Yaşam

Cumhurbaşkanı'na 12 bin mektup

Çankaya Köşkü’ne haftada 12 bin mektup geliyor. İşte kimi ağlatan, kimi bu kadarına da pes dedirten o mektuplar...

15 Ocak 2012 02:00

 

 

T24- Cumhurbaşkanlığı'nın 2009'da kurdurduğu Kurumsal İletişim Başkanlığı, Türkiye'nin dört bir yanından gelen mektuplarda anlatılan dertlere çare arıyor. Haftada 12 bin mektubun ulaştığı birimin 22 çalışanı, mektupları konularına göre tasnif ediyor, her birine cevap yazıyor, gerekirse sorunun çözümü için resmi makamların harekete geçmesini sağlıyor, aralarından Cumhurbaşkanı Gül'ün okuyacağı mektupları seçiyor.



Mektupların kimi ağlatıyor, kimi bu kadarına da pes dedirtiyor, kimi de Muhsin Yazıcıoğlu dosyasını yeniden açtırıyor. Hürriyet’ten Gülden Aydın, Çankaya Köşkü'nde tanık olduğu bu yoğun mektup trafiğini; Cumhurbaşkanı Gül'ün mektupları bazen duygulanarak bazen de gülerek okumasını içeren  haberi şöyle;



Gül; sakin, alçak gönüllü ve güler yüzlü. Mektupları yüksek sesle okuyor. Çocukların yazdığı mektuplar hemen belli oluyor. Çiçekli, kelebekli, rengarenk... Bazılarına kahkahayla gülüyor. "Dicle'nin kenarındaki bir kuzuyu kurt kapsa, bunun sorumluluğunu hissederim. Her gün gelen binlerce mektup, bizim sorumluluğumuzu artırıyor. Bu bizi yoruyor, rahat uyuyamıyoruz. Ama biz rahat uyursak vatandaş rahat uyuyamaz. Bu yüzden benim rahat uyuyamamam gerekiyor. Her mektup bana bir sorumluluk yüklüyor. Mektuplarda, vatandaşın gelişen teknolojiyi nasıl çabuk benimsediğine de tanık oluyorum. Van'ın bir köyündeki yaşlı amcamız, torununu internet kafeye götürüp bize elektronik posta gönderiyor. Bu örnekler çok hoşuma gidiyor" diyor.


Konusuna göre tasnif ediliyor


Türkiye'nin herhangi bir şehrinden gönderilen bir mektup, önce Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne bağlı Gelen Evrak'ta güvenlik kontrolünden geçiyor. Elektronik taramanın ardından dijital arşive de kaydediliyor. Mektup, konusuna göre tasnif ediliyor: Bilgi Edinme, Davalar-Dernek, Dönemsel Talepler, Eğitim-Kredi ve Yurtlar Kurumu-Burs, Engelli İş Talebi, Çalışan Sorunları, Maddi Yardım, Mahalli Sorunlar-Alt Yapı, Sağlık, Sosyal Güvenlik, Şehit-Gazi-Askerlik, Şikâyet-İhbar ve Diğer...


Mektuptaki talebe cevap yazılıyor


Tasnif edilen mektuplar, Kurumsal İletişim Başkanlığı çalışanlarının uzmanlık alanına göre dağıtılıyor. Mektuptaki talebe cevap yazılıyor. Kararsız kalınan durumlarda Halkla İlişkiler Müdürü Ahmet Korkmaz'a başvuruluyor. Korkmaz da karar veremediğinde Kemal İlter'e soruyor. İlter de kararsız kaldığında Genel Sekreter Mustafa İsen ve Cumhurbaşkanı Gül'e... Verilen cevaplar, redaksiyon servisinden geçiyor. Ahmet Korkmaz ve Kemal İlter yazılan cevabı imzaladıktan sonra cevap, mektup sahibine gönderiliyor. Verilen cevaplar da arşive kaydediliyor.


Kurumsal İletişim Başkanlığı bu binlerce mektuptan Cumhurbaşkanı Gül'ün mutlaka okuması gerektiğine inandıklarını kendisine sunuyor. Gül'ün okuduktan sonra verdiği talimatlar, mektubun geldiği ildeki resmi görevlilere iletiliyor.


Hayrünnisa Gül'e iletilen mektuplar


Cumhurbaşkanı Gül, gelen mektupların bir bölümünü, eşi Hayrünnisa Gül'e iletiyor. Mesela bunlardan biri, Abdullah Gül'ün dedesiyle ilgili. Gül'ün dedesi vaktiyle çok kıymetli bir arazi satmış, parasını da almış. Ama arada resmi belge yokmuş. Ölüm döşeğindeyken oğullarını çağırıp durumu anlatmış: "Arazi bu kişilerin hakkı, tapusunu verin." Bu mektubu, küçük bir çocukken konuşmalara tanıklık eden biri yazmış. "Dedeniz muteber, hak hukuk gözeten bir insandı. Şimdi sizi görünce hiç şaşırmıyorum çünkü böyle bir dedenin torunusunuz".



Okuduklarından çok duygulanan Gül, "Hayrünnisa Hanım'a götüreyim, o da okusun" diyor. Bir çocuğun mektubunu da eşine götürüyor. "Sekiz yaşındayım ama kendimi 80 yaşında gibi hissediyorum. Çünkü okuyamıyorum ve gözlük alacak paramız yok. Senin bundan haberin var mı?" Gül, Kurumsal İletişim Başkanı Kemal İlter'den mektubun kopyasını çıkarıp ilgilenmesini istiyor. Antalyalı çocuğun durumunu valilik araştırıyor. Anlattıkları doğru çıkıyor. Hasta ve işsiz babasının alamadığı gözlük temin edilerek çocuğun okula gitmesi sağlanıyor.



Şiddet mağdurlarıyla bizzat ilgileniyor

Hayrünnisa Gül, aile içi şiddete maruz kalıp yardım isteyenlerin birçoğuyla bizzat ilgileniyor ve işlemleri takip ediyor. Ailesinin kendisini okula göndermediğinden şikâyet eden 12 yaşındaki kız çocuğunun mektubuyla aynı titizlikle ilgilenilmesini sağlıyor. Çocuk, ailesinden gelebilecek olumsuzluklara karşı başka bir şehirdeki yatılı bölge okuluna gönderiliyor.


Koca şiddeti gören, öldürülmekten korkan kadınlardan, ensest mağdurlarından gelen mektuplar, Kadın ve Sosyal Projeler Bakanlığı'na iletilerek sorunun çözülmesi sağlanıyor. Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili dosya da, Cumhurbaşkanı Gül'e ulaşan bir mektup üzerine açıldı. Zarftan, helikopterden sökülen parçayla ilgili görüntüler de çıktı. Bu tür çok özel mektupların içeriğini, Cumhurbaşkanlığı'nda çok az kişi biliyor.


Gün geçtikce artıyor


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, bir haftada Türkiye'nin dört bir tarafından gönderilen mektuplar, 12 bine ulaştı. Rakamlar, gün geçtikçe artıyor. Örneğin son rakamlar, geçen yılın iki katı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Facebook, Twitter ve web sayfasına ilgi gösterdiği için görünürlüğüyle birlikte iş yükümüz de artıyor. Cumhurbaşkanımızın Twitter'daki takipçi sayısı 1 milyon 200 bin. Sayın Gül'ün Twitter'da üç hesabı var: Abdullah Gül'ün yönetip yazdığı 'Cbabdullahgul'ün 1 milyon 200 bin, Cumhurbaşkanlığı'nın resmî hesabı 'tccankaya'nın 120 bin, yabancıların talebi üzerine açtığımız İngilizce 'trpresidency' adlı hesabımızın 30 bin takipçisi var.


Hayırlara gitsin, reklam çekiyordunuz

SAYIN CUMHURBAŞKANIM...

* Size biraz saçma gelebilir ama ben sizi rüyamda gördüm. Bir yaşında kızım var. Rüyamda çok hastaydı ve siz onu ziyaret ettiniz ve imkansız gibi görünen hastalığı iyileşti ve sonra da reklam filmi çektiniz. Eğer bir bebekle alakalı reklam filmi arz edilirse huzurunuza, kızımla oynamanızı çok isterim. Tabii bu vatandaşı ciddiye alırsanız eğer. Dilerim rahatsızlık vermemişimdir.

* ... adresinde, bir adet horoz geceleri devamlı sabaha kadar ü ürü üüüü sesleriyle kimseyi uyutmamaktadır, rahatsız etmektedir. İkaz ve ihtarlarımıza rağmen hiçbir şekilde horozu imha etmemişlerdir. Horozun devletimizin gücü ile alınmasını ve gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ediyoruz.



* Cumhurbaşkanım, yakın zamanda evlilik teklif etmeyi düşündüğüm nişanlım N.'ye teklif öncesinde izletmeyi planladığım yakınlarımız, akrabalarımız ve aile büyüklerimizin kısa görüntülerinden oluşan bir video hazırlıyorum. Eğer zaman ayırabilirseniz, devletin başı olarak sizin de görüntünüzün olması onu çok duygulandıracak ve sevindirecektir. Videoda evliliğin güzel yanlarından bahsedip "Sevgili N., bu çağrıya evet de" demeniz yeterlidir. Talebimi kabul edip video çekimini şahsen yapmamı ya da kendi imkanlarınızla yapıp e-mail ya da posta adresime göndermeyi kabul ederseniz, ömür boyu minnettar kalırım.



* Geçenlerde TV'de oğlum ve arkadaşları sizi topaç çevirirken gördü. Bizim buralarda bulamadım. Çocuklar Cumhurbaşkanımız'dan rica etsek gönderebilir mi acaba dediler. Kusuruma bakmayın, bunu yazarken utandım ama çocukları da kıramadım. Sizden çocuklar topaç rica ediyorlar Sayın Cumhurbaşkanım.



* Sivas'ta memurum. Aslen Urfalıyım ve Arap asıllıyım. Geçenlerde Sivas'ta kız istemeye gittik. Annemin Türkçesi yok ve ben annemle beraber kalacağım deyince kızın annesi ve babası olaya sıcak bakmadılar. Kızın rızası var ama bir türlü ailesini ikna edemedik. Özellikle de annesini. Sizden aracı olmanızı istiyorum. Özellikle Hayrünnisa Hanımefendi'nin kızın annesini ikna etmesini rica ediyorum ve sizin Sivas'a bu işim için gelmenizi istiyorum. Ayrıca babam da rahmetli. Sizden bir babalık bekliyorum. Lütfen beni sevindirin.



* Oğlum yoklama ve asker kaçağıdır. Yakalanıp askere gönderilmesini bir baba olarak istiyorum. Başka ana ve baba kuzuları vatan görevini yaparken oğlumun aylak gezmesine, bana ve kardeşlerine dayak atmasına tahammül edemiyorum. Size yalvarıyorum, ne olursunuz onu asker yapın. Devletimize ve Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e güveniyorum.