Danimarka'da Covid pandemisi sırasında milyonlarca vizonun itlaf edilmesi, bu kararı nedeniyle eleştirilen Başbakan Mette Frederiksen'in geleceğini belirsizliğe soktu.
Ülkenin kuzeyindeki bazı çiftliklerde vizonlarda Covid varyantlarının görülmesi üzerine, hükümet hastalığın yayılmasını engellemek için 4 Kasım 2020'de 17 milyon hayvanın öldürülmesine karar vermişti.
Danimarka'daki tüm çiftlik vizonu nüfusunu yok eden bu kararın yasal zeminin olmadığının ortaya çıkması, kamuoyunda büyük öfke yaratmış ve Tarım Bakanı Mogens Jensen iki hafta sonra istifa etmişti.
Televizyonlarda öldürülen hayvanların gömüldüğü dev çukurların görüntüleri ve gözü yaşlı çiftlik sahipleriyle yapılan röportajlar tepkileri daha da artırmış; nihayetinde meclis kararıyla bir komisyon oluşturulmuştu.
İncelemeyle ilgili raporunu yayımlayan komisyon, Mette Frederiksen'in vizonların öldürülmesi kararını duyururken açıkladığı gerekçelerin "son derece yanıltıcı" olduğuna ve yasaların çiğnendiğine hükmetti.
'Kararın yasal zemini yoktu'
Komisyon bununla birlikte başbakanın, bu kararının yasal zemini olmadığını bilmediği sonucuna vardı.
Komisyon, Polis Genel Müdürü Thorkild Fogde, Başbakanlık Müsteşarı Barbara Bertelsen ve Mogens Jensen'e ağır eleştiriler yöneltti ve 10 üst düzey bürokrat hakkında disiplin kovuşturması yapılması tavsiyesinde bulundu.
Rapordaki eleştiriler, Frederiksen ve 2029'dan beri iktidarda olan sosyal demokrat azınlık hükümetini zora soktu.
Hükümet üç sol eğilimli partinin desteğiyle ayakta duruyor. Bu partilerden birinin desteğini çekmesiyle Frederiksen için azil davasının yolunun açılabileceği belirtiliyor.
Bu partilerden biri olan Kızıl-Yeşil ittifakı, başbakanın bilinçli olarak bir şey yapmadığını belirterek Frederiksen'e desteğini sürdüreceğini açıkladı.
Diğer iki parti ise karar için zamana ihtiyacı olduğunu duyurdu.
Muhalefet partileri ise Frederiksen'in azlini istiyor.