CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türkiye'nin dünyanın en büyük 17'nci ekonomi sıralamasından 22'nciliğe gerilediğini belirterek, “Ekonomimiz güçsüz bırakıldı. Biz zayıf düşürüldük. Üretimimiz bitirildi, yerli üretim bitirildi. İthalata bağımlı hale getirildik” yorumunda bulundu.
Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen CHP'li Erdoğdu, ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin tarihinde görülmemiş bir ekonomik krizin içine sürüklendiğini söyleyen Erdoğdu, TL'nin ABD doları karşısında 1 Ocak 2018'den itibaren yaklaşık yüzde 40 değer kaybettiğini söyledi. Eroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Türkiye'nin bir yıldan kısa vadeli borcu 179 milyar dolardır. Bir yıllık cari açığımızın 57 milyar dolar olduğunu düşündüğümüzde önümüzdeki bir yıl içinde 236 milyar dolar finansman ihtiyacımız vardır. Son 8 ayda milli paramızın yüzde 40 değerinin düşmesi sonucunda ülkemiz yaklaşık 556 milyar TL zarar etmiştir. Yine aynı miktarda dış finansman için 556 milyar TL daha fazla ödeyeceğiz.
"Ülkemiz artık ne ekonomi olarak ne siyasal olarak güven veriyor"
"Bir sorunu çözmek istiyorsak o sorunu doğru tanımlamanız gerekiyor. Hükümet yaşadığımız ekonomik kriz sorununu doğru tanımlayamıyor. Bütün bu süreci dış güçlere bağlayarak 16 yıllık kötü ekonomi yönetimini unutturmaya çalışıyor. Her şeyi Trump yapmış gibi gösteriyorlar. Evet Trump bir tetikçi, Trump'ın attığı tweetler kabul edilemez. Ama Trump bütün dünyayla uğraşıyor. Kanada, Meksika, Çin ile uğraşıyor. Niye peki bize vurduğunda biz nerdeyse yıkılır hale geldik? Çünkü bizim ekonomimiz güçsüz bırakıldı. Biz zayıf düşürüldük. Üretimimiz bitirildi, yerli üretim bitirildi. İthalata bağımlı hale getirildik. Dış borcumuz korkunç bir noktaya itildi. Bunlardan daha önemlisi bu ülkede demokrasi yok edildi. Tek adam rejimine geçtik. Ülkemiz artık ne ekonomi olarak ne siyasal olarak güven veriyor. Dış politikada herkesle kavga ediyoruz.
"Bu ülkede ki demokrasi kemerini gevşetmeniz gerekiyor"
"Biz 13 maddede bu krizden nasıl çıkılacağını çok açık, basit ve en etkili yöntemi açıkladık. Hükümet bu açıklamayı görmezden geliyor. Ama size şunu söyleyeyim; Er geç bunu yapmak zorunda kalacaklar. Ama krizden çıkış yolu bu 13 maddedir. Biz buradan hükümeti uyarıyoruz. Yapılan açıklamalardan gördüğüm kadarıyla, 'kemer sıkma' adı altında bu ülkenin ücretli çalışanlarına, emeklilerine, kadınlarına, engellilere, çiftçilerine bir fatura çıkarmaya kalkmasınlar. Krizi kim çıkardıysa faturayı onlar ödeyecekler. Hükümete ilk tavsiyemiz şudur; Bu kriz siyaset kökenli, sistem kökenli, rejim kökenli bir krizdir. Kemer sıkmakla buradan kurtulamazsanız. Şu anda kemer gevşetmeniz gerekiyor. Hangi kemeri gevşetmeniz gerekiyor, bu ülkede ki demokrasi kemerini gevşetmeniz gerekiyor. Özgürlük kemerini gevşetmeniz gerekiyor. Hukukun üstünlüğü kemerini gevşetmeniz gerekiyor.
"Sayıştay şu an filen denetim yapamıyor"
"Yolsuzluklarla mücadele etmeniz gerekiyor. Bunun birinci yolu yolsuzluklara yol veren Kamu İhale Kanunu'nu değiştirmektir. Bugün itibariyle Kamu İhale Kanunu'nda yolsuzlukları engelleyen bütün mekanizmalar ortadan kaldırılmıştır. Kamu İhale Kanunu derhal değiştirilmeli. Kamu ihaleleri üzerinden bu harcamalar kısılmalıdır. Sayıştay şu an filen denetim yapamıyor. Sayıştay'ın denetim yapamadığı bir yerde kamu bütçesinde tasarruf sağlayamazsınız. Sayıştay yasası değiştirilmeli. Bütçe disiplinini derhal sağlamalıyız. Varlık fonu gibi bütçe disiplinini bozan bütçenin içerisindeki gelir ve gideri saklayan uygulamalardan vazgeçilmeli. Bütçede şeffaflık sağlanmalı. Bu sayede kamu kemer sıkmalıdır, saray kemer sıkmalıdır. O saraydaki araç saltanatından, uçak saltanatından vazgeçilmelidir. Onun için vatandaşın kemeri gevşetilmeli. Saray ve çevresi ise kemer sıkmalıdır. Türkiye ekonomisinin çıkışı, güçlü bir demokrasi ve güvenilebilir ekonomi yönetimidir."