Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Afrika ziyareti kapsamında gittiği Uganda'da mevkidaşı Yoweri Museveni ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu. "Türkiye'nin Afrika'da hiçbir sömürgeci geçmişi olmamıştır" diyen "Afrika'daki en büyük tehdit unsuru terördür" ifadesini kullandı. Toplantıda renkli anlar da yaşandı. Erdoğan'ın konuşmasında "Eti çiğneyebilen dişler, birlikte olan dişlerdir" anlamına gelen Uganda atasözünü hatırlatması üzerine Museveni'yi güldürdü.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Uganda ve Doğu Afrika'nın meseleleriyle yakından ilgileniyorum. Bilimde geliştirdiği stratejik hamlelerle, Uganda sağlık alanında büyük başarılara imza attı. Ülkemizde bu süreçte Afrika'ya 5 Milyar Dolar ile büyük bir katkı sağladı. Uganda milenyum kalkınma hedeflerine ulaşmadaki kararlılığını ortaya koymuştur. Bu hedeflerinde aşırı yoksuklulluğun yarıya indirilmesi ve AIDS hastalığı ile ilgili olan hedefleride yerine gfetirmiştir. Tebrik ve takdirlerimi ifade etmek isterim. Milli marşında bile Uganda'nın komşularıyla olan ilişkilerine verdiği önem anlatılıyor. Bu dayanışma ruhunun güçlenerek devam etmesini temenni ediyor, dostum Museveni'ye takdirlerimi sunuyorum.
Malum Afrika'nın 54 ülkesi var ve şu anda 39 tane ülkede de (Afrika) büyükelçiliğimiz var. Özellikle Afrika'nın güvenlik ve kalkınmasına büyük önem veriyoruz ve kıtanın bir çok ülkesinde yürüttüğümüz projelerle Afirka ülkelerinin kalkınmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Özellikle 2011 yılından itibaren Somali'nin ayağa kalkması için bölge ülkeleri ile büyük bir çaba harcıyoruz. Burada Uganda’nın çabalarının altını çizmem lazım. Burada bir Uganda atasözünü ifade etmeden geçemem. 'Eti çiğneyebilen dişler, birlikte olan dişlerdir.' Bu yaz yapılacak seçimlerin suhuletle gerçekleşmesini, bölgenin huzuruna katkıda bulunmasını diliyorum.
"Afrika'daki en büyük tehdit unsuru terördür"
Bu yaz gerçekleşecek seçimlerin sükunetle gerçekleşmesini temenni ediyorum. Şüphesiz ki Afrika'da istikrarı tehdit eden en önemli şey; terörizmdir. Bu konuda 3 başlığımız var; bir tanesi mezhepçilik diğeri ırkçılık ve sonuncusu da terörizmdir. Örneğin 35 yıldır terörle mücadele eden ülkemiz çok ağır bedeller ödedi. Bölgenin en önemli tehdit unsuru mezhepçiliktir. İkincisi ırkçılıktır ve ne yazık ki ırkçılıkta terörizmi teşvik eden en önemli unsurdur. Türkiye'nin Afrika'da hiçbir sömürgeci geçmişi olmamıştır. Eşit ortaklık, karşılıklı saygı ve kazan-kazan temelinde iş birliğindeyiz.
Museveni'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Afrika ile Türkiye arasında büyük bir potansiyel var ancak biz bir araya gelmezsek bu potansiyel kaybolacak. Belli başlı bazı konular yakın zamanda sözleşmelerle tamamlanacak. Temmuz ayına kadar kendi aramızdaki konulardan, sosyal güvenlik konusunun sonuçlanmasını bekliyoruz. Türkiye'nin liderliği sadece Uganda için değil, diğer Afrika ülkeleri için ilham kaynağıdır. Türkiye yakın tarihe kadar dünyanın gelişmiş ülkelerinde değildi ve potansiyeli gerçeğe aktarılmamıştı. Türkiye'nin yenilikçi liderliği sayesinde Türkiye son 10 yılda ciddi mesafe kaydetti. 19. yy. da büyük bir imparatorluk olan Osmanlı, bu tarihten sonra düşüşe geçti ve 'hasta adam' ismini aldı. Oysa artık Türkiye tüm dünyada büyümenin itici gücü haline geldi.
Türkiye ile Uganda arasında faydalanabileceğimiz çok ciddi bir potansiyel var. Bizim muhakkak iki önceleğimiz olmalı; üreten ve tüketen taraf. Eğer üretiyorsanız sizde refaha katkıda bulunuyorsunuz demektir. Dolayısıyla her iki tarafında refahtan faydalanması için, ülkeler arası işbirliği çok öenmlidir.
