Meclis Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’nun fiziki takibe uğradığı iddiasıyla ilgili, “Sayın Mumcu ile ilgili ortaya atılan iddiaları nefretle kınıyorum, doğru bulmuyorum” dedi.
Çiçek, "Bundan sonra Parlamento ve milletvekilleriyle ilgili işlem yapacak olanların gerekli hukuki hassasiyeti göstermeleri ve işlemlerini hukuk çerçevesi içerisinde yapmaları hem temennimiz hem de onların sorumluluğudur" diye konuştu.
Çiçek, "Bu tür kanunsuz yollara tevessül edenlerle ilgili olarak, ilgili makamların süratle işlem yapmalarını talep ediyorum" çağrısında bulundu.
Mumcu'nun fiziki takibe uğradığı öne sürüldü
Hürriyet gazetesinin bugünkü nüshasında (19 Eylül 2014) Ali Dağlar imzalı haberde, Odatv soruşturması kapsamında TBMM başkanvekili Güldal Mumcu’nun da fiziki takibe uğradığı öne sürüldü. Mumcu’nun avukatı Turgut Kazan'ın, gazeteci Altan Öymen ve eşleriyle bir restoranda buluşup yemek yemeleri, izleyen 3 polisin imzasıyla tutanağa geçirilerek, Odatv dosyasına konulduğu iddia edildi. Kazan, “Skandalın boyutunu ifade edecek kelime bulamıyorum, Burası Türkiye” dedi.
Hürriyet'te yer alan haber metni şöyle:
Oda TV soruşturması kapsamında 3 yıl önce yapılan, 2 ayrı savcının talebi üzerine aynı kişiler hakkında aynı hakim tarafından 2 ayrı dinleme kararı verilen dosyada skandal bir tutanak ortaya çıktı. 3 polisin imza altına aldığı tutanağa göre TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, ‘TBMM 004 resmi plakalı’ şeklinde bizzat kayda geçilen makam aracıyla geldiği restoranda fiziki takibe takılmış. Mumcu’nun, Uğur Mumcu’nun da avukatlığını yapan aile avukatları Turgut Kazan ve CHP eski genel başkanı, Gazeteci-Yazar Altan Öymen ile bir restoranda buluşup yedikleri yemeğin adım adım kayda alındığı tutanakta gerekçe olarak “Suç örgütünün faaliyetlerinin tespit edilerek deşifresine yönelik yürütülen çalışma” deniliyor. Avukat Kazan, dosyadan aldığı belgeyle ilgili “Meclis Başkanvekili bile fiziki takipte, skandalın boyutunu ifade edecek kelime bulamıyorum. Burası Türkiye” dedi.
'Suç örgütünün deşifresine yönelik'
Sicil numaraları yazılı 3 polisin imzaladığı tutanakta şöyle deniliyor:
“İstanbul C. Başsavcılığı’nın (CMK 250. Madde ile Yetkili) 2010/857 sayılı soruşturma dosyası kapsamında suç örgütünün faaliyetlerinin tespit edilerek deşifresine yönelik yürütülen çalışmalarda; iletişimi dinleme tespit ve kayıt altında bulunan Turgut Kazan isimli şahıs, Altan Öymen ve Şükran Güldal Mumcu isimli şahıslarla beraber 02.11.2011 günü saat 19.00 sıralarında (Beyoğlu ilçesinde bir restorantta) yemek yiyecekleri bilgisinin alınması üzerine; 02.11.2011 günü saat 18.30 sıralarında (adı geçen yer) civarına geçerek fiziki takip ve tarassut çalışmalarına başlanılmıştır. Saat 18.55 sıralarında Turgut Kazan isimli şahıs eşi olduğu değerlendirilen bayan ile birlikte (söz konusu restorana) girdikleri görülmüştür. Saat 19.10 sıralarında Altan Öymen isimli şahıs yanında eşi olduğu değerlendirilen bayan şahıs ile birlikte kısa bir süre sonra bahse konu restoran önünde Turgut Kazan isimli şahıs ile selamlaşarak ayaküstü sohbet ettikleri görülmüştür.
'Mumlu adlı şahsın indiği...'
Saat 19.15 sıralarında TBMM 004 resmi plaka sayılı siyah renkli aracın gelerek araçtan Şükran Güldal Mumcu isimli şahsın indiği, daha sonra Turgut Kazan ve Altan Öymen isimli şahısların eşleri olduğu değerlendirilen bayanlarla birlikte restoran önünde bekledikleri, Turgut Kazan isimli şahsın Şükran Güldal Mumcu isimli şahsı alkışlayarak karşıladığı ve selamlaştıktan sonra hep birlikte (restorana) girerek, sol tarafta kasa bölümüne yakın masada oturdukları ve yemek siparişi verdiklerinin görülmesi üzerine; saat 19.30 sıralarında fiziki takip ve tarassut çalışmalarına son verilmiş, yukarıda belirtilen çalışmalar neticesi elde edilen araç özet bilgisi tutanağı eklenmiş olup; iş bu tutanak tarafımızdan tanzimle altı birlikte imza altına alınmıştır. 02.11.2011 saat 22.00”
