Muzaffer Gençdoğan / ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, “Türkiye’de her an çok tehlikeli bir ekonomik krizin çıkabileceği” uyarısında bulundu. Öztrak “Yaşanan kesintisiz devalüasyonun nerede duracağı belli değil. Yatırımlar durdu, özelleştirme ihaleleri iptal edilmeye başlandı, zam sağanağı yolda” dedi.
Faik Öztrak, Parlamento’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 22 Mayıs 2013 tarihinden buyana her an ekonomik krize dönüşebilecek bir ortamda yaşadığını savundu. Öztrak, söz konusu tarihten buyana Türkiye’nin, ekonomisi en kırılgan ülkeler listesinin tepesine oturduğunu ifade etti. Öztrak, Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarının geçen yılın 11 ayında 29 milyar dolar artarak 129 milyar dolara yükseldiğini, sıcak para stokunun da geçen Kasım ayında 260 milyar dolara ulaştığını, son iki yılda sıcak para stokunun 100 milyar dolar birden arttığını aktardı. Faik Öztrak “Başbakan’ın çok övdüğü döviz rezervleri kısa vadeli dış borca ancak yetiyor. Buna bir de cari açık eklendiğinde rezervlerin boyu çok kısa kalıyor” dedi.
Merkez Bankası Başbakan’ın kontrolüne girdi
Bağımsız olması gereken Merkez Bankası’nın Başbakan’ın kontrolüne girdiğini savunan Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dün Merkez Bankası 3 milyar dolara yakın döviz satmasına rağmen dolar kuru 2,30 TL’yi aştı, Euro kuru 3,15’lere dayandı. Hazine Müsteşarlığının bir gün önce dışarıdan yüzde 5,85 faizle borç aldığı 2.5 milyar dolar tek günde kasaya girmeden satıldı. Buna rağmen dolar kurunun ateşi düşmedi. Dışarıdan yüksek faizle alınan dış borç ile sıcak para yangını söndürülmeye çalışılıyor. Başbakan’ın içerideki faiz takıntısı yüzünden Hazine’nin dışarıdan yüksek faizle aldığı borçlar Merkez Bankası tarafından ateşin üzerine boca ediliyor. Bu dış borçların faiz ve anaparası yarın bir gün milletin ödediği vergilerle ödenecek.”
Ekonomi yönetimine uyarı
Öztrak, daha önce ekonomik kriz yönetmemiş mevcut ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nı “Başbakan’dan aferin alacağız diye faiz silahını kullanmaktan çekinirseniz, piyasadan temiz bir dayak yiyeceksiniz. Dayağı yedikten sonra faizi daha da fazla artıracak ve bu milletin ödeyeceği faturayı daha da ağırlaştıracaksınız. Bunun için para politikasına ‘faiz koridoru’, ‘esktra parasal sıkılaştırma günü’ gibi yeni terminolojiler eklemeyi derhal bırakın. Unutmayın, faizi artırmadınız diye bugün size övgüler yağdıran Başbakan, yarın size neden döviz sattınız diye hesap sorabilir, soruşturma açtırabilir. Türkiye’nin döviez kurundaki yangını seçimlere kadar taşıması mümkün değil” sözleriyle uyardı.
Yüzde 25’lik devalüasyonun faturası
22 Mayıs 2013 tarihinden bugüne kadar dolar kurundaki yüzde 25’lik devalüasyonun reel sektöre maliyetinin 75 milyar lira, Türkiye’ye maliyetinin ise 188 milyar liraya ulaştığını belirten Öztrak, sözlerine şöyle devam etti:
“İş dünyası isyan noktasına geldi, iflaslar başladı. Yaşanan kesintisiz devalüasyonun nerede duracağı belli değil. Yatırımlar yapılamaz hale geldi. Özelleştirme ihaleleri iptal edilmeye başlandı. Hafta içinde Derince Limanı’nın özelleştirmesi başarısızlıkla sonuçlandı. Şans oyunları özelleştirmesi Mayıs ayına ötelendi. Zam sağanağı yolda. Tüketici güveni hızla bozuldu. Türkiye ekonomisi ciddi bir krize doğru sürükleniyor. AKP Hükümeti, ekonomik kırılganlığa bir de devlet krizi ekledi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir iktidar ‘yolsuzluk ve rüşveti’ korumaya aldı. Ekonomik kırılganlık ile devlet krizini bir araya getirirseniz her an ortaya çok tehlikeli bir ekonomik kriz çıkabilir.”
Her ay 20 milyar dolara ihtiyaç var
Faik Öztrak, bu yıl Türkiye’nin çevirmesi gereken borç tutarının 168 milyar dolar olduğunu, buna bir de finanse edilmesi gereken cari açık eklenince Türkiye’nin önümüzdeki bir yılda 224 milyar dolar bulmak zorunda olduğunu söyledi. “Yani her ay 20 milyar dolara ihtiyaç var” diyen Öztrak, Başbakan Yardımcısı "Ali Babacan’ın Davos’ta bu para için uluslararası yatırımcıları ikna etmek için uğraştığını” iddia etti. Öztrak “Ama şu anda Davos’ta ‘Türkiye’nin yükselen piyasa ekonomisi olmadığı’ söylenmeye başlandı. Türkiye, Başbakan’ın bağımsız kurumlara müdahalesi, uzlaşmaz tutumu ve yolsuzluğu hukuksuzlukla örtme çabası sonucunda hak etmediği bir lige düşmek üzere” dedi.
