Dünya
Deutsche Welle

Çin'i Batı tarafına çekme şansı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping Avrupa gezisi sırasında Almanya'yı da ziyeret edecek. Stratejik ortaklıklar ve ekonomik ilişkiler dışında Kırım krizinin de masaya yatırılması planlanıyor.

27 Mart 2014 21:47


Almanya cuma güünü ekonomik ilişkileri ve stratejik ortaklıkları açısından oldukça önemli bir konuğu ağırlayacak. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ekonomi çevrelerinin ağırlıkta olduğu 200 kişilik bir heyetle Berlin’e gelecek. Görüşmeler, ticaret hacmi 150 milyar euroyu bulan iki ülke için oldukça önemli. Ayrıca Kırım kriziyle birlikte, Çin'in Rusya ile tamamen aynı görüşte olmadığının sinyallerini vermesi, siyasi açıdan da bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Sekiz yıllık aradan sonra Çin'in Almanya'ya devlet başkanı düzeyinde gerçekleştireceği ilk ziyarette uluslararası sorunlar ve güvenlik politikaları masaya yatırılacak.

Berlin Çin Araştırmaları Enstitüsü Merics'in Başkanı Sebastian Heilmann, uluslararası politika ve güvenlik politikalarının öneminin arttığını ifade ederek, bu konuların konuşulmasının Alman-Çin ilişkileri için de yeni bir durum olduğunu belirtiyor.

Rusya ile Çin arasında çatırdama sinyalleri

Bu dönüşümün sebebi, Ukrayna'daki kriz ve Rusya'nın bu kriz karşısındaki tutumu. Toprak bütünlüğüne saygı ve başka devletlerin içişlerine karışmama prensipleri, Çin dış politikasının da temel doktrinini oluşturuyor. Zira Çin'in endişesi, Tibet, Sincan ve Tayvan gibi özerk bölgelerin de Kırım'ın yöntemini izleyerek, bir referanduma bağımsızlık ilan etmesi. Çin uzmanı Sebastian Heilmann son gelişmelere rağmen, Çin'in Rusya yanındaki konumunu çabucak değiştirmeyeceği görüşünde. Ancak Heilmann, Kırım krizindeki görüş ayrılıklarının iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Alman hükümeti de bu durumu iyi değerlendirmeyi hedefliyor. Almanya, Çin'i Batı'nın yanına çekip, Rusya üzerinde etkileri olabilecek bir konuma getirmeyi istiyor. Zira son olarak Pekin yönetimi, Çin Ulusal Halk Kongresi'nde küresel anlamda daha fazla sorumluluk almak istediklerini dile getirmiş, uluslararası hukukun önemine atıfta bulunmuştu.

'Çin'in Rusya'ya söyleyebilecekleri var'

Çin uzmanı Sebastian Heilmann, Çin'in perde arkasında Rusya'ya, Doğu Avrupa'yı bölmenin ve bölgesel sınırların kaydırılmasının kendi çıkarlarına hizmet etmediğini söyleme imkânı bulunduğuna dikkat çekti. Heilmann, Çin'in Rusya'ya bölgede istikrarın olması gerektiği, tartışmalı bölgeler için ortak bir karar alınması ve uluslararası hukukun, Uluslararası Para Fonu'nun desteğiyle korunması gerektiğini söyleyebileceğini belirtti.

Almanya'nın, aralarındaki önemli stratejik ortaklığa dayanarak, bu konuları Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ziyaretinde dile getirmesi mümkün. Zira iki ülkenin oldukça sıkı bir stratejik ortaklığı bulunuyor. Yaklaşık 70 resmi diyalog forumu aracılığıyla iki ülkenin heyetleri düzenli olarak görüşme halinde. Buna bir de yıllık düzenlenen hükümetlerarası görüşmelerde imzalanan ikili anlaşmalar ekleniyor. Almanya'nın Çin'de güvenilir bir ortak olarak kredisi yüksek ve aynı zamanda Avrupa'ya açılan kapı olması açısından da Çin için önemli bir ülke konumunda.

Çin'e insan hakları eleştirisi

Ne var ki, Almanya'da Çin'in insan hakları konusundaki tutumu eleştirilere hedef oluyor. Çin Devlet Başkanı'nın Almanya ziyaretinden birkaç gün sonra, Çinli muhalif sanatçı Ai Veivei'nin bugüne kadarki en büyük sergisi açılacak. Köln Çin Vakfı'ndan Nora Sausmikat, üç yıl önce tutuklandığında pasaportu elinden alınan ancak serbest kalmasına rağmen seyahat yasağı bulunan sanatçıya yönelik, Almanya Başbakanı Merkel'in devreye girmesini talep ettiklerini belirtti. Vakıf, Şi Cinping'in göreve geldiği bir yıldan beri sansürün arttığı ve aktivistlere yönelik tutumun sertleştiğine dikkat çekti. Vakıf, bu nedenle Almanya Başbakanı Merkel'in, düşünce özgürlüğüne vurgu yapan bir konuşma yapmasının önemli olduğunu belirtiyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle