CHP'li milletvekilleri Barış Yarkadaş, Erken Erdem ve Mahmut Tanal, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın köşesinde yazdığı "Fetullahçıların darbe yapacağını bilseniz kapılarına gider miydiniz?, Yine mazlum muamelesi yapar mıydınız onlara?" dedi. "Pişman mısınız?” sözlerine cevap verdi. Milletvekilleri, Hakan’a “Zaman Gazetesi’ne el konulmasını ve bu sırada kadınların yerlerde sürüklenmesini 7 Mart 2016’da haklı bir biçimde eleştiren Hakan’ın tüm bunları unutup bizden özeleştiri istemesi gayri ciddidir; hadsizliktir…” dedi.
CHP İstanbul milletvekilleri Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal ve Eren Erdem'in yayınladığı mesaj şöyle;
Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan Coşkun, 28 Ekim 2015 tarihinde Kanaltürk ve Bugün TV’ye el konulması üzerine adı geçen kurumlara “Gözlemci” olarak gitmemizi eleştirmeye çalışmış.
Ahmet Hakan’ın ‘’zamanın ruhuna uygun’’ bu yazısına söyleyecek çok sözümüz var; ancak bunu gereksiz görüyoruz.
Hürriyet Yazarı Hakan’ın bugünkü yazısı, tam da Mehmet Ali Yalçındağ’ın maillerdeki performansına uygun… Hakan, kendisini Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni , Hürriyet’i ise ”AKP ile tam uyumlu bir gazete yapmaya’’ çalışan Yalçındağ’ın izinden gittiğini gösteriyor. Hürriyet Yazarı Hakan, AKP iktidarına “Patron gitti ama beni unutmayın’’ diyor. İktidara mesaj yolluyor; Yalçındağ’ın e-postalarını köşesinden devam ettiriyor.
Zira; bu yazının başka türlü bir açıklaması olamaz…
Çok değil; daha bir yıl önce; 29 Ekim 2015 tarihinde Melek İpek’i köşesinde öven, “Keşke her gün konuşsa da onu dinlesek’’ diyen; 31 Ekim 2015’te Kanaltürk ve Bugün TV’ye el konulmasını “Basın özgürlüğü boğuluyor’’ diyerek eleştiren bir kalemin, dün söylediklerini birden bire unutmuş olması, başka türlü yorumlanamaz.
Zaman Gazetesi’ne el konulmasını ve bu sırada kadınların yerlerde sürüklenmesini 7 Mart 2016’da haklı bir biçimde eleştiren Hakan’ın tüm bunları unutup bizden özeleştiri istemesi gayri ciddidir; hadsizliktir…
Şu unutulmasın ki; Ahmet Hakan Coşkun yumruklu; Hürriyet binası ise taşlı sopalı saldırıya uğradığında, yine ilk koşan ve konuyu TBMM’ye taşıyan bizlerdik. (Eylül – Ekim 2015)
CHP milletvekillerini, basın özgürlüğünü ve çok sesliliği savunduğu için özeleştiriye davet eden Ahmet Hakan’a bu gerçeği hatırlatmak zorunda kalmamız da tarihin garip bir cilvesi olsa gerek…