan hak ve özgürlüklerine darbe vuruyor, basın baskı altında, basılmamış kitap toplatılıyor, özel hayat, haberleşmenin gizliliği diye bir şey kalmadı. Bunlar, hukuk tanımaz iktidarın umurunda değil. Danıştay 143 yıldan beri koca bir çınar gibi işte bu ve benzeri olumsuzluklara direne direne geldi. Hukuk devletini savundu ve savunmaya devam ediyor. AKP iktidarı, işte bu direnişi kırmak istiyor. Liyakate saygı göstermeden, hukuku ayaklar altına alarak yapılmak istenen düzenlemeler, belli bir görüşe ve ulaşılmak istenen hedefe göre planlanıyor. Biz, AKP'yi gelinen bu noktada bir kez daha sorumluluğa davet ediyoruz. Başbakana da diyoruz ki: Bizi dinlemiyorsun, hukuku dinle, hukukçuyu dinle, nasıl olsa günün birinde dinlemek zorunda kalacaksın. Bu duygu ve düşüncelerle 143 yıldan beri idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğunun denetleyen Danıştayın Başkan ve üyeleri ile idari yargı mensuplarını ve idari yargıda çalışanlarla birlikte tüm yargı mensuplarını, yargı çalışanlarını sevgiyle saygıyla selamlıyorum.''