Politika

CHP'Lİ ÖZYÜREK: HABERAL'A NEDEN İZİN VERİLMEDİ?   TBMM (A.A)

16 Şubat 2011 18:19

-CHP'Lİ ÖZYÜREK: HABERAL'A NEDEN İZİN VERİLMEDİ?   TBMM (A.A) - 16.02.2011 - Özyürek, tutuklu olan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Mustafa Özarslan'ın annesinin cenaze törenine katıldığını anımsatarak, "Mehmet Haberal'ın babası öldüğünde cenaze törenine katılmasına neden izin verilmedi? Bu çifte standart niye?" diye sordu. TBMM Genel Kurulunda, enerji alanında faaliyet gösteren bazı kamu kuruluşlarının borç ve alacaklarının mahsup edilmesini öngören tasarının görüşmeleri sürüyor. Tasarı üzerinde CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, düzenlemeyle ibadethanelerin de borcunun silindiğini, ancak tüm ısrarlarına rağmen cemevlerinin elektrik borçlarının kapsama alınmadığını söyledi.  Özyürek, ''AKP cemevlerini ibadethane olarak görmüyor. Alevi açılımı yaptığını iddia eden AKP, önerimizi reddetti. Alevi yurttaşlarımız da Sünni yurttaşlarımız gibi vergi ödemektedir. AKP; Diyanet İşleri Başkanlığını Sünni mezhebin başkanlığı haline getirirken, diğer yandan da Alevilerin sorunlarına kalıcı ve köklü bir çözüm getirmemektedir' diye konuştu.  Enerji KİT'lerinin borçlarının nasıl oluştuğunu soran Özyürek, ''AKP, gerçekçi fiyat politikası izlemek yerine, bazen düşük tutarak bazen indirim yaparak popülist politika izlemektedir. Bunun sonucu olarak enerji KİT'leri ciddi finansman açığı vermiştir'' dedi.  OECD ülkeleri içinde elektrik fiyatının en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu ileri süren Özyürek, bunda enerji üzerindeki yüksek vergi oranının etkili olduğunu kaydetti. Özyürek, yeni hidrolik santraller inşa etmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak suretiyle elektrik fiyatının düşürülmesi gerektiğini söyledi.  Özyürek, tutuklu olan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Mustafa Özarslan'ın annesinin cenaze törenine katıldığını anımsatarak, ''Gazeteler, Başbakan'ın izniyle törene katıldığını yazıyor. Yasaya baktığımızda hükümlüler için 1 günlük izin veriliyor ama tutuklular için izin verilmesi söz konusu değil. Ayıplıyor değilim, Başbakan insani bir davranışta bulunmuştur. Ama keyfi bir davranışta bulunmuştur. Daha önce Mehmet Haberal'ın babası öldüğünde cenaze törenine katılmasına neden izin verilmedi? Bu çifte standart niye? Başbakan dilediğine izin veriyor, dilediğine izin vermiyor. Bu tutum, Başbakan'ı padişah konumuna getirir. Konuyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı'' diye konuştu.  -''PES DOĞRUSU...''- Tasarı üzerinde MHP Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da komisyonda ''yangından mal kaçırırcasına eklenen bir maddeyle adrese teslim düzenleme yapıldığını'' ileri sürdü. Kayseri ve civarı Elektrik T.A.Ş'nin kanunun getirdiği hükümlerden yararlandığını ifade eden Kalaycı, oysa düzenlemenin özel şirketleri kapsamadığını kaydetti.  ''Kayseri ve civarı Elektrik T.A.Ş bu tasarıya kaynak yapılmıştır'' diyen Kalaycı, şirketin en büyük hissedarının Kayseri Büyükşehir Belediyesi olduğunu, ayrıca yönetiminde AK Parti il ve ilçe yöneticilerinin yer aldığını belirtti.  Kalaycı, ''Pes doğrusu, sanki AKP teşkilat birimi...Bakan da milletvekili olmadan önce yıllarca bu şirketin genel müdürlüğünü yapmıştır. Bu şirkete çıkar sağlanıyor, suç işleniyor. Bakana çağrımız; ya kamu menfaatini koruyacak şekilde bakanlık görevini yapsın ya da bakanlıktan istifa edip bu şirketin genel müdürlüğünü yapsın. Bakanlığın şaibe altında kalmaması için madde tasarıdan çıkarılmalı'' ifadelerini kullandı.  Şirketin sözleşmeye uygun çalışmadığını, iddiaların yargıya intikal ettiğini ifade eden Kalaycı, benzer durumda olan Aktaş Elektrik'in sözleşmesinin iptal edilmesine karşılık Kayseri ve Civarı Elektrik'in sözleşmesinin devam ettiğini söyledi. Şirketten alacağın 150 milyon liraya ulaştığını, bununla kamunun büyük zarara uğratıldığını savunan Kalaycı, MHP olarak konuyla ilgili araştırma önergesi verdiklerini hatırlattı.  BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin enerji politikasının olmadığını ileri sürdü. Tasarının içeriğinde, 2011 yılı bütçesinde öngörülen cari açığın üçte birine karşılık gelen 15 milyar liralık bir paranın söz konusu olduğunu anlatan Kaplan, ''Adalet şirketlere devletin hazinesinden para aktarmak değil. Siz bir köyün içme suyunu, sulama birliklerinin parasını bile takas etmezken bunu nasıl yaparsınız? Bu düzenlemenin adını 'AKP'ye ait şirketlerin borçlarının takası' diye değiştirin'' dedi.  Tasarının görüşmeleri sürüyor.