Cumhuriyet gazetesinin avukatları, "FETÖ ve PKK adına suç işledikleri" iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gazetenin gözaltında tutulan yönetici ve yazarlarıyla görüşmek için 5 günlük avukat yasağı itirazlarının sonuçlandığını belirtip kararın kendilerine söylenmediğini ifade ettiler.
"Gözaltındaki, gazetemiz yönetici ve yazarlarına yönelik 5 günlük avukat yasağına itiraz sonuçlandı. Ancak, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde bekleyen avukatlarımıza sonucu söylemiyorlar" diyen avukatlar "Mahkeme kararını da elden tebliğ etmiyorlar. Avukatlarımız, “Karar olumluysa bile fiili olarak 5 günü doldurmaya çalışıyorlar” diyor" diye konuştular.
Cumhuriyet gazetesinin avukatlarının yaptığı açıklama şöyle:
Polis ekipleri, 31 Ekim Pazartesi günü sabah saat 06.30 sıralarında ev baskınları düzenlemiş, yazar ve yöneticilerimizi gözaltına almıştı.
Gözaltındaki, gazetemiz yönetici ve yazarlarına yönelik 5 günlük avukat yasağına itiraz sonuçlandı. Ancak, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde bekleyen avukatlarımıza sonucu söylemiyorlar. Mahkeme kararını da elden tebliğ etmiyorlar. Avukatlarımız, “Karar olumluysa bile fiili olarak 5 günü doldurmaya çalışıyorlar” diyor.
İstanbul’da hukuk var mı?
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Hikmet Çetinkaya, Hakan Kara, Musa Kart, Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve yazarımız Aydın Engin, Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, Yayın Danışmanımız Kadri Gürsel, muhabese müdürümüz Günseli Özaltay ve eski muhasebe müdürümüz Bülent Yener, “PKK/KCK ve FETÖ/PYD terör örgütleri adına suç işledikleri” iddiasıyla, 31 Ekim’den bu yana gözaltında. Emniyete götürüldüklerinden beri de avukatlarıyla görüştürülmediler.
Gazetemiz avukatları Fikret İlkiz, Tora Pekin , Bahri Belen ve Abbas Yalçın dün hem gözaltı kararına hem de 5 günlük avukat yasağına itiraz etti. Avukatlarımız, gözaltı kararını veren Sulh Ceza Mahkemelerine verdikleri dilekçede, arama, el koyma, yakalama ve gözaltına alma kararının hukuksuz olduğunu belirterek, yöneticilerimizin ve yazarlarımızın serbest bırakılmasını istediler. Avukatlar, “Ortaya koyduğumuz açık hukuka aykırılık ve hukuki zorunluluklar karşısında, hâkimliğinizin özenli/özensiz tutumu, bugün, İstanbul’da hukukun yürürlükte olup olmadığını belirleyecektir” dediler.
Sonucu söylemiyorlar
İtirazı değerlendiren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği bugün saat 13.30 sıralarında kararını verdi. Dosyayı soruşturma savcısına yönlendirdi. Ancak, sabah saat 09.00’dan itibaren adliyede bekleyen avukatlarımıza sonuç ne yazılı ne de sözlü olarak bildirilmedi. Avukatlarımızdan Vilson Akbaş, adliyede yaşananları şöyle anlattı:
“Savcılığın kalemine girmemiz mümkün değil. Savcıyla da görüşmemiz mümkün değil. Güvenlik izin vermiyor. Kararı yazılı tebliğ edeceğiz, postaya vereceğiz diyorlar. Oysa, yasa gereği, orda bekliyorsanız, tebligat size elden yapılabilir. Biz de kararı elden almak istediğimizi bildiren bil dilekçe ile savcılığa başvurduk. Adliyede bir prosedür var. Ön büroya başvurunuzu yapıyorsunuz, o dilekçeler, akşam ilgililerine dağıtacaklar. Yani sonuç olumlu ise bile fiili olarak 5 günü dolduracaklar. Hakimin kendisiyle görüşmeyi deneceğiz ama o da ‘ben kararımı verdim, dosyada’ diyebilir. Biz dünden itibaren müvekkillerimizle görüşmeye çalışıyoruz, şu saat oldu başvurumuzun sonucunu bile öğrenemiyoruz.”