Hülya Karabağlı / Ankara
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, HDP'nin seçim bürolarına saldırıdan AKP'yi sorumlu tuttu. Aygün, "Bağımsızlık ve özgürlüğümüzün simgesi bayrağı bu tür vandallıklar uğruna kullanmak suçtur, kabul edilemez, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı faşist milliyetçiliğin, vandal saldırganlığın simgesi olamaz" dedi.
Aygün, sosyal medya sayfalarına HDP'ye yapılan sadırılarla ilgili şunları yazdı:
1996 yılının ağustos ayının tam ortasında, Dersim-Tunceli'nin Kocakoç bölgesinin bir mezrasında Mazlum Mansuroğlu özel harekât timlerince evinden alındı, babası eli otomatik silahlı, başları kar maskeli polislerin peşlerinden gittiyse de gördüğü şey küfür ve tekme oldu, oğullarının alındığını ama nereye götürüldüğünü bilemeyen Şerif Ali ve Emine kara kara düşünmeye başladılar, şehre gitmeye ve yetkililere başvurmaya karar verdiler, yola çıktılar, kısa zamanda öğrendiler ki bir polis panzerinin üstünde üç kişinin ölüsü varmış, cesetler şehirde teşhir ediliyormuş, korktukları başlarına geldi, birisi oğulları Mazlum idi, o gün panzerin üstünde bir de bayrak asılıymış, evinden alınan 24 yaşındaki Mazlum bir anda 'terörist', sonra ise 'ölü ele geçirilmiş bir militan' olmuştu, akşam TV'ler, 'Tunceli'de üç terörist ölü ele geçirildi' dedi, anne-baba oğullarının devlet tarafından infaz edildiğini Türkiye'de değil ama AİHM'de nihayet kanıtladılar, '43443/98 Mansuroğlu/Türkiye' kararı ile AİHM Türkiye'yi 'yaşam hakkı ihlali' ile suçladı, Mazlum'dan geriye gözü yaşlı anne-baba, kardeşler, bir de ağustos sıcağında 'ölüm taşıyan' o gri panzer ve önünde asılı bayrak kaldı, bir süredir HDP binalarına saldıran binlerce kişi parti bürolarını yağmalıyor, partinin milletvekillerini binalarda sıkıştırıyor, milliyetçi ve saldırgan sloganlar atıyor, çevredeki Kürt yurttaşlara yönelik saldırılar gerçekleştiriyor, 'açılım' denen sürece rağmen bu kadar insan nasıl toplanır, polis ve kaymakamlar ne iş yapar bilmem ama Kürt insanına dönük saldırı ve nefret suçunun engellenememesi de ayrıca bir suçtur, saldırılardan AKP sorumludur, saldırgan güruhun sürekli yaptığı başka bir şey ise HDP binalarındaki parti bayraklarını sökerek resmi bayrağı asmak oluyor, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün simgesi bayrağı bu tür vandallıklar uğruna kullanmak suçtur, kabul edilemez, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı faşist milliyetçiliğin, vandal saldırganlığın simgesi olamaz, ulusal bayrak hiçbir ülkede işlenen 'suçu' örten bir şal olmamıştır, Mazlum Mansuroğlu'ndan beri bu böyledir..