Gündem

Cumartesi Anneleri 716'ncı haftada İHD önündeydi: Adalet istemeye devam edeceğiz

"700. haftadan sonra eylemlerimiz engellendi"

15 Aralık 2018 19:48

Cumartesi Anneleri 716. haftada eylemlerini İHD binası önünde sürdürdü. Cumartesi Anneleri bu hafta 27 yıl önce 1991'de gözaltına alındıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan 36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa için adalet talebinde bulundu. 

Eylemlerinin 716'ncı haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, polis tarafından bir kez daha engellendi. Galatasaray Meydanı polis tarafından kapatıldı. Eylemin yapıldığı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin bulunduğu sokak da polis tarafından ablukaya alındı. Bina önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri burada basın açıklaması yaptı.

Eyleme, HDP milletvekili Hüda Kaya, oyuncular Nur Sürer, Yusuf Çetin ve çok sayıda kişi katıldı.

"700. haftadan sonra eylemlerimiz engellendi"

Basın açıklamasını 19 Ekim 1995'de gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun yaptı. 700 haftadan sonra yaptıkları bütün eylemlerin engellendiğini belirten Tosun, "Bizler tüm engellemelere karşı yurttaşlık bilinciyle 'Hayır bitmedi!' deme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz" dedi.

İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü'nden olduklarını hatırlatan Tosun konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konmuş ve askerler yerleştirilmişti.

"Agit Akipa ve İbrahim Demir, askerlerin okulu, evleri ve köyü boşaltması için kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı ve karakol komutanı tarafından 'sizi yaşatmayacağız' diye tehdit edildiler."

"Bindikleri traktör askerler tarafından durduruldu"

12 Aralık 1991'de Demir ile Akipa'nın İdil'den köye dönmek için diğer köylülerle birlikte traktöre bindiklerini söyleyen Tosun, traktörün yolda askerler tarafından durdurulduğunu ve Demir ile Akipa'nın Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındığını söyledi.

Ailelerin jandarma karakoluna gittiğini ancak karakol komutanının onlara, "Onları hiç görmedik," dediğini anlatan Tosun, "Bir asker gizlice ailelere 'mağaralara gidin' diye yönlendirdi. Bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı," dedi.

Olay ile ilgili açılan soruşturma hakkında bilgi veren Tosun, açıklamasının devamında şunları söyledi:

"Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların 'adam öldürme' suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi.

"18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Tahir Elçi soruşturmayı tekrar açmaya çalışmıştı

"2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na tekrar başvuruda bulundu. Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi."

İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Akipa ve Demir'in zorla kaybedilmesi ve dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan yeni bir soruşturma başlatıldığını belirten Tosun, yürütülen soruşturmalardan bugüne kadar bir sonuç çıkmadığını söyledi.  

"Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik"

Agit Akipa'nın oğlu Fehmi Akipa ise, "Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik. Adaleti olmayan bir devlette adalet aramak çok zor. Failler belli isimleri beli. Adaleti olmayan devlette akıbetlerinin açıklanmasını istiyoruz. Bu dosya müvekkilden vekile olan bir dosyadır. Adalet olmayan ülkede, adalet demeye devam edeceğiz" dedi.


Haberin tamamı için tıklayın.