T24 - Son günlerde artan genç kızların intiharı vak'aları aileleri korkutuyor. Aileleriyle aralarında sorun yaşayan ergenlik dönemindeki genç kızlar çözümü canlarına kıymakta buluyor. Bu ölümlerin arkasında yatan sebep ise ailevi olmasının yanında çok çeşitli sebeplere dayanıyor.Uzmanlar yaşanan olumsuzluklar karşısında aileleri uyararak sakin kalmalarını öğütlüyor.
Vatan gazetesine yer alan (19 Aralık 2010) tarihli haber şöyle;
15 yaşındaki Elif Nur Yılmazer babasıyla bilgisayar başında çok kaldığı için tartıştı, babasına ait silahla ölümü seçti. 16 yaşındaki Meliha Aslıöz doğum gününde içki içtiğini sanan annesiyle tartışıp üçüncü kattaki evlerinin balkonundan atlayarak intihar etti. Boşanmış anne-babasıyla sorun yaşayan Dursun Çınar da “Adam gibi bir aile hayatı yaşayamadım” diye bir not bırakıp tıpkı Aksöz gibi ölüme atladı.
İnternet tartışması ölüme götürdü
15 yaşındaki Elif Nur Yılmazer, Kırıkkale Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi 2’nci sınıf öğrencisiydi. Elif ve babası arasındaki son tartışma yine internet yüzündendi. Kızına “Bırak şu interneti, derslerine çalış” diyen baba Harun Yılmazer kısa bir süre sonra kızının odasından gelen silah sesiyle şaşkına döndü. Odaya giren Yılmazer, kızını kanlar içerisinde yatarken buldu.
Annesiyle tartışıp ölüme atladı
Kayseri Aydınlıkevleri Lisesi öğrencisi Meliha Aslıöz, 16’ncı doğum günü için evde küçük bir parti düzenlemişti. Partinin ardından eve gelen genç kızın annesi Vildan Aslıöz, evin çok dağınık olduğunu görünce kızıyla tartışmaya başladı. İddiaya göre anne Aslıöz kızının alkol kullandığını düşünerek onu azarladı. Annesiyle yaşanan kavganın ardından bunalıma giren Meliha Aslıöz, üçüncü katta bulunan evlerin penceresinden atlayarak intihar etti.
'Adam gibi aile hayatı yaşayamadım'
Adana’da lise öğrencisi Dursun Çınar da ayrı yaşayan anne babasına “Adam gibi bir aile hayatı yaşayamadım. Sizleri çok seviyorum” diye bir not bırakıp 11’inci kattan atladı. Anne babası ayrı olan ve annesiyle yaşayan Paksoy Lisesi son sınıf öğrencisi Dursun Çınar, odasının penceresinden kendisini boşluğa bıraktı.
Rabia 1 aydır kayıp
İstanbul İMKB Kız Meslek Lisesi öğrencisi Rabia Koçak ise babasıyla yaşadığı “cep telefonu” tartışmasından sonra evden kaçtı. Rabia’nın elinden cep telefonun düşmediğini ileri süren baba İhsan Koçak 21 Kasım akşamı kızıyla telefon yüzünden tartıştı. Baba Koçak, erkeklerle konuştuğu şüphesiyle kızının telefonuna el koydu. Yaşanan tartışmadan üç gün sonra genç kız evden birkaç parça eşyasını alarak ayrıldı.
Aileler dikkat; uzmanlar uyarıyor
‘Çocuklarınızla konuşun, bağlarınızı kopartmayın’
Doç. Dr. Psikiyatrist Armağan Samancı:
“Genelde intihar eden ya da evden kaçan kızlar ergenlik çağındakiler. Bu tür olaylar 14-24 yaş arası kızlarda daha çok görülüyor. Bunda ergenliğe geçişin, televizyonun, yaşam şartlarının etkisi çok büyük. Sağlıklı bir ailede ergenlik krizleri görülmüyor. Ama huzursuz bir aile varsa sorun daha da büyüyor. Kuşak çatışması gibi nedenlerle çocuklara baskı yapılıyor ve çocuklar kırılma noktasına geliyor. Aile fark etmezse, çocuklar da sıkıntısını anlatamazsa evden kaçma, intihar gibi kötü olaylar gerçekleşiyor. Genelde aileler çocuklarını dinlemiyor ve söz hakkı vermiyorlar. Bu yüzden çocuklar içine kapanıyor. Aileler sıkıntıların geçici olduğunu düşünerek göz ardı edebiliyorlar. Özellikle de babalar bu dönemde yardımcı olmak yerine kendilerini geriye çekiyorlar. Çocuklarınızla konuşun ne derlerse desinler onlara kulak verin onlarla bağlarınızı koparmayın.”
‘Öfkeli davranmayın’
Psikiyatrist Ahmet Çevikarslan
“Ergenlik çağındaki çocuklar genelde bu tip olayları çevreyi üzmek için yapıyorlar. Çocuklar ailede de söz sahibi olamayınca iletişim kopukluğu yaşıyor. Yalnız kalan çocuk kendini arkadaşlarına çevresine veriyor. Aile az da olsa bir denetim oluşturmadıysa çocuk ailesinden öğrenmesi gereken şeyleri arkadaşlarından, girdiği ortamlardan yanlış bir biçimde öğreniyor. Bu yaştaki çocuklara hap içmek, intihar etmek, evden kaçmak çok kolay bir şeymiş gibi geliyor. Bu yaşlarda çocuk geleceği kestiremiyor. Aile yapısında da çözülmeler ve bireyselleşmeler var. Buna bağlı olarak denetim problemleri ortaya çıkıyor. Ailelerin yapması gereken çocuklarla açık iletişim kurmak ve çocukların davranışları ne olursa olsun ılımlı tutumlar sergilemek.”
