Gündem

Çorlu tren kazası davasında mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanması talebini reddetti

19 Temmuz 2023 07:37

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 yılında meydana gelen 7'si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 300'den fazla kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davada mahkeme sanıkların tutuklanması yönündeki talebi reddederek duruşmayı 1 Eylül’e erteledi.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin 13 sanığın "taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan yargılandığı davanın bugünkü duruşması Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Çorlu Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda yapıldı.

Duruşmaya bazı sanıklar, taraf avukatları ve aileler katıldı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de izleyici olarak katıldı.

Duruşmada bilirkişi raporu okundu. Söz alan yakınlarını kaybeden ailelerden Zeliha Güvenç Bilgin, “Ben adaleti görmeden ölmek istemiyorum. Sanıkların artık cezalarını çekmelerini istiyoruz. Her şey ortada daha neyi bekliyoruz” dedi.

Mısra Öz: Adalet istiyoruz 

Kazada eski eşi Hakan Sel ile oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz ise mahkemede, “Sizin göreviniz adaleti sağlamak bizim talebimiz de adalet. 6 yıldır buraya gelip gidiyoruz. Tutuklu yargılanmadıkları ama bizim canlarımızın toprak altında olduğu ve her gelişimizde canımızın yandığı bu ortamda bize tek bir şey söylemek kalıyor, adalet istiyoruz” diye konuştu.

Necmettin Sel: Bunların rahat gezmesi kanıma dokunuyor 

Kazanın simge isimlerinden biri olan Oğuz Arda Sel’in dedesi Necmettin Sel de “Bu sanıklar kan bulaşmış paraları yiyorlar biz sadece kabirleri dolaşabiliyoruz. ‘Bizim suçumuz yok’ diyorlar. Bu adamların mahkum edilmesini talep ediyoruz. Bunların rahat gezmesi benim kanıma dokunuyor. Hiç vicdanları sızlamıyor mu" diye sordu.

Avukat Taşçı: Hiçbirimizin tanışıklığı yoktur 

Kazada yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlarından Akçay Taşçı ise mahkemede, “Biz İsa Aydın'a kişisel bir husumet duyduğumuz için burada değiliz. Doğrudan tanımayız, etmeyiz. Hiçbirimizin tanışıklığı yoktur. Ama temel sebebin orada olduğunu açıkça biliyoruz, genel müdürlükte olduğunu açıkça biliyoruz” dedi.

Akçay sözlerinin devamında, “Bu dosyada bu kadar yüksek seviyede bir sanık istememizin yegane sebebi gerçekten de problemin yukarıda olması, sistemsel olması. Dolayısıyla İsa Apaydın ve yine hakları verilmeden Genel Müdürlük nezdinde baskı yapan makamları işgal eden kişiler hakkında mahkemeniz tarafından suç duyurusunda bulunmasını istiyoruz” talebinde bulundu.

Savcı TCDD yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin reddini istedi 

Duruşmada savcı mütalaasını açıkladı. TCDD’nin üst düzey yetkilileri hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunması ve sanıkların tutuklanması talebinin reddini istedi.

Duruşma ertelendi 

Mahkeme bilirkişi incelemesi talebinin gelecek duruşmada değerlendirilmesine ve sanıkların tutuklanması yönündeki taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 1 Eylül’e erteledi.

Onur Şahinkaya: Savcılık koruma kalkanını kaldırsın istiyoruz

Kazada yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlarından Onur Şahinkaya, “Tüm gerçek sorumluların mahkeme önüne çıkmasını istiyoruz. Savcılık koruma kalkanını kaldırsın istiyoruz” diye seslendi.

Olayın üzerinden geçen 5 seneye karşın yakınlarını kaybeden ailelerin, “adalet” talebi devam ediyor.

Kazada yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlarından Onur Şahinkaya, 15. duruşmadan önce dosyadaki gelişmeleri BirGün’e anlattı. Şahinkaya, şunları söyledi:

“14. duruşmadan sonra iki önemli gelişme yaşandı. Dün (önceki gün) bilirkişiden ek rapor geldi. Dokuz yeni sanık eklenmişti. Bilirkişiler, bu işte TCDD Genel Müdürlüğü’nün, 1’inci genel müdürlükle birlikte asli sorumlu olduğunu söyledi. Birinci bölge müdürlüğü mevcut 14 sanığın çalıştığı bölge müdürlüğüdür. Savcılık ve TCDD olayı alt düzeyde tutmaya çalıştı. Önce dört kişiye dava açtılar, sonra dokuz kişiye daha dava açıldı. Ama TCDD genel müdürlük yetkileri için savcılık takipsizlik verdi. Dün sunulan bilirkişi raporu bu takipsizliğin üzerine kanaatinin değişmediğini ve genel müdürlüğün sorumlu olduğunu söyledi. Takipsizlik kararının bir benzeri daha yargılamanın başında verilmişti. Onunla ilgili AYM’ye başvurmuştuk. Celse arasında onunla ilgili de bir karar çıktı. AYM’de başvurumuzu esastan karara bağlamadığını; çünkü mevcut mahkemenin devam ettiğini ve bu mahkemeye sunulan raporları dikkate alarak -önceki raporlar da TCDD genel müdürlük yetkilerini işaret ediyordu- olayın ‘aydınlatılma’ şansı olduğunu söyledi. Mahkemeden asıl sorumluların yargılanmasının yolunu tıkayan takipsizlik kararını kaldırtmak üzere Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat etmesini isteyeceğiz çünkü AYM kararı, aileler ve avukatları mahkemeden tüm sorumluları yargılayıp cezalandırmasını bekliyor.”

Şahinkaya, şöyle devam etti:

“Arada benzer kazalar engellendi, önlenebilir kazalar olduğunu mahkemede açıklayacağız. Gerçek sorumluların mahkeme önüne çıkmadan aklanması gibi bir süreç olacağı için karar bu aşamada beklemiyoruz. Örneğin genel müdürlük, yol bekçilerinin kadrosunu kaldırmış, yeni alımlar yapmamış. Bu kararda imzası olanlar bu aşamada daha sanık bile değil. Koruma kalkanı var. Biz sanık haline getirilmeleri için yolu açmaya çalışıyor. Tüm gerçek sorumluların mahkeme önüne çıkmasını istiyoruz. Savcılık koruma kalkanını kaldırsın istiyoruz.”