Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Bir aydır yapılamayan ve beş buçuk saate yakın süren Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan, ülkenin güneyindeki ve batısındaki yangınlarla ilgili "Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında sabotaj şüphesi olmakla beraber genel bir afet haliyle karşı karşıya olduğumuz açıktır." açıklamasında bulunan Erdoğan, yanan bölgelerin imara açılmayacağını, yeniden ağaçlandırılacağını belirtti ve "252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır" dedi.
"Bu büyük afetten ders çıkarıldığını" söyleyen Cumhurbaşkanı, ülkenin kuzeyinde yaşanan sel felaketlerine de değindi. Yapıdan ve imardan kaynaklanan hatalar olduğunu ifade etti ancak "Böylesi büyük yağışlara hiçbir altyapının dayanması mümkün değildir" dedi. Üç ilde toplam 970 konut ve 100 köy evinin yıkık ya da acil yıkılması gerekecek şekilde ağır hasarlı olduğu bilgisini verdi. Karadeniz'de yağışların süreceğini söyledi ve "Karadeniz'deki vatandaşları sel baskınlarına hazırlıklı olmaya" çağırdı.
Erdoğan, Meclis'in açılmasıyla birlikte, sosyal medya düzenlemesini de hızlı şekilde uygulamaya koyacaklarını belirtti.
Aşı olmayan öğretmen, üniversite öğrencisi ve çalışanlarına zorunlu PCR testi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısında Covid-19 tedbirleriyle ilgili alınan kararları da açıkladı:
"Okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitim başlamasıyla öğrencilerle irtibatlı aşı olmamış öğretmen ve personelden haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aşı olmayan üniversite öğrencilerimiz ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli test yaptırmasını isteyeceğiz. Konser, sinema ve tiyatro gibi kalabalık mekanlardaki etkinliklere katılan aşı olmayan kişilerden de PCR testi isteyeceğiz. Uçak ve şehirlerarası yolculuklarda da aşı olmayanlardan zorunlu olarak PCR testi istenecektir."
Gönüllülük esasına göre ilerleyen aşılama programına katılmayan kişilere aşı olma çağrısı yapan Erdoğan, "tokalaşma gibi temasla yapılan selamlamalar için de sabırlı olunmasını istiyoruz" dedi.
Bir yandan da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, öğretmen ve üniversite öğrencileriyle çalışanların devlet hastanelerinde ücretsiz olarak PCR testi yapabileceğini basın mensuplarına açıkladı.
"Ülkemizde 300 bin Afgan olduğunu biliyoruz"
Osmanlı Devleti döneminden bu yana Anadolu topraklarına gelen göçmenlerin "geri çevrilmediğini" belirten Erdoğan, son dönemde Türkiye'de göçmen karşıtı söylemlerin artışına değindi.
Suriye'den ve Afganistan'dan istikrarsızlık ve savaşlardan kaçarak gelenler olduğunu ve bu kişilerin Avrupa'ya geçmek için Türkiye'ye geldiğini söyledi:
"Türkiye isteyenin istediği gibi girip çıkacağı sahipsiz bir ülke değildir. Devletimiz öncelikle 84 milyon vatandaşın güvenliğinden ve refahından sorumludur. Biz, bize sığınanlara sırtımızı dönecek cibiliyette bir millet değiliz. Ülkemiz 3 milyon 600 bini Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Sınırlarımızdan kaçak giriş yapan kişiler de mevcuttur. Sınır güvenliğimizi artırmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Özellikle İran sınırımızı güvenlik duvarı, kanal ve elektronik sistemlerle kontrol altına alma çalışmalarında sona gelmek üzereyiz.
"Geri gönderme merkezlerimizin sayısını ve kapasitesini artırarak düzensiz göçmenlerin kontrollü şekilde ülkelerine dönüşünü sağlıyoruz. Halen ülkemizde 180 bini kayıtlı 120 bini kayıtsız olmak üzere toplamda 300 bin civarında Afganistanlı olduğunu biliyoruz. Yani muhalefetin dediği gibi 1 buçuk milyon Afgan ülkemizde yok."
Erdoğan, bir süredir ABD'nin Afganistan'dan çekilişi sonrasında Türkiye'nin inisiyatif üstlenme konusunda çeşitli görüşmeler yaptığını hatırlatarak "Henüz bu görüşmelerimiz neticelenmeden Taliban ülkenin kontrolünü aldı. Gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp ortak gündemlerimizi konuşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afganistan'da bulunan 5 bin vatandaşımızdan geri dönmeyi talep eden 500'ü ile 83 yabancıyı ülkemize getirdik. Dönüş için sıra bekleyen ve sayıları 300'ün altında olan vatandaşlarımızı da ülkemize getireceğiz" diye konuştu.
"Türkiye, Avrupa'nın mülteci ambarı değil"
Avrupa'nın sınırlarını kapatarak "sorunun dışında kalamayacağını" belirten Erdoğan, insani değerlere de Avrupalı ülkelerin sırtını döndüğünü söyledi. "Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olma gibi bir sorumluluğu yoktur" dedi.
Suriyeli göçmenlerle ilgili ise "Türkçeyi öğrenip sosyal hayata entegre olmayı başaranların ülkede kalabileceğini, ancak bunu başaramayanların Suriye'deki normalleşmeyle orantılı şekilde ülkelerine geri gönderileceğini" söyledi.
Suriyeli göçmenlere yönelik suç işleyenleri ise sert bir dille uyardı. "Masumun canına ve malına el uzatanların karşılarında sadece devleti değil milleti de bulacaklarına inanıyorum" diyen Erdoğan, suç işleyen Suriyelilerin adli makamlarca yargılanacağını belirtti.
Ankara'nın Altındağ ilçesinin Battalgazi mahallesinde geçen hafta Salı günü Suriyeli bir grup ve mahalleli arasında çıktığı bildirilen kavga sonucu yaralanan iki kişiden biri olan Emirhan Yalçın'ın hastanede hayatını kaybetmesinin ardından, Önder ve Battalgazi mahallelerinde gerginlik büyümüş; kalabalık bir grubun düzenlediği yürüyüşün ardından iki mahallede yaşayan Suriyelilerin evleri ve dükkanları hedef alınmıştı.
Polis, "Ülkemizde arzulanan provokasyon ortamına müsaade etmeyelim. Sizleri provoke edebilecek tanımadığınız kişilerin sözlerine itibar etmeyiniz" anonsları yapmıştı.
Mahalleden gelen görüntülerde Suriyelilere ait olduğu ileri sürülen bazı dükkanlar ve araçların tahrip edildiği görüldü. Sokaklarda ateş yakılırken kimi araçlar devrildi.
