Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş açıklamasının ardından baroların yapılarının düzenlenmesine yönelik başlayan tartışmalar hakkında, "Barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu'nun fütursuz saldırılarını gördük. Bu da bu düzenlemenin ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız" dedi.
Erdoğan, "Koronavirüs ile mücadelede yeni safhaya geçtik. Atacağımız ilk adımları milletimizle paylaştık. Kabine toplantısında da belirttiğimiz gibi maske kullanımı, temizliğe özeneceğiz. Kazanımları riske atacak adımlar atmayacağız. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere göre Cumhurbaşkanı Yardımcımız koordinasyonundaki planları güncelleyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, "Rehavete mahal vermeden ülkemizi bu salgın musibetinden kurtaracağız. Milletimizin verdiği destek en büyük güç kaynağımızdır. Halkımızdan bu hassasiyeti sürdürmesini bekliyoruz. Mayıs ayında izin vereceğimiz işletmelere de milletimize de güveniyoruz. İşletmelerle, insanlarımıza kurallara riayet noktasında güveniyoruz. Aksi takdirde tedbirleri yeniden sıkılaştırmak zorunda kalabiliriz. Önümüzdeki günlerde diğer adımları da açıklayacağız. Salgını ne kadar çabuk yenersek, normal hayatımıza o kadar çabuk döneriz. Bu salgının üstesinden gelmek 83 milyon olarak bizim elimizdedir." ifadesini kullandı.
Erdoğan, AKP MYK toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin fazladan bir gün dahi kaybetmeye tahammülü yoktur. 2023 hedeflerimize doğru çok daha kararlı ilerleyeme devam etmeliyiz. Dünyanın şekillendiği bir döneme giriyoruz. Öncelikli olarak salgını aşmalıyız. Yeni sürecin öncülüğünü yapmak da 18 yıldır olduğu gibi AK Parti'ye düşüyor." görüşünü savundu.
Erdoğan, "Salgınla mücadelemizin başarıyla sürmesi, gündemimizdeki meselelere daha sıkı şekilde yönelmemize imkan sağlıyor. Bakanlıklarımız kendi alanlarına hız veriyor. Meclis'te neticelenmeyi bekleyen çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri de meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesi ile ilgili taslaktır. Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Bunlardan birileri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu'nun fütursuz saldırılarını gördük. Bu da bu düzenlemenin ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız." açıklamasını yaptı.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yargı reformu strateji belgemizde yer alan taahhütlerimizden henüz kanunlaşmamış olanlarla ilgili hazırlıkları da hızlandırmalıyız. Salgın döneminin ekonomimiz üzerinde yol açtığı tahribatları hızla onarmak ve çok daha büyük atılımlara yönelmek mecburiyetindeyiz. Yaşadığımız süreç 'gelişmiş' diye tabir edilen ülkelerin sağlık, ekonomik ve sosyal dokularının güçlü olmadığını gösterdi.
Türkiye her bakımdan gelişmiş ülkelerden çok daha düzgün duruş sergilemiştir. Salgın sürecindeki kazanımlarımızı çok daha büyük başarılara dönüştüreceğiz. Dışarıdaki düşmanlara ve içerideki gafillere rağmen her alanda yürüttüğümüz istiklal ve istikbal mücadelemizi zafere ulaştıracağız."