Gündem

Cumartesi Anneleri'ne 706. haftada polis müdahalesi

"Bugün iktidar 1990'larda gözaltında kaybetme politikasının sahibi olan figürlerle işbirliği içinde"

06 Ekim 2018 14:48

 Gözaltına alındıktan sonra kaybolan ve akıbetlerini bilmedikleri yakınları için İstanbul’da İstiklal Caddesi’ndeki Galatasaray Meydanı’nda toplanmasına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri’ne 706. haftada da yasak geldi. Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının ardından, anneler İstanbul İHD Şubesi önünde bir araya geldi.

Basın açıklaması yapmak isteyen aileler bir kez daha polis engeliyle karşılaştı. Ailelerin açıklamasını engelleyen polisler, kitlenin yanında duran HDP Milletvekili Hüda Kaya’yı itti. Bunun üzerine CHP Milletvekili Ali Şeker ve HDP Milletvekili Garo Paylan araya girerek polisin müdahalesini engellemeye çalıştı. Milletvekilleri Kaya’yı iten polis hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi.


Hüda Kaya: Polis beni itti ve bana vurdu

Dokuz Sekiz'de yer alan ahbere göre HDP milletvekili Kaya, basın açıklamasının ardından yaptığı açıklamada emniyet güçlerinin baskı, yaptırımları ve fiziki müdahalesiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. "Bildikleri halde bilinçli bir şekilde provokatörlükle karşlı karşıya akldık. Kapımızın önünde basın açıklaması yapacaktık" diyen Kaya, polisin kendisini ittiğini ve kendisine vurduğunu ifade etti.

Kaya, "Devletin haklarını arayanlara, insanca yaşama çığlığını atmak isteyenlere bu yaptırımcı şiddet, nefret pratiklerine, fiziki müdahalelerine bir kez daha şahit olduk" diye konuştu.

Cumartesi Anneleri'ne 706. haftada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Hüda Kaya, HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, CHP Milletvekili Ali Şeker, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'dan da destek geldi.

Dokuz Sekiz'de yer alan habere göre Avukat Eren Keskin Cumartesi Anneleri'nin eylemine izin verilmemesi ile ilgili, "Şuna bağlıyorum, bugün iktidar 1990'larda gözaltında kaybetme politikasının sahibi olan figürlerle işbirliği içinde" dedi.

"Şiddetin bu oranda gerçekleşmeye başlamasının nedeni..."

Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmesinin yasaklanmasına tepki gösteren CHP milletvekili Sezgin Tanırkulu, şöyle konuştu:

“Galatasaray’da yarım saate bitecek bir eylemi, bir hafıza çalışmasını buraya hapsetmeye çalıştılar. Bu kadar güvenlik gücünün burada olması hem emek hem de zaman kaybı. 700 hafta boyunca hiçbir biçimde gerçekleşmeyen baskının, şiddetin bu oranda gerçekleşmeye başlamasının nedeni hükümetin eski derin devletin uygulamalarını devralması ve daha da derinleştirme isteğidir."

"Hiçbir annenin evlat acısı yaşamayacağı bir Türkiye talebimiz var"

Basın açıklamasını kayıp yakını Maside Ocak okudu. Batman’da hayatını kaybeden askerleri anarak konuşmasına başlayan Ocak “706. haftamıza askerlerin yaşamını yitirmesi haberiyle girdik. Hiçbir annenin evlat acısı yaşamayacağı bir Türkiye talebimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Barışta ısrar ediyoruz. Ülkemizde yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin mutlak olarak son bulmasının önünde en önemli engel sorumluların korunması ve cezasız kalması. Cezasızlığa yol açan faktörlerin başında zaman aşımı uygulaması gelmekte” dedi.

"Adalet isteyenlerin sesiyiz"

Ocak konuşmasına şöyle devam etti; “706. haftamızda 2 yıl arayla 2 evladı gözaltına alınarak kaybedilen ve failleri zaman aşımı zırhıyla korunan Feriye-Osman Efeoğlu’nun 26 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen küçük oğulları Ayhan Efeoğlu için adalet isteyen sesiyiz. Ayhan Efeoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiydi. Demokratik Üniversite mücadelesi nedeniyle defalarca gözaltına alınmış ve siyasi polis tarafından mimlenmiştir. 26 Ekim 1992’de üniversite önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Onu devletin ilgili tüm kurumlarına soran ailesine gözaltında olmadığı cevabı verildi.”

Ocak, 26 yıl önce kaybedilen Ayhan Efeoğlu faillerinin bulunmasını isteyerek konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Ayhan Efeoğlu’nun gözaltında kaybedilişinin 26’ıncı yılında adalet istiyoruz. Kaybedilmesinde sorumluluğu olan tüm görevlilerin adil bir yargılama faaliyeti sonucunda cezalandırılmalarını istiyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin kayıplarımız aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”