Gündem

Çiğdem Toker: Ekonomiye büyük operasyon

"Bağımsız' Merkez Bankası bu görevi nasıl kabul edecek"

28 Kasım 2018 10:43

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı ekonomi yönetiminin bir süredir üzerinde çalıştığı konut sektörünü kurtarmaya; bunu yaparken de bankacılığa destek sağlamaya dönük operasyon planına  ulaştığına dikkati çekti. Toker, planın kusursuz gibi göründüğünü ancak, ‘bağımsız' Merkez Bankası'nın bu görevi nasıl kabul edeceği, öte yandan, likidite sağlamak amacıyla kurulacak ikincil piyasalarda, bütün yükün dönüp dolaşıp Hazine'ye yıkılmasının gelecek açısından çok sorunlu olacağı endişelerinin varlığına işaret etti. Bunların yanı sıra  yazar, bazı bankacıların bu planın, türev enstrümanların ölçüsüz kullanımından kaynaklanan 2008 mortgage krizine giden tabloyu  hatırlattığı yönünde yorumları olduğunu bildirdi. 

"BDDK Başkanı duyurdu"

Yazar, operasyonun, farklı tip menkul kıymetlerin bir dizi karmaşık işlemden geçirilerek  Merkez Bankası marifeti ve Hazine tahvil piyasası üzerinden  likidite sağlanmasını hedeflediğini savundu.  Ekonomiyle ilgili kamusal kurumlara rol verilen operasyona Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) öncülük ettiğini belirten Toker, BDDK'nın 15 Kasım 2018 tarihli Kurul Kararının  bankacılık sektörüne Başkan Mehmet Ali Akben imzasıyla duyurulduğunu kaydetti. 

"Kıymetlere uygulanan risk ağırlığı 0'a indi"

Operasyonun sistemini kuran kararın  can alıcı unsurunun, BDDK'nın portföyünde Varlığa  Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) bulunduran bankalar için bu kıymetlere uygulanan risk ağırlığını 0'a (sıfır) indirmesi olduğunu işaret eden Toker, BDDK'nın bu adımının konut sektörünü kurtaracak birbirine bağlı adımlar arasında en kritik eşik olduğunu, karara göre sıfıra düşürülen yeni risk ağırlığı uygulamasının bir yıl içindeki ihraçlarla sınırlı olacağını aktardı. 

BDDK kararına konu operasyonun çerçevesi ve aşamaları hakkında bilgi veren Çiğdem Toker, yazısında şu noktalara dikkati çekti:"

3.2 milyarlık ihraç yetkisi

– BDDK kararı Türkiye Bankalar Birliği ile katılım bankalarına  21 Kasım 2018 tarihli yazıyla duyuruldu.
– İki gün sonra Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) 23 Kasım tarihli bülteniyle önemli bir karar açıkladı. Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) bünyesindeki Varlık Finansman Fonu'na 3 milyar 250 milyon TL tutarında VDMK  ihraç yetkisi verdi. Operasyonun başlangıç adımını bu ihraç yetkisi oluşturacak. TKB'ce ihraç edilecek  VDMK ile bankaların halihazırda  ‘canlı' konut kredileri için çıkardığı İpotek Teminatlı Menkul Kıymet'in (İTMK) değiştirilmesi planlanıyor. BDDK'nın sözkonusu kararda VDMK'lerin sermaye yeterlik oranı hesabındaki risk oranını sıfıra indirmesi, bu kağıdın Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ile eşitlenmesi anlamına geliyor. Bir sonraki kritik aşamada ise Merkez Bankası'na bir rol atfediliyor. Merkez Bankası'nın bu kağıtları teminat olarak kabul etmesi öngörülüyor. Kamu bankalarının Merkez Bankası'nda teminat olarak tuttukları DİBS'ler ile bu kağıtlar değiştiriliyor. Geri alınan DİBS'lerin Hazine ve BIST tahvil piyasasında nakde çevrilmesi öngörülüyor. Böylelikle kamu bankalarına  yeniden kredi verme olanağı sağlanıyor.

Ne pahasına likide

Kusursuz gibi görünen bu planın temel zorluklarından birini, ‘bağımsız' Merkez Bankası'nın bu görevi nasıl kabul edeceği oluşturuyor. Diğer yandan likidite sağlamak amacıyla kurulacak ikincil piyasalarda, bütün yükün dönüp dolaşıp Hazine'ye yıkılmasının gelecek açısından çok sorunlu olacağı vurgulanıyor. Bazı bankacılar, bu planın, türev enstrümanların ölçüsüz kullanımından kaynaklanan 2008 mortgage krizine giden tabloyu  hatırlattığını söylüyor. Planın sektöre duyurulmasına karşın, bugüne kadar kamuoyuna açıklanmaması ise, ‘Diğer sektörlerin sıraya girmesi' kaygısına bağlanıyor."


Çiğdem Toker'in "Ekonomiye büyük operasyon" başlığıyla yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz