Star yazarı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, evrenin nasıl başladığına dair bir açıklama sunan teorilerden en bilindik olanı "Büyük Patlama Teorisi" hakkında köşesine taşıdı. Bulut, "Bugün 'Evrim lobisinin' bilim diye anlattığı ve 'bir yerden başlamak lazım, öncesini sorma' diyerek daha ilk dakikada tıkandığı 'patlama teorisi', sadece bir varsayım" dedi.
TIKLAYIN: Evrim teorisi 'Allah yoktur' mu diyor?
Bulut'un "Bu 'bilim' olamaz!" başlığıyla (25 Şuabt 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
'Big Bang' varsayımı rahatsız etmiyor ama “YARATAN” deyince bazılarında derin rahatsızlık yaratıyor! “Rastgele ortaya” çıkmak gibi bir saçmalığı “YARATILMIŞ” olmaya tercih edip de adına “bilim” dedikleri zaman o noktada kopuyorum…
Sevgili dostlar, bu ülkede yıllarca “nişasta bazlı şeker” gibi “Darwin-Evrim” saçmalığını da ele alan programlar yaptım. Amacım çok açıktı; aynen NBŞ gibi yayılan “maneviyatsızlaştırılmış insan” projelerine set olmak, elimden geldiğince durdurmak…
Bugün Pazar ve izninizle "siyaset ve ekonomiden" koparak "EVRİM" konusuna girmek ve geçtiğimiz dönemlerden kalan bazı izlenimlerimi de aktarmak istiyorum...
Sevgili dostlar, dünya üzerinde özellikle "yeni dünya düzenine uygun köksüz-özsüz" insan "oluşturma" projesinin en önemli parçası olan "evrim pompalaması" ile ilgili yazılarım sonrası "evrimi”-“YARATILMAYA” tercih eden okuyucularım" bana hep şunu sordular: Evrimi sorgularken kurduğunuz ana yapıda ve özellikle kavramı çürütürken neden “YARATAN” ve özellikle "yaratıcı zekâ" kavramına ihtiyaç duyuyorsunuz?
Ben de onlara şu karşı tezle cevap verdim ve hâlâ aynı noktadayım: "Bilimsel olmamakla" yargıladığınız "YARATAN-yaratıcı zekâ" fikrinin yerine koyabileceğiniz başka bir "kavram", başka bir mantıklı teziniz var mı? Einstein'ın "ilk itici güç" olarak tanımladığı, benim yazılarımda "yaratıcı zekâ" olarak kullandığım kavramın yerine koyduğunuz "big bang" bilimsel olarak "daha mı ispatlanabilir"? Patlama sonrası "rastgele oluşum sizi tatmin ederken", YÜCE ALLAH TARAFINDAN YARATILMIŞ olmak, sizin için neden bu kadar kabul edilemez!
Sevgili dostlarım, o dönemde ne zaman “YARATAN” kavramını kullandım, "mürteci" suçlamasına kadar giden bir damarın harekete geçtiğini fark ettim ve en önemlisi şunu gördüm; "evrim saçmadır" demenin de bu ülkede "kolay olmadığını" ve evrim lobisinin çok yol aldığını üzülerek gözlemledim... BUGÜN DURUM FARKLI! Darwin-Evrim saçmalığını yaymaya çalışıp, “maneviyatı zedelenmiş insan” projesine adam toplayanlar YENİLDİ!
Sevgili dostlar, yazılarımda ben "YARATILMAMIZI” sıfır noktası kabul ediyorum, karşı tezi savunanlar "big bang-büyük patlama" diyorlar! Diyorlar ve "beni suçladıkları" mantığı bir türlü açıklayamıyorlar; "ilkel" olmakla suçladıkları GÖRÜŞLERİME KARŞI "big bang" yani durup dururken "büyük bir patlama olduğuna" inanmak, "YÜCE YARATAN’a" inanmaktan neden daha "mantıklı" o günden bugüne anlamış değilim…
Sonuç: Aynı soruyu sizlere de soruyorum; "aniden patlama oldu" sonrasında "sulardan hayat başladı" gibi bir açıklama, "YARATAN” ve yaratıcı zekâ" kavramından neden daha "laik", neden daha bilimsel? Bu noktada konuyu biraz daha zorlayalım ve yeni bir soru soralım: Varsayalım patlama oldu! Peki neden patlama oldu? Patlamadan önce ne vardı? Patlama "neyin" içinde gerçekleşti? Sebep-sonuç döngüsü neydi? Bu soruların cevaplarını, "Evrim sorgulanamaz, kabul edilir, bu bilimdir" diyenlerden asla alamadım, hâlâ da almış değilim!
Son söz: "Evrim sorgulanmaz, kabul edilir" diyenler, bir "sıfır" noktası lazım diye başlayıp devam ediyorlar… Tamam bir "noktayı başlangıç referansı" olarak kabul etmemiz lazım! Ben de bu noktada soruyorum, tamam kabul edelim; siz "patlama" deyin, ben de "YARATAN”!
ÖNEMLİ NOT: Bugün "Evrim lobisinin" bilim diye anlattığı ve "bir yerden başlamak lazım, öncesini sorma" diyerek daha ilk dakikada tıkandığı "patlama teorisi", sadece bir varsayım! Patlamanın sebep-sonuç ilişkisi "tamamen muamma" ve o noktada varsayım dahi ortaya konamıyor, tanımlanamıyor! Evrim kavramına, daha doğrusu "big bang" ve "rastlantısal ortaya çıkış" tezlerine "bu gözle" bakınca "insanlığın neyin içine" çekilmek istendiği de bence AŞİKÂR! Bilim, her şeyi açıklayacak ve "inanç-iman" gibi "özelliklerimiz" kaybolacak diye bir çıkarım da son derece sakıncalı ve yanlış! İnsan "düşünen ve inanan" bir "dinamik" sistemdir! Sadece "düşünerek" ve "2 kere 2" çıkarımları üstünde "insan" olamaz! Bilim "ana motorlarımızdan" biridir ama "tek motorla" yol alınmaz! İnanmayan insan, "YENİ DÜNYA DÜZENİNİN" yaratmak istediği "vatandaş" tipidir ve "turbo kapitalizm", "köksüz insan modelini" tamamlamak için "evrim ve rastgele ortaya çıkış" gibi tezleri pompalar!
DİKKAT EDELİM! DEVAM EDECEĞİZ!
