Politika

CHP’li Murat Emir: MİT, 'Milli İstirahat Teşkilatı'na' dönüştü

'MİT asli görevine dönmeli, siyasallaşmamalı'

23 Temmuz 2015 16:53

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, 32 insanın hayatını kaybettiği Suruç bombalamasında istihbarat zafiyeti ile tartışılan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) için, “Milli İstirahat Teşkilatı'na dönüştü” dedi.

Emir, MİT mensuplarının silahlı kuvvetler mensupları gibi herhangi bir siyasi partiden milletvekili aday olduktan sonra eski görevlerine dönmelerinin yolunu kapatan düzenleme için kanun teklifi verdi. 

Murat Emir, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan’la birlikte basın toplantısı düzenledi. 

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Milletvekili Genel Seçimi'nde AKP’den milletvekili aday adayı olduğunu da hatırlatan Emir, TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanunu teklifi hakkında şunları söyledi.

"Memurların milletvekili aday adayı olduktan sonra görevlerine iadesini düzenleyen Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da yargıçlar, savcılar ve silahlı kuvvetler mensupları aday adayı olduktan sonra diğer memurlardan ayrı tutulmuş ve görevlerine iadeleri uygun görülmemiş. Bunların arasında MİT Müsteşarlığı personelinin sayılmamış olması olsa olsa bir yasal boşluktan kaynaklanan durumdur. Yasa koyucunun bu eksikliğini doldurmak adına, MİT'in gerçekten de görevini yapması, siyaset dışı olması ve bundan sonra canlarımızı böyle kanlı terör eylemlerinde kaybetmemek adına yasa teklifi verdim. Yasa teklifinin içeriği aynen hakimler, yargıçlar, silahlı kuvvetler mensupları gibi MİT personelinin de bir siyasi partide aday adayı olduktan sonra bir daha görevine iadesinin engellenmesidir. Yasa teklifinin yaşama geçmesiyle MİT'in asli görevine dönmesini, siyasallaşmamasını, tarafsız olmasını, milli istirahat değil Milli İstihbarat Teşkilatı olmasını ve adına yakışır görevler yapmasını amaçlıyoruz."

 Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun teröre karşı ortak deklarasyon çağrısıyla ilgi soruya, “Ancak IŞİD'i bugüne kadar destekleyen, savunan, onlara tırlar dolusu silahlar gönderen, Suriye politikasını böyle bir açmaza sokan iktidar varken, böylesine görevini yapmayan MİT Müsteşarlığı, kolluk kuvvetleri varken bütün sorunların çözümlerini bir deklarasyonda aramak da bence bir zayıf noktadır. Deklarasyon olsun ama bugün deklarasyondan önce yapmamız, söylememiz, değerlendirmemiz gereken daha çok şey olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Emir'in açıklamaları şöyle:

"Ülkemiz her geçen gün kanlı terör eylemlerine sahne olmaktadır. Reyhanlı’da 53, Suruç’ta 32 sivil vatandaşımız bombalı saldırılarda hayatını kaybetmiştir. Bu eylemleri önceden haber almak ve önlemekle görevli olan Milli İstihbarat Teşkilatı adeta Milli   İstirahat  Teşkilatına dönüşmüştür. MİT’in görevini yapmadığı ve son derece siyasallaştığı açıktır. MİT Müsteşarlığının bir an önce Cumhurbaşkanının özel koruma dairesi çalışanları gibi davranmayı bırakıp, uykudan uyanıp, ülkedeki güvenlik zafiyetini çözmesi gerekmektedir.

Son yıllarda, ülkemizde kitlesel terör eylemleri ve toplu katliamlar yaşanırken MİT’in görev alanını unutup iktidar partisi ile yakın ilişkide olduğu görülmektedir. Bu yakın ilişki, MİT Müsteşarının 2015 yılı genel seçimlerinde iktidar partisinden milletvekili aday adayı olmasına kadar varmıştır.

Siyasi kirliliğin önlenmesi adına, bu ülkede hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve astsubaylardan görevleri gereği tam bir tarafsızlık ve siyaset dışı olmaları istenirken, MİT personelinin bu kapsamın dışında tutulması doğru değildir. Yasa koyucunun MİT mensuplarını bu kapsama almamış olması, olsa olsa bir MİT Müsteşarının bir siyasi partiden aday adayı olmasını ve sonra görevine tekrar dönmesini aklına dahi getirememiş olmasındandır. Yasada boşluk olduğu açıktır.

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun ek 7 nci maddesinde yer alan “Subay ve Astsubaylar” ibaresinin “Subay ve Astsubaylar ile Milli İstihbarat Teşkilatı Personeli” olarak değiştirilmesini içeren bu kanun teklifini, güvenlik zafiyetinin açıkça ortada olduğu bombalı terör saldırılarında, Suruç ve Reyhanlı’da hayatını kaybeden yüzlerce insanımızın anısına, ailelerinin ve yakınlarının acılarını biraz olsun dindirebilmek adına verdim."