Yarına Bakış gazetesi, İstanbul Bahçelievler'de bir kadının, iki çocuğuyla birlikte çöplerden çıkardıklarıyla sahur yaptığını aktardı. "Çöpten sahur sofrası" başlığıyla yayımlanan haberde, "Adının Hacer Bilmez olduğunu öğrendiğimiz kadın, AVM’nin çöplerinin konteynerlere gece yarısı boşaltıldığı için bu saatte orada olduklarını anlatıyor. Konuştukça anlıyoruz ki, bu yaptıkları bir geceye has değil. Aile tam bir aydır her gece bu alışveriş merkezinden atılan yemek artıklarıyla karınlarını doyuruyor" ifadesi kullanıldı.
Sema Tatlı'nın imzasıyla yayımlanan (22 Haziran 2016) haber şöyle:
İstanbul’un göbeğinde bir insanlık dramı yaşanıyor. Yer Bahçelievler Ömür AVM yanı. Saat 23.45. Genç bir kadın, yanına iki çocuğunu da alarak çöp konteynerlerinin yanına oturmuş, çöplerden çıkardıklarıyla karınlarını doyurmaya çalışıyor.
Çevredekilere aldırış ettiği yok, zira Bahçelievler’in en işlek yerinde kimse onları fark etmiyor. Oysa Ramazan ayı sebebiyle sokaklar normalden daha kalabalık. AVM içinde ve çevresindeki restoranlar kutlu ay sebebiyle değiştirdikleri menüleriyle insanlara hizmet sunuyor, lüks arabalar ara sokaklarda park yeri arıyor. Yanlarına yaklaşıp gece yarısı burada ne yaptıklarını soruyoruz. Aldığımız cevap yürek sızlatıcı. İftar çadırında orucunu açan aile, buraya sahur yapmaya gelmiş. Aile, restoranlarda yenilmeyip çöpe atılan yemek artıklarıyla sahur yapıyor. Yardımlaşma ve dayanışma ayında karşılaşılan bu tablo Ramazan ayını ruhuna ne kadar uygun yaşayıp yaşamadığımızı gösteren en somut örneği oluşturuyor. Adının Hacer Bilmez olduğunu öğrendiğimiz kadın, AVM’nin çöplerinin konteynerlere gece yarısı boşaltıldığı için bu saatte orada olduklarını anlatıyor. Konuştukça anlıyoruz ki, bu yaptıkları bir geceye has değil. Aile tam bir aydır her gece bu alışveriş merkezinden atılan yemek artıklarıyla karınlarını doyuruyor.
Birkaç ay önce Ağrı’dan İstanbul’a gelen ailenin dramı, Hacer Bilmez’in (39) oğlunun askere alınmasıyla başlamış. 7 yıl önce eşini kaybeden Bilmez, evin tek geçim kaynağı oğlunun askerliğinin İstanbul’a çıkmasıyla birlikte çocuklarıyla ortada kalmış. 3 çocuğu, gelini ve bir torunuyla birlikte İstanbul’un yolunu tutan kadın, bir akrabalarının evine sığınmış. Ancak akrabalarına yük olmamak için sabahın erken saatlerinde evden çıkan aile, gece yarısı eve dönüyor. Karınlarını ise çöplerden buldukları yiyecekler ile doyuruyor.
Hacer Bilmez’in oğlu Onur Bilmez (18) epilepsi hastası ve düzenli ilaç kullanmak zorunda. Onur, annesinin poşetlerden çıkardıklarını yerken bir yandan da sorularımıza başıyla karşılık vermeye çalışıyor. Hacer Bilmez, aynı zamanda konuşma güçlüğü de çeken hasta çocuğunun tedavisini, 2 ayda bir aldıkları 500 liralık dul maaşı ile karşılıyor. Zayıflığı ve halsizliği ile dikkat çeken genç, hastalığı sebebiyle okuluna da devam edememiş. Ama okulunu yarım bırakan sadece Onur değil. Hacer Bilmez’in 12 yaşındaki kızı Demet Bilmez de ancak 4. sınıfa kadar okuyabilmiş. Okulu çok sevdiğini, eğer devam edebilseydi doktor olmak istediğini söyleyen Demet, ne bir evleri ne de gelirleri olduğunu, okulun ise onun için hayale dönüştüğünü anlatıyor.
Aile, kiraların yüksekliği sebebiyle başlarını sokacakları bir ev tutamıyor. Kendilerine ait bir evleri olmadığı için de ikametgâhlarını İstanbul’a alamayan aile, belediye ya da yardım kuruluşlarına başvuramıyor. Ağrı’ya dönmeyi düşünmediğini söyleyen Hacer Bilmez, 7 ay sonra tezkere alacak oğlunun askerliğinin bitmesini bekleyeceklerini anlatıyor. Ömür AVM’nin yanındaki çöp konteynerleri onların sabit adresi haline gelmiş. Her gün gece geç saatlere kadar orada olan aile, hayırseverlerden yardım bekliyor.
