Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırıkkale'de TSK Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi Devreye Alma töreninde konuştu. Erdoğan, "Yerli savaş uçağımız dahil tüm silah ve sistemlerimizde inşallah kendi motorumuzu kullanacağız" mesajını verdi.
Konuşmasının başında, "Hedeflerimize doğru yürürken hiçbir günahsızın zarar görmemesini sağlayarak dünyaya mertlik dersi verdik" diyen Erdoğan, "Türkiye'ni son 17 yılda savunma sanayide yürüttüğümüz çalışmalar olmasaydı, bırakın dışarıda kendi topraklarımızda bile terörle mücadele edemez hale gelirdik" ifadelerini kullandı. "İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürüttüğümüz projemizde Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin atış testleri başarıyla gerçekleştirildi. Bozdoğan füzemizi en kısa zamanda envantere alacağız" diyen Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde beş firma ile temsil edildiğinden bahsederek, "Son 17 yılda yaptığımız hamlelerler yerli ve millîlik yüzde 70'e çıkmış durumda" dedi.
"Türkiye’ye F-35 ile tehdit edenlere en güzel cevabı kendi millî savaş uçağımızla vermiş olacağız" diyen Erdoğan, "Yerli savaş uçağımız dahil tüm silah ve sistemlerimizde inşallah kendi motorumuzu kullanacağız" temennisinde bulundu.
Erdoğan devamında şunları kaydetti:
"Dünyada güç dengelerinin yeniden kurulduğu bir dönemden geçiyoruz. Ülkemiz bu sürecin adeta bilek güreşi yapıldığı coğrafyanın tam merkezinde yer alıyor. Son 8 yıldaki tüm hadiseler bize güçlü olmamız gerektiğini gösteriyor. Siyasi olan desteklenemeyen ekonomi ve askeri gücün, ekonomi olarak desteklenmeyen siyasetin ayakta kalması mümkün değildir. Türkiye son dönemde maruz kaldığı oyunların üstesinden başarıyla gelebilmişse bunu siyasi, ekonomik ve askeri gücünü aynı zamanda artırmasına bağlıdır. Türkiye'nin girdiği her mücadelenin lokomatifi milletimizin kayıtsız şartsız sergilediği birliğidir. Siyasette dünyada sesimizi dinleten masada ağırlığı olan bir ülke haline getirdik. Askeri olarak ayak bastığımız her yerde farkımızı gösteriyor, dengeleri değiştiriyoruz. Bu manzara karşısında yarınlarımıza çok daha güvenli bir şekilde bakabiliriz. Hiç şüphesiz en büyük şükranı da şehir ve gazilerimize borçluyuz. "