Birleşmiş Milletler Çevre Programına (UNEP) göre oyuncak endüstrisi, dünyada plastiğin en yoğun kullanıldığı endüstri.
Her yıl neredeyse hiç kullanılmamış milyonlarca oyuncak çöp sahasına gönderiliyor.
Bez kütüphaneleri geçişi kolaylaştırabilir
Yeniden kullanılabilir bezlerin 60 derecenin üzerinde, çamaşır makinesi dolmadan yıkanması pozitif çevresel etkisini ortadan kaldırıyor.
Peki bu tüketimden ne kadar uzaklaşabiliriz?
Yeni başlayanlar için sürdürülebilir bir çözüm olarak yeniden kullanılabilen bezler sunuluyor. Ancak bunların başlangıç paketlerinin 100 doların üstünde olması, bu ürünleri erişilemez hale getiriyor.
Jen Gale, "Daha yeşil seçimlerin maliyetini düşürmek için nerede yaşadığınıza bağlı olarak çeşitli yollar var" diyor.
Sosyal veya web tabanlı alışveriş siteleri ikinci el yeniden kullanılabilir bezleri daha uygun fiyattan satıyor.
İngiltere çapında hizmet veren bez kütüphaneleri, yıkanabilir bezlere geçiş yapmak isteyen ebeveynler için bu ürünleri daha uygun fiyattan kiralayıp deneme fırsatı sunuyor.
İngiltere Çevre Ajansı tarafından 2008'de yapılan bir araştırma yeniden kullanılabilir bezlerin tek kullanımlık muadillerine göre yüzde 40 daha düşük karbon ayak izine sahip olduğunu bulmuştu.
Ancak bu bezlerin 60 derecenin üzerinde, makine dolmadan yıkanması pozitif çevresel etkisini ortadan kaldırıyor.
Peki 'doğal' olarak sunulan ve bambu, organik pamuk gibi malzemelerle yapılan bezlerin çevresel etkisi daha mı sınırlı?
Bristol Üniversitesi'nden çevresel biyojeokimyacı Charlotte Lloyd, bu fikre şüpheyle yaklaşıyor.
Biyobozunur olarak satılan bezlerin hiçbirinin yüzde 100 doğada çözünür olmadığını söyleyen Lloyd, birçoğunun endüstriyel geri dönüşüme ihtiyaç duyduğunu ve bu yüzden çöp sahalarına gittiğini belirtiyor.
Lloyd, "Şirketleri daha iyi bir ürün yapmaya çalıştıkları için takdir ediyorum ancak geriden gelen sistemin onları yakalaması gerekiyor." diyor.
Bundan çıkış var mı?
Doğaya milyonlarca adet mikroplastik saçan biberonlardan tek kullanımlık ıslak mendil ve bezlere, sürdürülebilir olmayan malzemeler çocuklarımız için aldığımız ürünleri neredeyse tamamen ele geçirmiş durumda.
Evde daha yeşil seçimler yapma sorumluluğunun toplumsal cinsiyet yönünü de vurgulamak gerekiyor.
Çoğu kadın, bu konuya erkeklerden çok daha fazla zihinsel ve duygusal emek harcıyor.
Zaman yoksulu, çalışan annelerin, yaygınlıkla kullanılan ürünler yerine daha yeşil alternatifler aramak için harcadığı bilişsel emek görmezden gelinmemeli. Bu, daha sürdürülebilir anne-babalar olmak isteyenlerin karşılaştığı engellerden biri.
Uyku yoksunu ve bilinmezlikler içindeki yeni bir ebeveynin kötü alışkanlıklar edinmesi korkutucu derecede kolay.
Ancak belirli ürünlerden kaçınmak yerine onları bir yaşam döngüsü merceğinden değerlendirmek bu yolculuğu kolaylaştırabilir.
"Azalt, yeniden kullan, geri dönüştür" esasları ebeveynler için bir mantra olarak kalmalı.
Jen Gale, yeşil ebeveynliğin karmaşık olması gerekmediğini söylüyor.
Ebeveynlerin yapabileceği en sürdürülebilir şeylerden biri de ikinci el ürünler satın almak.
Gale, "Yeni ebeveynlerin üzerinde bu harika, parlak yeni şeyleri satın alma baskısı var, özellikle ilk çocuğunuzda bunları daha çok istiyorsunuz" diyor ve ekliyor:
"Her şeyin bozulmamış ve yeni olmasını istiyoruz çünkü çok değerli ve savunmasızlar."
Ancak yaşadığımız yer onların dünyası ve çocuklarımız adına yaptığımız seçimlerin onların geleceğini bizimkinden çok daha fazla etkileyeceğini hatırlamamız gerekiyor.