Daha uzun süre emzirilmeleri çocukların daha zeki olmasını sağlayabilir. Amerikan Tıp Derneği'nin JAMA Pediatrics dergisinde Pazartesi günü yayınlanan bir çalışmanın sonucu buna işaret ediyor.
Çalışma, uzun zamandan bu yana emdirme ve kavrama yeteneğinin gelişimi arasında bir bağ olduğunu düşünen emzirme savunucularını birçok yönden şaşırtmayacak. Şüpheci kimseler ise muhtemelen bebeğin annesinin ne kadar zeki olduğunun daha önemli olduğunu ya da emzirme konusundaki sosyal baskının anne babaları strese sokarak çocukların gelişimini olumsuz etkileyebileceğini savunacak. Ancak bulgular muhtemelen emzirme oranlarının artmasını isteyen kamu sağlığı savunucularının iddialarını güçlendirecek. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin verilerine göre bebek doğduğunda yüzde 75 olan emzirme ortalaması ilk doğum gününe kadar geçen sürede yüzde 25'e iniyor.
Diğer faktörler elendi
Wall Street Journal Türkiye’nin haberine göre,JAMA'nın çalışması emzirme ve zekâ arasındaki ilişki konusunda yapılan ilk araştırma değil. Ancak araştırmacılar boyutu ve annenin IQ seviyesi, çocuğun nasıl yetiştirildiği gibi değişkenlerin ayrı tutulmasıyla daha kesin sonuçlar sağladığını belirtiyor. JAMA çalışmasının başyazarı ve Harvard Tıp Okulu'ndan yardımcı doçent Mandy Belfort, önceki çalışmalarda ya boyutlarının sınırlı olması ya da emzirme süresinin dikkate alınmamasından dolayı çocuğun IQ'sunu etkileyebilecek diğer faktörlerin düzeltilmesinde zorlukla karşılaşıldığını belirtti.
Yapılan son çalışmada ise çocuğun okuyabileceği ne kadar kitap olduğundan, annenin IQ seviyesine her çocuğun yaşadığı ortam incelendi ve sınıflandırıldı. Diğer taraftan IQ'yu etkileyebilecek çocuk bakımı, gelir düzeyi ya da anne babanın eğitim seviyesi gibi konularda detaylı sorular soruldu. Ardından istatistiksel bir model kullanılarak bu etmenler çıkarıldı. Dr. Belfort, "Geriye kalan sonucun emzirme ve IQ arasındaki doğru bağlantı olduğunu umuyoruz" dedi.
Gözlemsel çalışma yaptılar
Dr. Belfort, emzirmeyi rastgele hale getirilmiş bir denemede çalışmanın ise zor olduğunu çünkü bazı çocukların emzirilmeyen gruba konmasının etik açıdan mümkün olmadığını, bu nedenle kendi yürüttüğü araştırmada da olduğu gibi araştırmacıların gözlemsel çalışmalar yapabildiğini belirtti. Boston Çocuk Hastanesi'nden araştırmacılar 1999 ile 2010 yılları arasında 1.312 bebek ve annesini takip altına aldı. Bu çocuklarının kaçının ilk doğum günlerinde emzirilmeye devam ettiği bulundu, ardından 3 ve 7 yaşlarındaki IQ seviyeleri ölçüldü.
Alıcı dil puanları daha yüksek
Zekâ, doğa ve yetiştirilme şeklinin tuhaf bir ürünü. Bu nedenle bir faktörü ayrı tutmak zorlayıcı olabiliyor. Emzirmeyi baştan etkileyen faktörler ise sınıf ve zenginlik. Daha iyi eğitim almış anneler genellikle bebeklerini daha uzun süre emzirmek için daha fazla çaba harcıyor. Bir yaşından sonra emzirilmeye devam eden 3 yaşındaki çocukların alıcı dil puanlarının daha yüksek olduğu görüldü, bu da mamayla beslenen akranlarına göre söylenenleri daha iyi anladıkları anlamına geliyor. 7 yaşındaki çocuklara uygulanan testler ise emzirilenlerin sözlü ve sözel olmayan zekâ testlerinde daha yüksek puanlar aldığını ortaya koydu.
4 puana kadar fark çıktı
3 yaşındaki çocuklarda, emzirilen her fazladan ayın kavrama puanını ortalama 0,21 puan artırdığı görüldü. 7 yaşındakilerde ise emzirilen her fazladan ayın sözlü IQ'yu 0,35 puan, sözel olmayan IQ'yu 0,29 puan artırdığı görüldü. Dr. Belfort bir yıllık emzirmenin emzirilmeyen bir çocuğa göre IQ'yu yaklaşık 4 puan artırabileceğini belirtti. IQ ortalamasının 100 olduğu düşünüldüğünde bu oldukça önemli bir artış.
Dr. Belfort, "Bir kişi için IQ'da iki üç puanlık değişimi fark etmek zor olabilir ancak tüm toplum için düşünüldüğünde önemli sonuçları olacaktır" dedi. Dr. Belfort, "IQ'yu yükseltebilirsek alt uçtakiler için daha az kaynak yatırımı yapmamız gerekecektir," şeklinde konuştu. Yani IQ puanlarında genel bir artış sağaltıcı eğitim programları için daha az harcama yapılması anlamına geliyor.
Hiçbir yerde olmayan bileşenler
Anne sütü ve beyin gelişimi arasındaki ilişki yeni yeni açıklığa kavuşuyor. Bazı teoriler farkı sağlayanın sütün bileşimi değil anne ve çocuğun emzirme sırasında kurduğu ilişki olduğunu öne sürüyor. Buna karşılık anne sütünde bulunan DHA ve ARA gibi yağlı asitlerin beyin gelişimini desteklediğini belirtiyor. Bazı mama şirketleri ürünlerine DHA ve ARA ekliyor.
Seattle Çocuk Hastanesi ve Araştırma Enstitüsü'nden çocuk doktoru Dimitri Christakis, "Anne sütünde gerçekten başka bir yerde olmayan bileşenler var ve tam nedenini bilemiyoruz" diyor. Bunun yanında her annenin başarılı bir şekilde emzirmesi mümkün olmayabiliyor. Anne babalar bunun için endişeye kapılmamalı. Dr. Belfort, "Bebeğinizle konuşun, kucağınıza alın ve kitap okuyun. Çocuğun gelişiminde rol oynayan çok sayıda faktör var" diyor.