Politika

CHP'ye göre Kürtçeye sansür, AKP'ye göre provokasyon

Ahmet Türk'ün Meclis'te Kürtçe konuşması tepki topladı. Peki kim, nasıl değerlendirdi?

24 Şubat 2009 02:00

Ahmet Türk'ün Meclis'te Kürtçe konuşması tepki topladı. Peki kim, nasıl değerlendirdi?

AKP: Provokatif sonuçlar doğurabilir

AKP Grup Başkan vekili Nihat Ergün: 
Kürtçeyle ilgili ana dil öğrenilmesi yayın yapılması konuşulması gazete televizyon çıkarılması gibi birçok engeller son birkaç yıldaki demokratik açılımlarla ortadan kaldırılmış oldu.  Ancak böyle bir girişimi seçim öncesi bir mesaj, seçmen kitlesine vermek istediği bir mesaj olarak değerlendiriyoruz. Türkiye’deki demokratik adımlarının önündeki bir girişim olarak da değerlendirebilir. TBMM’de ortak dil konuşmayı gerektirecek bir tablo yoktur. Bu girişim provakatif sonuçlar da doğurabilir. 

Televizyon yayınlarının, diğer kanalların mevzuatında, kendi iç yönetimlerinde bazı sıkıntıları olabilir. Yayın yapan TBMM televizyonudur. TBMM televizyonunu başka dillerde yayın yapması söz konusu olmamıştır şimdiye kadar. Bunu düşünerek TRT televizyonu adım atmış olabilir. 
Şimdiye kadar bunu yapmadı DTP. 1.5 yılda parlamentodalar. Provakatif bir çok girişimden tahriklerden de uzak durmaya çalıştılar. Eğer böyle devam ederlerse, o zaman DTP’nin demokratik siyasetin bir parçası olmadığı anlaşılır. Eğer bundan sonra başka adımlar atacaklarsa, provakatif hareketlerin peşinde olduğu anlaşılır.

MHP: Başbakan bunun önünü açtı

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı:  Ahmet Türk bu hareketiyle yanlış yapmıştır. Beni seçen seçmen Türkçeyi anlamıyor, onun için ben Kürtçe konuşuyorum dediğinde siz itiraz ettiğinizde, zaten devlet aynı dilde yayın yapmıyor mu gerekçesine sığınırlar demiştik. Bugün de bunlar oldu. Dil birliğini siz devlet eliyle çözerseniz bu yeni bir takım problemleri de beraberinde getirecektir. Başbakan’ın Kürtçe konuşması bunun önünü açıyor. Yarın eğitimde de aynı taleplerle karşı karşıya kalacağız.

CHP: Bu bir sansürdür

CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek: TRT’nin bir sansür uygulaması doğru değil. Bu bir sansür uygulamasıdır. Bir partinin liderinin konuşmasına TRT sansür uygulamamalıdır. Tabi Anayasa’mıza göre resmi dilimiz Türkçedir. Sayın Türk’ün de bu anayasal hükme uyması yerinde olur. Ama o konuştu diye TRT’nin bir sansür uygulamasını ben doğru bulmuyorum.  Seçimler yaklaştı, seçmene selam gönderiyor. Ama TRT’nin Kürtçenin karşısında bu kadar hassas davranmasına görev yok. Çünkü Kürtçe yayın yapan bir TRT kanalı var. Biz Kürtçe yayın yapılmasından yana olduk ama bu devletin yayın organında, devletin televizyonunda herhangi bir dilde yayın yaopılması ciddi bir sorun oluyor. 24 saat Kürtçe yayın yapan bir kanal buna karşılık Ahmet Türk’ün konuşmasındaki birkaç cümleyi sansür eden bir TRT. Sayın Türk’ün de anayasa’ya uygun davranması gerekir.

DSP: Erdoğan-Türk paslaşması

DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Tan: Böyle bir açılımı kendi ölçüsünde yaparak belki de kendi seçmenine ulaşma yönüne gitti. Ahmet Türk çok tecrübeli siyasetçi. Bu bir seçim yatırımı. Yine hükümete yarayacak. Bir çok yolsuzluk, seçim öncesi kamu arazilerinin yağmasına af getiren bir çok konu ikinci plana itilmiş olacak. Tayyip Erdoğan – Ahmet Türk paslaşması olarak görüyorum. Doğu illerimizde ikili bir kapışmaya hazırlık ve bu da yeni bir aşaması. Tabi ki çok tehlikeli. Çünkü Türkiye’nin devlet yapısı farklı bir noktaya sürüklenmekte.

Türk'e yakıştıramadım

Hüsamettin Cindoruk / TBMM Eski Başkanı: Olacak şey değil. Yerel seçimler öncesi yapılan bir propoganda olduğunu düşünüyorum ama Ahmet Türk’e yakıştıramadım. TRT 3, yayını kesmekte doğru yapmıştır başka bir yaptırım mümkün olmaz. Ama Meclis TV bundan sonra DTP’nin Grup Toplantılarını bundan sonra yayınlamayabilir. DTP’nnin bu uygulamayı devam Eğer Ahmet Türk’ün düşüncesi ele alınırsa Ermenice de, Rumca da konuşulabilir. Böyle birşey olmaz. Burası propoganda yeri değil. kürtçe bilmeyenler ne yapacak. Ben çok iyi biliyorum ki o toplantıya katılıp da Kürtçe bilmeyen arkadaşlar var. Ayağa kalkıp alkışlamakla Kürtçe öğrenilmiyor. Aslında Başbakan’ın da yaptığı doğru değil, o da propagandaydı. Ben ana dillerin propoganda aracı olarak kullanılmasına karşıyım.

Türk'ü aşan bir karar

Ümit Fırat/Yazar: TRT'nin hangi kanalında, hangi dilde yayın yapacağına yönelik bir kanunu yönetmeliği var. Ahmet Türk'ün konuşmasında şöyle bir çelişki var, Ahmet Türk parlamentoya ilk girdiğinde kendi ağzıyla 'şov yapmayacağız, geçmişin hatalarını tekrarlamayacağız, dersimizi aldık' şeklinde açıklamalarda bulundu. Şov yapmakla kastettiği de DEP döneminde Zana ve Hatip Dicle'nin Meclis'te yaptıkları konuşmalara atıfta bulunmuş ve onları da hiddetlenmelerine neden olmuştu. Şimdi çok enteresan bir durum, 1,5 senedir parlamentoda ve birden bire aynı şeyi yaptı. Bugün neden böyle bir tutum içine girdi, zamanlama ilginç. Meclis'ten böyle bir konuşma yapması Ahmet Türk'ü de aşan siyasi bir karardır.