Politika

CHP’li Veli Ağbaba: Mehmet Ağar’a ‘VİP’; Balbay ve Alan ve Ayhan’a ‘tecrit’

Veli Ağbaba, infaz memurlarını 'gönüllü mahkûmlara' benzetti

25 Kasım 2013 19:24

Hülya Karabağlı / Ankara

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevleri gerçeğini Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e anlattı. Ağbaba, “Balbay’a, Engin Alan’a  ‘tecrit’; Mehmet Ağar’a ‘VİP’ var. Mahkûma göre cezaevi yapan ilk hükûmet, ilk Bakan sizsiniz; sizi kutluyoruz sayın bakan” dedi.

Adalet Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevlerinde iki tip mahkûm olduğunu söyledi. Gönüllü, sınavla giren mahpuslar, yani infaz koruma memurları, bir de hukuk aracılığıyla gelen mahpuslar. Özlük hakları düşünüldüğünde infaz koruma memurlarını da ‘gönüllü mahkûmlara’ benzeten Ağbaba, cezaevlerinde yaşanan sıkıntıları Bakan’a şu sözlerle anlattı:

 

Bayramları yok; tatil yok 

 

“İnfaz koruma memurları, idari personel, teknik personelin özlük hakları yerlerde sürünüyor. Bayram tatilleri yok, resmî tatil yok ama fazla mesai de yok. Herhâlde memur olup da fazla mesai almayan tek memur cezaevinde çalışan insanlar.”

İnfaz koruma memurlarının lojman problemlerinin de olduğunu belirten Ağbaba, “Cezaevindeki mahkûmlar gibi daha önce, son üç aya kadar 4 TL ile 3 öğün yemek yiyorlardı, şimdi herhâlde sanırım 5 TL oldu. Ama, bu 5 TL de Sayın Bakan, yeterli değil 3 öğün yemeğe” dedi.

Ağbaba, İnfaz koruma memurlarının “Kendi Bakanımız bile bize hâlâ ‘gardiyan’ diyor. Bize sahip çıkan yok. Mahkûmlar bize düşman, aileler bize düşman, sistem bize düşman, Adalet Bakanlığı bizi duymuyor, herhâlde Bakanlık da bize düşman” sözlerini de bakana aktardı.

 

 Ağar’a 'VIP' hizmeti

 

 “Sizin gibi, bizim gibi halkın oylarıyla seçilen milletvekilleri Mustafa Balbay, Engin Alan, İbrahim Ayhan gibi insanlar her türlü olumsuz şartta yaşamaya mahkûm ediliyor. Ama, size yakın olan, iktidara yakın olanlara ise her türlü kolaylık var” diyen  Ağbaba, “ Yani Balbay’a, Engin Alan’a tecrit; Mehmet Ağar’a VİP var. Mahkûma göre cezaevi yapan ilk Hükûmet, ilk Bakan sizsiniz; sizi kutluyoruz Sayın Bakan” İfadelerini kullandı.

 

 F Tiplerinde insansızlaştırma, yalnızlaştırma

 

“F tiplerinde büyük sorun tecrit, yalnızlık, insansızlaştırma” diyen Ağbaba,  “F tipi ve yüksek güvenlikli cezaevlerinde her şey yasak. Elbise, ayakkabı, eşofman hepsi sınırlı” dedi.

 

Daktilo hangi güvenliği tehdit ediyor

 

Cezaevinde ekmeğini yazarak çıkaran insanlar olduğunu anlatan Ağbaba “Sizin döneminiz en çok yazarın ve gazetecinin cezaevinde olduğu dönem. Bu insanlar yazarak ekmeklerini çıkarıyorlar. Daktilo güvenlik gerekçesiyle yasak, erişime engelli bilgisayar yasak. Acaba daktilo hangi güvenliği tehlikeye düşürür” sorularını Bakan’a yöneltti. Bunu merak ettiğini söyleyen “Yazmak mı acaba sizin güvenliğinizi tehlikeye düşürüyor, onu da sormak istiyorum.” dedi

 

Mavi, kırmızı, haki, her şey yasak

 

Yasakların haddi hesabının olmadığını belirten Ağbaba “1 Mayıs, 8 Mart kutlamak yasak. Mavi, kırmızı, haki yeşil renkler yasak. Fotokopi sokmak yasak, boyalı kalem yasak. Yani her şey yasak, su bile yasak Sayın Bakan” sözleriyle F tipi yasaklarını Bakan’a hatırlattı. Ağbaba cezaevlerinde yaşanan su sıkıntısını ise şu sözlerle aktardı: “Bakın, Mustafa Balbay’ın kalmış olduğu Sincan Cezaevindeki bir günde verilen sıcak su yüz yirmi saniyede akıyor. Geçtiğimiz hafta Adana F tipine AKP milletvekili arkadaşlarımızla birlikte gittik, onlarınkisi de bir buçuk dakikada akıyor ve altı ay onlar sıcak sudan mahrum kalmışlar bu arkadaşlar. Yine bazı mahkûmlar altı ay boyunca banyo yapamamışlar. Örneğin, Adana Cezaevinde altı ay boyunca sıcak suda duş alamayan mahkûmlar var.”

 

Mahkumlar nöbetleşe uyuyor

 

E tipi cezaevlerindeki sorunun “aşırı yoğunluk” olduğunu söyleyen Ağbaba “üst üste yatan mahkûmlar, nöbetleşe uyuyanlar, hatta nöbetleşe nefes alan mahkûmlar var. Bunları gidip görebilirsiniz, biz her gittiğimiz cezaevlerinde, E tiplerinde bunu görüyoruz” dedi.

 

‘Oyuk aramasını’ durdurun

 

Karataş Kadın Cezaeviyle ilgili Ağbaba, “Kadınların önce üstünü çıkarıyorlar, sonra altını; üstünü giydiriyor, altını tamamen çıkarıyor, “3 kez otur, kalk, oturup kalkarken de öksür.” diyorlar sayın sakan. Tekrar söylüyorum, örneğin, Kandıra Açık Cezaevi’nde üniversiteye giden bir kadın beş gün boyunca okuldan her geldiğinde 3 kez oturup çömeltiyorlar, 3 kez çırılçıplak öksürtüyorlar sayın bakan” dedi. Mahkum yakınlarının da çıplak arama ve oyuk aramasına tabi tutulduğunu hatırlatan Ağbaba, “Hepinizin eşi var, kızı var, yakınları var, anneleriniz var. Cezaevini ziyarete gelen anneler, kadınlar, genç kızlar hepsi ince aramaya tabi tutuluyor. X-Ray cihazı her şeyi gösteriyor. X-Ray cihazları olduğu hâlde genç kızların petlerinin içine kadar, çocukların bezine kadar bakılıyor” dedi.

 

LGBT’ler çift mahkumiyet yaşıyor

 

CHP  Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu olarak tüm tutuklu ve hükümleri ziyaret ettiklerini aktaran Ağbaba, LGBT bireylerin, hasta ve engellilerin, çocuklu mahkûmların ve yabancı uyruklu tutsakların çifte mahkûmiyet yaşadığını söyledi.