CHP milletvekili Özgür Özel, "Darbe olduğunda Kılıçdaroğlu neredeydi?" diye soran AKP milletvekili Mehmet Muş'a, "Senin Başbakanın Kastamonu tünelinde ne arıyordu?" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda dün başlayan bütçe maratonunun ilk gününde AKP, CHP’yi 'FETÖ’ye destek vermekle suçlarken, eski milletvekilleri Hüseyin Aygün, Birgül Ayman Güler ve İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın 'FETÖ' konusunda partilerine yönelik suçlamalarını gündeme taşıdı. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, kürsü konuşmasında, "Darbe oldu, darbe gerçekleştirmek için bir girişimde bulunuldu. Kılıçdaroğlu nerede?" deyince CHP Grup Başkanvekili Özgün Özel, "'Senin Başbakanın Kastamonu tünelinde ne arıyordu?' derim ama dememek münasiptir. 'Ankara'ya altı gün sonra nasıl gelebildi?' diye sormak lazım ama bana yakışmaz” yanıtı verdi.
Genel Kurul'daki konuşmalar şöyle:
MEHMET MUŞ: Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının konuşmasını izledik, burada eleştiriler yaptı. Kendisini şöyle tanımlıyor, diyor ki: "Hayatım FETÖ'yle mücadele ederek geçti." Yani, bir Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı tabii ki -karşıda bir terör örgütü var- bununla mücadele ederek hayatının geçtiğini ifade edebilir ama uygulamada da bunu ne yapmak isteriz? Görmek isteriz.
Değerli milletvekilleri, bunlar benim uydurduğum şeyler değildir, sadece -biraz sonra konuşmaları da sizlere arz edeceğim- bu, yapılanların bir özetidir, benim bir yorumum bunun içerisinde yoktur.
Bakın, 21 Ekim 2015, 1 Kasım seçimlerinden önce Zaman gazetesi ekibi Sayın Ana Muhalefet Genel Başkanını ziyaret ediyor. (CHP sıralarından gürültüler)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Komik bu ya! Ya çok komiksin ya!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi komik geliyor.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Başka malzeme bulun, başka malzeme!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada FETÖ'nün… Bu nedir? Yayın organı, FETÖ'yle mücadele eden Kılıçdaroğlu. Peki, burada bir detay daha var, bakın, bu fotoğrafta bir detay daha var. Kim bu? Kim bu? Kim bu kim? (CHP sıralarından gürültüler)
MUSA ÇAM (İzmir) - Söyle söyle.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Hanım Büşra Erdal. Hanım Büşra Erdal kim? (CHP sıralarından gürültüler) Hanım Büşra Erdal kim?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Zaman gazetesi kapatıldıktan sonra yeni bir gazete açıldı. Peki, ilk ziyaretleri kime?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Biraz hocandan örnek al sen!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Kılıçdaroğlu'na.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Zaman okumak zorunluydu bir ara!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, bakın, tanıyamazsanız yakın göstereyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yine, ilk ziyaretlerini buraya yapıyor.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Zaman gazetesini her yere dağıtıyordunuz!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada ne dedi, ne dedi Sayın Genel Başkan? Dedi ki…
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Kimse Yok Mu Derneğine yardım topluyordun, yardım! Unuttun mu onları? Yardım topluyordunuz!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, bizim temiz bir dil kullanmamız yani saygılı bir dil kullanmamız lazım, saygılı bir kullanmamız lazım.
Bakın, 17-25'in ne olduğunu burada Sayın Bostancı anlattı.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Size dokununca oldu!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Tekrar tekrar anlatmaya gerek yok.
Şimdi, 19 Kasım 2014'te Sayın Kılıçdaroğlu katılıyor, terör örgütünün yayın organında bakın ne diyor: "Yurt dışına kaçmaktan başka çaresi yok, Erdoğan için söylüyorum, kaçsa da onu bu ülkeye getireceğiz." Kimin kaçtığı ortada ama bir ana muhalefet liderinin de düşeceği en kötü durumdur bu, kendi Başbakanına söylediği kelimeler ortada. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Mehmet, bunda da bir şey yok, bundan bir şey çıkmaz.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, Birgül Ayman Güler, "Cemaatle ittifak yaptık." Biz söylemiyoruz, kendi Genel Başkan Yardımcıları, Sayın Kılıçdaroğlu'nun en mahreminde olan, MYK'sında olan birisi, bunu biz söylesek yorum katacağız.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sizin bakanlarınız "Fetullah Gülen hazretleri" diyorlardı.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Daha sonra da zaten göstermediler.
MUSA ÇAM (İzmir) - Numan Kurtulmuş ne söylemişti? Sayın Numan Kurtulmuş neler söylemişti?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - İlhan İşbilen'i konuş, İlhan İşbilen'i! İlhan İşbilen yok mu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, Hüseyin Aygün…
Bakın, Cumhuriyet Halk Partisini böyle bir iç tartışmayla görmek beni gerçekten üzüyor ama bu duruma düşmüş vaziyette.
MUSA ÇAM (İzmir) - Üzmesin seni, üzmesin!
FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Hiç üzülmeyin, bizler için üzülmeyin!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Kendine üzül, kendine!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, ne diyor Hüseyin Aygün, diyor ki: "Beni milletvekiliyken 'Fetullah Gülen Cemaati'ni eleştirmek AKP'ye yarar.' diyerek uyaran ve eli boş dönen de Kılıçdaroğlu'dur." diyor.
LEVENT GÖK (Ankara) - Hiç öyle bir şey söylemedi.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Neyden eliniz boş döndü? Ne istediniz? Ne yaptınız?
LEVENT GÖK (Ankara) - Hiç öyle bir şey yok, onların hepsi palavra Mehmet, hepsi palavra.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Verdiklerinizi anlat sen, verdiklerinizi.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, Mustafa Balbay ne diyor: "Cumhuriyette FETÖ'cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak." Bir yorum yapmış adam.
MUSA ÇAM (İzmir) - Kim demiş onu, kim demiş?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Balbay, sorun kendisine.
MUSA ÇAM (İzmir) - Burada cevabını verecek yarın öbür gün, verecek.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sonra Kılıçdaroğlu ne diyor?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sana ne gazetenin yayın politikasından? Beğenmezsen okumazsın, almazsın.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaş, arkası geliyor, bekle.
"Cumhuriyeti FETÖ'yle, PKK'yla suçlayanlar şeref yoksunudur." Şimdi, arkadaşlar, biri milletvekili, biri Genel Başkan… Arkadaşlar, uğraştığınız meseleler bunlar.
LEVENT GÖK (Ankara) - Mehmet, çok zayıf kaldı, Mehmet. Onlar çok zayıf kaldı, çok zayıf kaldı.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Ucuz siyaset bu, ucuz siyaset!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, Kılıçdaroğlu 2010 yılında ne dedi? 2010 yılında kürsüden kükrüyor, "Korkma, eğer bu ülkede darbe olursa biz dik dururuz. Darbe olursa tankların önüne geçerim, üstüne çıkarım." diyor. O gün biz de dedik ki: Hakikaten helal olsun, adam büyük bir demokratik olgunluk gösteriyor, darbeye karşı net bir tavır koyuyor.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Koydu da.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Darbe oldu, darbe gerçekleştirmek için bir girişimde bulunuldu. Kılıçdaroğlu nerede?
SALİM USLU (Çorum) - Neredeydi?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Havalimanında.
FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Sen neredeydin, sen, onu çok merak ediyorum.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Tanklar, aramanıza gerek yok, üstüne çıkmadı, yanından geçti, otel aramışlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başbakan neredeydi?
LEVENT GÖK (Ankara) - Senin Başbakanın nerede?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, otel aramış, otel arıyor. Niye otel arıyorsunuz? Millet sokakta zaten. "Oteller almadığı için Bakırköy Belediye Başkanının evine geçtik." diyor. Bakın, buradan soruyorum, net soruyorum: Ne bizim ne iktidarımızın ne milletvekillerimizin ne Cumhurbaşkanımızın bu darbeden haberi yoktu. Sayın Kılıçdaroğlu darbenin sonucunu bekledi mi, beklemedi mi, cevabını vereceksiniz…
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Ama şunu söylemek lazım, tam da meselenin birinci elden şahitlerinden bir tanesi Meclis Başkanı buradayken: İnsan biraz Allah'tan korkar, insanda biraz vicdan olur.
LEVENT GÖK (Ankara) - Utanma da olur, utanma da!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Bu Meclis cuma akşamı kapalıyken Meclise "Hep beraber açmalıyız." diye koşan, şurada, merdivenlerde Sayın Başkanla demokrasi öpücüğü alan veren, kendisinden sonraki konuşmayı bana verdiğinde "Sayın Genel Başkanımız şu an uçakta, havada; indiği anda yaptığımız ilk görüşmede bize talimatı Meclise ve demokrasiye sahip çıkma yönündedir. Doksan üç yıldır seçimlerde yendik, yenildik ama darbecilere teslim olmadık. Yeni bir seçime kadar biz darbecilerin karşısındayız ve bu Parlamentonun ana muhalefet partisiyiz." deyip de buradaki 93 arkadaşımız ve yukarıdan izleyenler ayakta alkışlamadılar mı kardeşim? Ben senin düzeyine inecek olsam, Naci Bostancı'nın yaptığı gibi, o zaman şunu beklerler benden, "Genel Başkan o gece neredeydi?" sorusuna "Senin Başbakanın Kastamonu tünelinde ne arıyordu?" derim ama dememek münasiptir Sayın Bostancı. (CHP sıralarından alkışlar) Dememek münasip olur, kaba kaçmasın veya senin Cumhurbaşkanın -biz inşallah, Başbakan tünelde ya- milleti meydana çağırınca, "Siz ne yapacaksınız?" deyince "İnşallah, Başbakanım da, ben de bu gece meydanlarda olacağız." deyip "Ankara'ya altı gün sonra nasıl gelebildi?" diye sormak lazım ama bana yakışmaz Sayın Bostancı; kabalık kaçmasın diye yapmıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)