COP26: İklim zirvesine karşın, 'dünya 2,4 derecelik bir sıcaklık artışına doğru gidiyor'
Yeni yapılan bir analizde, COP26 İklim Zirvesi'nde verilen taahütlere karşın, dünyanın küresel sıcaklık artışını kısıtlama hedefine yaklaşamadığını kaydedildi
10 Kasım 2021 02:43
Yeni yapılan bir analizde, COP26 İklim Zirvesi'nde verilen taahütlere karşın, dünyanın küresel sıcaklık artışını kısıtlama hedefine yaklaşamadığını kaydedildi.
Analizde, dünyanın küresel sıcaklıklarda hedeflenen 1,5 derecelik artışın çok ötesinde, 2,4 derecelik artışa doğru gitti hesaplandı.
İklim Faaliyet Takibi (CAT) adlı kuruluşa göre COP26'da büyük bir "güvenilirlik, faaliyet ve taahhüt açığı " bulunuyor.
Glasgow'daki zirve, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmakta hayati önemde görülüyor. Ancak bu tahmin, ormansızlaşmanın durdurulması da dahil büyük duyuruların yapıldığı zirvede geçen hafta ortaya çıkan iyimserlikle çelişiyor.
COP26'nın bu hafta sona ermesi gerekiyor.
Projeksiyon, İngiltere Meteoroloji Kurumu'nun, küresel sıcaklıkların sanayi devrimi öncesine kıyasla 2 dereceden fazla artması durumunda, ölümcül sıcaklık ve nemden bir milyar insanın etkilenebileceği uyarısını izliyor.
İklim Faaliyet Takibi'nin raporunda, hükümetlerin COP26'dan önce ve zirve sırasında verdiği sözler inceleniyor.
Çalışmada, 2030'da gezegenimizi ısıtan sera gazları salımının, sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için gerekenin iki katı olacağı sonucuna varılıyor.
Uzmanlar, sıcaklık artışını 1,5 derecede tutmanın iklim değişikliğinin en tehlikeli etkilerini engelleyeceğini söylüyor.
Paris'te 2015'te yapılan COP zirvesinde, sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için girişilen çabaları takip de dahil bir plan üzerinde anlaşıldı.
Ancak CAT hükümetlerin taahhütleri değil de, gerçekte izlediği politikalar analiz edildiğinde 2100'deki sıcaklık artışının 2,7 derece olacağını öngörüyor. CAT'in analizi, Almanya'daki prestijli Potsdam İklim Etkisi Enstitüsü de dahil bir çok kuruluş tarafından destekleniyor.
Greenpeace'in Uluslarararası İcra Direktörü Jennifer Morgan "Bu yeni hesaplama dünyaya doğru yaklaşan bir göktaşına çevrilmiş bir teleskop gibi. Aklı başında bir dünyada Glasgow'daki hükümetleri derhal farklılıklarını bir kenara koyup, ortak geleceğimizi kurtarmak adına çalışmaya yöneltmesi gereken yıkıcı bir rapor." dedi.
Ancak görünüm, CAT'in politikaların 3,6 derecelik bir artışa yol açacağını söylediği 2015 Paris İklim Zirvesi'nden buy yana biraz gelişti.
CAT, bu durumdan sera gazı zalımını 2030'da azaltmaya yönelik hedef gidişe "duran ivmeyi" sorumlu tutuyor.
Kuruluş, ABD ve Çin'in net sıfır karbon salımına ulaşma taahütlerinin, sıcaklık artışı tahminlerini bir parça geliştirdiğini vurgluuyor.
Net sıfır karbon sılımına ulaşmak, sera gazı salımlarını mümkün olduğunca azaltmak ve kalan salımları da örneğin ağaç dikerek dengelemeyi içeriyor.
140'tan fazla hükümet, net sıfır karbon salımına ulaşma sözü verdi.
Ancak CAT, çok az sayıda ülkenin bu hedefe nasıl ulaşacağına dair planları olduğunu söylüyor.
Kuruluş 40 ülkenin planlarını inceledi ve çok az sayıda ülkenin "kabul edilebilir" planları bulunduğunu vurguladı.
CAT'in arkasındaki kuruluşlardan Climate Analytic'in Başkanı Bill Hare "Oraya nasıl ulaşacakları konusunda bir planları yoksa ve 2030 hedefleri düşükse ki bir çoğunun düşük, bu sıfır karbon hedefleri boş sözlerden ibaret" dedi.
Kuruluşa göre, taahhütler ve projeksiyonlar arasındaki açığın başlıca sorumlusu devam eden kömür ve doğalgaz üretimi.
COP26'da neler üzerinde uzlaşıldı?
Zirvede hala 197 ülkenin tümünün kabul edebileceği bir anlaşma müzakere ediliyor. Ancak geçen hafta da bir dizi uzlaşma duyurusu yapıldı:
100'den fazla ülkenin lideri 2030 itibariyle ormansızlaşmayı durdurma ve geri çevirme sözü verdi. Buna Amazon yağmur ormanlarının ev sahibi Brezilya da dahil.
AB ve ABD, sera gaszı metan salımını 2030 itibariyle azatltmak için küresel bir ortaklık duyurusu yaptı. Atmosferdeki metan gazını azaltmak, küresel ısınmayı çabuk bir şekilde azaltmak için en iyi yöntemlerden biri olarak görülüyor.
40'tan fazla ülke kömürden uzaklaşma taahhüdünde bulundu. Ancak dünyanın en büyük kullanıcılarından Çin ve ABD bu taahhüde katılmadı.
Kalkınmakta olan ülkelerin iklim değişikliğine adapte olabilmesi ve getireceği kayıplarla başa çıkabilmesi için yeni finans kaynakları açıklandı. Ancak çok sayıda kişi bunların yeterli olmadığını söyledi.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir