Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edildiği açıklanan halk oylamasının ardından "olağanüstü kurultay" seslerinin yükseldiği CHP'de Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısından karar çıktı.
‘A takımı’ olarak nitelendirilen MYK’da İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’den boşalan "parti sözcülüğü" görevine CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan atandı.
CHP MYK toplantısında konuşan yeni CHP'nin yeni parti sözcüsü Bülent Tezcan, şunları söyledi:
"Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri bir hukuk devleti olmanın gereği gibi yutturmaya çalışan yüksek yargı anlayışı bir tarafta devam ederken; işlerinden, mesleklerinden ihraç edilip haklarını arama imkanı bulamayan kamu görevlilerinin her türlü demokratik yolu deneyerek haklarını arama mücadelesini sürdürdüklerini bliliyoruz.
Özellikle 63. gününe giren açlık grevinde iki kamu görevlisi Nuriye Gülmen ile Semik Özakça ölümle pençeleşerek kritik yolda hızla ilerliyor. Arkadaşlarımız ziyaret ettiler. Hukuk önünde hakkını arama imkanı bulamayan kendi bedenini bedenini direnişin bir parçası haline getirerek direnenlere ne yazık ki hükümet 63 günn geçmiş olmasına rağmen ciddi ve vahşet derecesinde diye tabir edebileceğimiz bir ilgisizlik içindedir.
Aileler hükümet yetkilelerinin kendileriyle konuşmasını istiyorlar. Dertlerini anlatabilmek için canlarını ortaya koyan sevdikleri için hak ettikleri randevuyu alamıyorlar. Hükümet yetkililerine soruyorum. Öldükleri zaman mı hatırlayacak ve anlayacaksınız?
Türkiye 15 yıllık Ak Parti döneminde dış politika çökmüş vaziyete geldi. Hepimiz biliyoruz ki dış işleri politikasının özellikle AK Parti hükümeti tarafından çökertilmek istemesinin yok edilmek istemesinin vebali çok büyüktür. Bu süreçte monşerler diyerek alay ettikleri dış işlerini yok ediş, Türkiye’yi ne yapacağını bilmeyen rotasız bir gemi durumuna düşürmüştür.
Bugün Ak Parti üyesi Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye ziyareti öncesi tam da bu dış işleri politikasının çürümüşlüğünün ABD’ye gönderilen ön inceleme heyeti dışişleri kadrolarından oluşturulmadı.
Dışişleri ağırlıkları oluşturulan bir heyet yerine Genelkurmay Başkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı’nın içinde yer aldığı bir ön inceleme heyeti gönderilerek, hangi mesajın verileceği belli olmayan çarpık bir durum oluşmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı ABD’te gitmeden önce henüz ön heyet ordayken ABD YPG’ye ağır silahlar vereceğini ilan etmiş ve bu konuda karar vermiştir. Bu Türkiye için kabul edilebilir bir şey değil."
