Danıştay 13. Dairesi, tepkiyle karşılanan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde 766 adet maden sahasını aynı anda ihaleye çıkarılmasına karşı açılan davanın reddi kararını bozdu.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) Türkiye genelinde 68 ilde toplam 766 yeni maden sahasının arama ve işletmeleri için geçen yıl ihaleye çıkmıştı. Maden sahalarının toplamı 892 bin 814 hektarı buluyor. Sahaların içinde sit alanı da vardı. Çevreciler bazı sahaların tarım alanları, ormanlar, antik kent veya doğal yaşam alanlarına çok yakın mesafede olduğuna dikkat çekmişti. Çok sayıda çevre derneği ve bölge sakini 766 adet maden ihalesinin ilanının iptali için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne karşı dava açmıştı. Ankara İdare Mahkemesi davayı incelenmeksizin reddine karar verdi. Bölge sakinlerinin avukatı İsmail Hakkı Atal davayı Danıştay’a taşıdı. Davayı inceleyen Danıştay 13. Dairesi alt mahkemenin davanın reddi kararını bölge sakinlerinin lehine bozdu.
"Bilimsel olarak ispatlandı"
Cumhuri,yet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, avukat İsmail Hakkı Atal, “Hiçbir hesap - kitap yapılmadan, herhangi bir strateji olmaksızın, toplumsal maliyet analizi yapılmadan, kümülatif etki çalışması yapılmadan, tüm maden projelerini toptan ihaleye çıkaran Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne çağrımız var. Madenler Koronavirüs salgınlarının en önemli sebeplerinden birisi. Bilim insanları yaygın ormansızlaşma, tarımın kontrolsüz genişlemesi, yoğun çiftçilik, madencilik ve altyapı gelişiminin koronavirüsleri değişime uğrattığını ve koronavirüs salgınlarına yol açtığını belirlemiştir. Madencilik gibi faaliyetlerle tahrip edilen başta orman alanları olmak üzere doğal ekosistemlerde, koronavirüsün en az 2.5 kat arttığı ve virüslerin insanlara bulaşma riskinin de yüzde 70 arttığı bilimsel olarak ispatlanmıştır” dedi.