Hülya Karabağlı/ ANKARA
Malatya Milletvekili Veli Ağba'nın hazırladığı 'çıplak arama' araştırma önergesinde, başta Kırıklar, Şakran-Aliağa, Kocaeli ve Adana Cezaevleri olmak üzere tüm hapishanelerde mahpus ve mahpus yakınlarına “çıplak arama” dayatmasının adeta rutin bir hale geldiğine dikkat çekti. Çıplak aramada kulalnılan yöntemlere de dikkat çekilen araştırma önergesinde, "Mahpustan, çıplak bir şekilde 3 kez eğilmesi ve oturması talep edilmekte eğilirken 3 kez de öksürmesi istenmektedir" ifadesi yer aldı.
Çıplak arama taciz boyutuna varıyor
Araştırma önregesinde 'çıplak arama'nın belli şartlara ve usullere bağlanmış olsa da cezaevlerine tüm giriş-çıkışlarda hem mahkûmlara hem de mahkûm yakınlarına taciz boyutuna varırcasına uygulandığına dikkat çekildi.
CHP, güvenlik uygulamasınden kaynaklanan gerekçeye dayandırılan 'çıplak arama'da ortaya çıkan hak ihlallerinin, keyfi uygulamalarının ve taciz iddialarının araştırılması, sorumluların tespit edilmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Araştırma önergesi şöyle:
Türkiye cezaevlerinde yerleşik güvenlik anlayışı, kurum güvenliğini öncelerken cezaevi yönetimlerinin insan haklarına aykırı ve keyfi uygulamalarının adeta yasal bir kılıfı haline gelmiştir. Birçok hak ihlali ve keyfi düzenlemenin kaynağı haline gelen tüzük ve yönetmelikler mahkûmların tüm başvurularının reddedilmesine ve hatta yok sayılmasına sebep olmaktadır.
Kırıklar, Şakran- Aliağa-Kocaeli- Adana
CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri olarak son dönemde yapmış olduğumuz cezaevi ziyaretlerinde başta Kırıklar, Şakran-Aliağa, Kocaeli ve Adana Cezaevleri olmak üzere tüm hapishanelerde hem mahpuslara yönelik hem de mahpus yakınlarına yönelik “çıplak arama” dayatması adeta rutin bir uygulama haline gelmiştir.
“Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük”ün 46. Maddesi’nin 2. Fıkrası cezaevlerinde çıplak arama uygulamasının yasal çerçevesini düzenlemektedir. Buna göre, “Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi hâlinde, çıplak olarak veya beden çukurlarında aşağıda belirtilen usullere göre arama yapılabilir.” Bu usullere göre, çıplak arama “utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde ve kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak, bedene dokunulmaması için gerekli özen gösterilerek mümkün olan en kısa süre içinde bitirilir.
Bu usüllere göre gerçekleştirilmesi gereken bu arama biçiminin Türkiye cezaevlerinde keyfi ve insanlık onuruna aykırı bir şekilde gerçekleştirildiği bilinmektedir. Belli şartlara ve usullere bağlanmış olsa da “çıplak arama”, cezaevlerine tüm giriş-çıkışlarda hem mahkûmlara hem de mahkûm yakınlarına taciz boyutuna varırcasına uygulanmaya devam etmektedir. İnsan haklarına aykırı bir güvenlik anlayışına dönüşmüş olan “çıplak aramanın”, “beden araması”, “ince arama” veya “oyuk araması” ismiyle farklı şekilde uygulandığı da bilinmektedir.
Çıplak arama esnasında, mahpus önce kıyafetinin üst kısmını çıkartma sonra tekrar üst kısmını giyip alt kısmını çıkartmaktadır. Mahpustan, çıplak bir şekilde 3 kez eğilmesi ve oturması talep edilmekte eğilirken 3 kez de öksürmesi istenmektedir. Böylesi bir arama biçimine direnen mahpuslar ise çok ağır ve keyfi disiplin cezalarına maruz kalmaktadır.