2022 bizi hukuka, adalete, demokrasiye ve barışa yaklaştırsın.
2022’nin ilk gününe denk gelen 875. haftamızda baskı ve ihlallerle dolu bir yılı daha geride bırakmış olduk.
Yeni yıla anayasal özgürlüklerin ve hukuk devleti güvencelerinin askıya alındığı ağır bir baskı ikliminde giriyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile keyfiyet ve hukuksuzluğu esas alan baskıcı bir rejimle karşı karşıya kaldı. Demokrasiye, hak ve özgürlüklere yaşam hakkı tanımayan bu rejim, Türkiye’yi hukuktan, adaleten ve barıştan uzaklaştırdı.
Sessizliğin büyüttüğü bu siyasal türbülanstan çıkışın anahtarı sesimize. Hiç kimsenin elimizden alamayacağı tek gücümüz olan sesimizde. Türkiye’nin hukuk devleti güvenceleriyle buluşabilmesi için sesimizi yükseltmekte. “Yapacak bir şey yok” karamsarlığına kapılmadan sesimizin gücüne sarılmakta. Maruz kaldığımız kötülük karşısında seslerimizi birleştirerek iyiliği örgütlemekte. Yurttaşlar olarak yönetimde keyfiliğin önlendiği, devletin hukuka bağlı olduğu, yargının her türlü etkiden bağımsız çalıştığı, hukuk kurallarının herkese eşit uygulandığı bir Türkiye talebimizi yükseltmekte.
Biz yeni yılda da bu topraklarda işlenmiş başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere insanlığa karşı suçların aydınlatılması, bu suçların kimler tarafından ve neden işlendiğinin ortaya çıkartılması talebimizi sürdüreceğiz. Çünkü her toplum, böylesi vahşi suçların kimler tarafından, kimlerin aldığı kararlar kapsamında, nasıl işlendiğini bilme konusunda vazgeçilmez bir hakka sahiptir.
Adaletin sağlanmasına yönelik hak arama özgürlüğünün kullanılamadığı koşullarda iktidarlar değişse de değişmeyen cezasızlık geleneğine dikkat çekmeye devam edeceğiz. Çünkü cezasız bırakılan suç şiddet döngüsünü besliyor; suçun tekrarlanmasına müsait toplumsal ve siyasal bir iklim yaratıyor. Yani cezasızlık yalnız dünümüzü değil, bugünümüzü ve geleceğimizi derinden etkiliyor.
Geçmişi unutturmaya, bulanıklaştırmaya yönelik sistematik politikalar karşısında toplumsal belleği canlı tutma, hakikati unutturmama sorumluluğumuzu üstlenmeye devam edeceğiz. Çünkü unutmak rıza göstermeye dairdir, hatırlamak ise itiraza. Unutmak inkara dairdir, hatırlamak ise hakikate. Unutmak cezasızlığa, suçun tekrarına dairdir. Hatırlamak ise yüzleşmeye, hesaplaşmaya ve adalete.
Yeni yılın ilk günü vesilesiyle 2022’nin tüm toplumun hakça ve özgür bir şekilde yaşayacağı günlerin başlangıcı olmasını temenni ediyoruz.
Cumartesi Anneleri
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
Gözaltında Kayıplara karşı Komisyon
|